Suriye’de petrol yatakları için ABD, Rusya ve Avrupa devletleri tarafından verilen mücadele, ABD’nin asker çekme kararı ve Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarının ardından farklı bir seyir aldı. 7 Ekim’de bölgeden asker çekme kararı alan ABD, Suriye’deki petrol yataklarını korumak için bölgeye asker göndereceğini açıklamış, Savunma Bakanı Mark Esper de, Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) denetimindeki Deyrazor’da askeri varlığını güçlendireceklerini söylemişti. Sosyal medyadan sık sık ‘petrolü korumaya aldık’ paylaşımları yapan ABD Başkanı Donald Trump, bu sahadaki petrol sahalarının önemini vurguluyor. ABD, bu bölgedeki petrol sahalarının IŞİD’in ya da Rusya veya İran destekli grupların eline geçmesinin önlenmesini amaçlıyor. ABD’nin Deyrazor’daki petrol yatakları için bölgeye tekrar asker gönderme kararının ardından, Rusya da bir açıklama yaparak, ABD’nin ‘kaçakçılık’ yaptığını ileri sürdü. Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşekov, ABD’nin Deyrazor bölgesinde petrol çıkardığını ileri sürdü. Basın toplantısında konuşan Konaşenkov, ABD’li resmi kuruluşların, Deyrazor, bölgesinde petrol çıkardığını ve petrolden ayda 30 milyon dolardan fazla gelir sağladığını ileri sürdü. ABD’nin petrol kaçakçılığı yaptığını iddia eden Konaşenkov, “Suriye kaçak petrolünün varil fiyatı dikkate alındığında, Amerikan resmi kuruluşlarının yürüttüğü bu ‘temiz işin’ aylık kazancı 30 milyon doları aşıyor” dedi.
‘Devlet haydutluğu’
ABD Savunma Bakanı Esper’in, petrol yataklarını korumak amacıyla bazı ABD birliklerinin burada kalmaya devam edeceği açıklamasını değerlendiren Konaşenkov, “uluslararası bir devlet haydutluğu” ifadelerini kullandı.
IŞİD’deyken ses çıkarmamıştı
Suriye’nin doğusundaki Deyrazor’un petrol sahalarını 2014 yılında IŞİD ele geçirmiş, ABD liderliğindeki IŞİD’le mücadele koalisyonu, DSG ile yürütülen operasyonda 2017 ve 2018 yıllarında bu petrol sahalarını aşamalı olarak geri almıştı. Petrol sahaları IŞİD’in elindeyken Rusya herhangi bir müdahelede bulunmamıştı. Başkan Trump Beyaz Saray’dan yaptığı konuşmada “Petrolü güvenceye aldık, o nedenle az sayıda ABD askeri petrolün olduğu bölgede kalacak. Petrolü koruyacağız. Petrolle ne yapacağımıza daha sonra karar vereceğiz” demişti.