Mızraklı ve Yılmaz’ın tutuklanmasına gerekçe yapılan itiraflara ilişkin önemli bir detay ortaya çıktı. İtirafçı Ayverdi’nin daha önce de başka kişiler aleyhine ifade verdiği ancak mahkemenin buna itibar etmediği öğrenildi
Yerlerine kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı, Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Keziban Yılmaz ve Kocaköy Belediyesi Eşbaşkanı Rojda Nazlıer, çıkarıldıkları mahkemece geçen hafta tutuklandı. Belediye eşbaşkanlarından Mızraklı ve Yılmaz hakkındaki tutuklama kararları, 2016’da Nusaybin’deki sokağa çıkma yasağı döneminde yasaklı bölgeden çıkıp hakkında “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” suçundan cezaevinde bulunan Hicran Berna Ayverdi’nin ifadelerine dayandırıldı.
İlk itirafları değil
“Pişmanlık Yasası”ndan faydalandıktan 3 yıl sonra 31 Mart yerel seçimlerine 11 gün kala ifadesi alınan Ayverdi, belediye eşbaşkanlarının tutuklanmasının ardından kaldığı Kayseri Kadın Cezaevi’nden tahliye edildi. Mızraklı ve Yılmaz aleyhine verdiği ifadeleri tutuklama kararlarının ana dayanağı yapılan Ayverdi’nin daha önce başka 2 kişi hakkında verdiği ifadelerine ise mahkemece itibar etmediği ortaya çıktı. 26 Mayıs 2016’da Nusaybin’deki sokağa çıkma yasağının 74. gününde 12’si çocuk 42 kişiyle birlikte yasaklı mahalleden çıktıkları sırada gözaltına alınanlar arasında bulunan Ayverdi’nin 2017’de yaptığı fotoğraf teşhisiyle “örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla aleyhlerine ifade verdiği Abdulkerim Aslan ve Yusuf Aykut yargılandıkları beraat etti. Ayverdi’nin emniyette fotoğraftan teşhis ettiği Abdulkerim Aslan, Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında 29 Mart 2017’de tutuklandı, gözaltına alınan Yusuf Aykut ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Aslan, 3 ay sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
İddia makamı inanmamış
Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Aslan ve Aykut hakkında tanık beyanları doğrultusunda “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla cezalandırmaları yönünde hazırlandığı iddianame, Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Mahkemenin iddianameyi kabul etmesiyle başlayan davanın ilk duruşması 20 Haziran 2017’de görüldü. Davanın ilk duruşmasında savcı esas hakkında verdiği mütalaasında “dosyada bulunan tanık beyanları dışında sanıkların örgüt üyesi olduklarına dair mahkûmiyetlerine yeterli somut, kesin inandırıcı delil bulunamadığına” dikkat çekerek, sanıkların ayrı ayrı beratlarına karar verilmesini talep etti.
Mahkeme, mütalaa doğrultusunda her 2 sanık için beraat kararı verdi. Mahkeme açıkladığı gerekçeli kararında ise, “TCK’nın 221. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma imkanı bulunan tanıkların aşamalarda değişik anlatımlarının tek başına yeterli delil sayılamayacağı, sanık savunmalarının aksinin çürütülmediği, mahkumiyet hükmü kurulması için mahkememizde vicdani kanaatin oluşmadığı anlaşılmakla..” diyerek beraat kararını gerekçelendirdi. Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin beyanlarına itibar etmediği Ayverdi’nin ifadeleriyle Mızraklı ve Yılmaz’ın tutuklanması ise dikkat çekti.
DİYARBAKIR