SAMER Koordinatörü Genç, toplumun en büyük sorun olarak ekonomiyi işaret ettiğini söyledi ve krizden etkilenenlerin halkın yüzde 94’ünü kapsadığını vurguladı. Yüzde 57 de hükümeti krizden sorumlu tutuyor
Temel ihtiyaç malzemelerine ve enerjiye gelen peş peşe zamlar halkın belini bükerken, işsizlik rakamı da 7 milyon 300 bini aştı. Ülkenin bakanları ekonomik krizin gerçeği yansıtmadığını iddia etse de son 1 ayda elektrik, su ve doğalgaza ikişer kez zam yapıldı. Ekonomik krizi en çok etkileyen etkenlerden biri de kuşkusuz savaş ve savaş politikaları. Ekonomik krizin derinleştiği günlerde Türkiye, 9 Ekim’de Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıya geçti. 17 Ekim’de ateşkes anlaşması gerçekleştirilmesine rağmen saldırılar devam ederken, Siyasal ve Sosyal Araştırma Merkezi (SAMER) Koordinatörü Yüksel Genç, savaşın ekonomiye etkilerini ve krizi değerlendirdi
SAMER’in son yıllarda ekonomik krizin topluma etkisi üzerine araştırmalar yaptığını dile getiren Yüksel Genç, toplumun ekonomik krizi çok konuştuğunu belirtti. Toplumun son bir yıldır en büyük sorun olarak ekonomiyi işaret ettiği bilgisi veren Genç, şunları söyledi: “Ekonomik krizden etkilendiğini söyleyenler toplumun yüzde 94’ünü kapsıyor. Bu görmezden gelinemeyecek kadar büyük bir oran. Esnafın yüzden 90’ı satış yapamıyor ve insanlar günlük ihtiyaçlarını dahi artık karşılayamıyor. Her ailede birden fazla işsiz var.”
‘İlaç dahi alınamıyor’
Ekonomik krizle bağlantılı olarak sağlık alanının da ciddi biçimde etkilendiğini ifade eden Genç, bu riskle ilgili şunları dedi: “İnsanlar krizden dolayı hastanelere gidemiyor çünkü ne hastaneye ne de ilaca verecek para bulabiliyorlar. Araştırmaya katılanların çoğu devamlı alması gereken ilaçları dahi alamıyor. Örneğin şeker, tansiyon, kanser gibi riskli hastalıkların sürekli tedavi süreçleri ve alması gereken ilaçlar var. Barınma, giyinme, beslenme gibi ihtiyaçları dile bile getirmiyoruz. Çünkü bunlar zaten krizi de aşmış durumda.”
‘Toplumsal sorun yaratıyor’
Türkiye’de ekonomik krizin artık sıradan bir sorun hâline geldiğini dile getiren Genç, krizin çözümünün zor olduğuna işaret etti. Genç, krizin psikolojik olarak ciddi etkileri olduğunu ifade etti ve ekledi: “Aile içi tartışmalar, anlaşmazlıklar yaşanıyor. Sadece aile içi değil, sokakta da kendini gösteriyor. Hastalık, boşanma, intihar gibi birçok ciddi soruna neden oluyor. Türkiye’de ekonomik kriz her zaman vardı ama son yıllarda arttı. Elektriğe, doğalgaza 1 ayda yüzde 15 zam geldi. Öyle görünüyor ki zamlar devam da edecek.”
‘Savaş derinleştirdi’
TÜİK’in yoksulluk sınırına ilişkin yaptığı araştırmaya dikkat çeken Genç, araştırmanın sonucuna göre toplumun büyük bir kesiminin yoksulluk sınırının altında yaşamını sürdürdüğüne işaret etti. “Araştırmalarda toplumun yüzde 57’si ekonomik krizden hükümeti sorumlu görüyor” diyen SAMER koordinatörü, şöyle devam etti: “Yurttaşların birçoğu da savaş politikalarının ve sınır operasyonlarının ekonomik krizi derinleştirdiğini düşünüyor. Kuzey Suriye’ye dönük saldırılar ekonomik krizi büyütecek. Aslında hepimiz görüyoruz ki, devlet çok büyük bir çıkmazda ve nasıl toparlanacağını da bilmiyor. Türkiye bu politikalarla halklar içerisinde büyük bir kaos yaratma peşinde. Ekonomik kriz sorunlarını kulak arkası yapıyorlar. Savaş için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Savaş da zaten var olan bu ekonomik krizi daha ciddi boyutlara taşıyor ve derinleştiriyor. Ülkenin ekonomisi büyük bir tehlike altında ve böyle giderse dönüşü olmayacak bir krizle yüz yüze kalacağız.”
DİYARBAKIR/JINNEWS