HDP İl Binası önünde bekletilen annelere seslenen Diyarbakırlılar, tüm annelerin bir araya gelerek TBMM önünde toplanması ve orada adalet talebinde bulunması gerektiğini söyledi.
Çocuklarının dağa kaçırıldığı iddiasıyla Halkaların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Binası önünde 2 Eylül tarihinden beri bazı aileler oturma eylemini sürdürüyor. Zaman zaman HDP İl Binasına gelen partililere saldırı ve hakaretlerde bulanan ailelerin oturma eylemine katılanların sayısı ise gün geçtikçe azalıyor. HDP önündeki eylemi Diyarbakır’daki yurttaşlar değerlendirdi.
Hükümet tarafından yapılan ayrıma tepki
Ali Sanmaz (53), anneler arasında ayırımın yapılmaması gerektiği söyleyerek, iktidarın çifte standart uyguladığına dikkat çekti. Sanmaz, HDP önündeki anneleri gören iktidarın Cumartesi Anneleri’ni de görmesi gerektiğinin altını çizdi. Hükümet tarafından yapılan ayrıma tepki gösteren Sanmaz, “Eğer ki gerçekten içten yapılmak istenirse bütün annelerin taleplerini yerine getirecekler. Şu sağcı annesidir, şu Kürt annesi, şu Türk annesi böyle olmaması lazım” dedi.
Annelere çağrı
Ailelerin HDP önünde değil devlet dairesi önünde toplaması gerektiğini belirten İslam Ayşin (25), yıllarca oturulması halinde bile bir sonucun alınamayacağı görüşünde. Bu görüşünü de devletin bir oyunu olarak yorumlayan Ayşin, “Süleyman Soylu halkı birbirine kışkırtıyor. Cumartesi Anneleri’nin oturma eylemlerini panzerlerle, TOMA’larla, biber gazlarıyla yasaklayanlar, bugün bütün halkı HDP il binasının önüne bekliyorlar. Ben annelere şöyle seslenmek istiyorum. Bir olalım, tek olalım ve bütün devlet kurumlarının yanında çocuklarımızın hakkını savunalım. Bütün asker, HPG’lilerin anneleri devlet binaları ve hükümet konaklarının önünde toplansın. Barış ve huzur içinde bir ülke istiyoruz desinler” ifadelerini kullandı.
‘Anneler siyasetin malzemesi olmamalı’
Gıyasettin Kılıç (50), bu ülkede yıllardır annelerin ağladığına dikkati çekerek, “Biz bu annelerin ağlamaması ve bu ülkede kalıcı bir barışın olmasını istediğimiz için adımız teröriste çıktı. Ancak bu anneleri ağlatanlar, bu ülkeye kendini vatansever diye yutturmaya çalışıyorlar” dedi. “Anneler siyasetin malzemesi olmamalı” diyen Kılıç, devamla şöyle dedi: “Sonuçta HDP yasal zeminde kurulmuş bir siyasi parti. İkinci bir devlet değildir ki gelip HDP’nin kapısına gidiyorlar. HDP de istemiyor insanların dağa çıkmasını, anaların ağlamasını. Ne HDP ne de HDP’ye oy veren hiçbir seçmen annelerin bu duruma düşmesini istemez. Siyasi şovlarla HDP’yi kreminize edip yok kapatmak, yok Kürt iradesini yok saymakla artık bu tür ucuz düşünceler bu ülkeye bir fayda getirmez.”
‘HDP çocuğunuzu nereden getirecek?’
Bazı ailelerini bilinçli olarak HDP önüne gönderildiğini söyleyen Şehmuz Yetek (50), HDP önünde oturanların ailelerini çoğu para için geldiği iddiasında bulundu. Ailelerin hak ve adalet için orada oturmadığını söyleyen Yetek, “Kaç yıldır çocuğu gitmiş neden bu güne kadar oraya gelip oturmamışlar? Birileri ‘Diyor ki gidin HDP’nin önüne çocuğumu getirin’ deyin. HDP çocuğunuzu nereden getirecek? Gidip emniyete sorsunlar. Desinler ki çocuğum nerede? Sen devletsin sen getir. Devlet getiremiyorsa parti nasıl getirsin” ifadelerini kullandı.
Semira Muhammed (30) da, kaybolan çocukların HDP ile ilgisi olmadığını düşündüğünü söyleyerek, “Partinin elinde olan bir şey değil ki. Kendi hürriyetleriyle gitmişler. Kimse onları zorlamamış. Herkes kendisinden sorumludur. Partinin elinden gelen bir şey varsa esirgemez” dedi.
‘HDP önünde toplanmak yanlıştır’
Fikri Ay (54) ise, bütün ailelerin toplanıp TBMM önüne gitmesi gerektiğini kaydederek, “Bu büyük gücü HDP’de görüyorlar madem neden çözüm çıkmıyor? Bu sorunun mecliste halledilmesi gerekiyor. Bütün ulusal basında Kürt partisine atıp tutuyorlar fakat Kürt partisinden kimse orda yok. Bunu kınıyorum. Bizim için bütün anneler birdir. HDP önünde toplanmak yanlıştır. Buna öncülük eden akılsızdır” dedi.
Kaynak: MA