Okulöncesi ve ilkokullarda, ‘değerler eğitimi’ adı altında ders verecek öğretmenleri müftülük seçecek. Yapılan protokole tepki gösteren Eğitim Sen Genel Başkanı Aydoğan, ‘Çocuklara soyut bilgiler vermek psikolojik zarara yol açacaktır’ dedi
Geçtiğimiz günlerde bazı illerdeki okulöncesi kurumlara ve ilkokullara “valilik oluru” ile gönderilen yazıda, “İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile İl Müftülüğü arasındaki işbirliği ile okulöncesi ve ilkokullarda kayıtlı öğrencilere değerler eğitimi verilerek milli, manevi, kültür ve ahlaki gelişmelerinin sağlanması amaçlanıyor” denildi. Yazıda, “bu protokol kapsamında görevlindirilecek olan eğitimciler ilkokul için en az önlisans mezunu veya pedagojik formasyona sahip, okulöncesi kurumlarında ise en az önlisans mezunu veya 4-6 yaş öğreticilik sertifikasına sahip kişiler arasından İl Müftülüğü tarafından görevlendirilecektir” ifadesi bulunuyor.
Cumhuriyet’ten Figen Atalay‘ın haberine göre, Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, yapılan protokollere tepki göstererek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Okulöncesi eğitimde yer alan öğrencilerimizin ‘okul öncesi eğitim programı’ üzerinden haftalık 30 saatlik eğitim hakkı da yok sayılarak, pedagojik formasyon almamış eğitimci niteliği taşımayan kişiler tarafından ‘Değerler Eğitimi’ adı altında çalışmalar gerçekleştiriliyor. Bu yaş grubu için bütün kazanımlar 30 saat üzerinden planlanıyor. Bunun 6 saatine müftülüğün belirlediği kişiler giriyor. Müftülük, Milli Eğitim Bakanlığı’nın üstünde bir yerde tanımlanıyor. Eğitim, MEB kararıyla müftülüklere bırakılmış oluyor.
Ayrıca dünyanın her yerinde 4-6 yaş grubu çocuklara soyut bilgiler verilmesinin pedagojik bir karşılığı olmadığı, aksine çocukların bilişsel, psikolojik gelişimlerine telafisi olmayacak zararlar vereceği eğitimciler tarafından ortaklaşılan en temel ilkeler arasında yer almasına rağmen ısrarla bu protokollerin hayata geçirilmesi politikaları sürdürülmektedir. ”