Barış İçin Akademisyenler (BAK), 11 Ocak 2016’da “Bu Suça Ortak Olmayacağız” adlı bildiriyi imzaladıktan sonra geçen üç buçuk yıllık sürece ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Anayasa Mahkemesi’nin akademisyenler hakkında verdiği “hak ihlali” ve ardından yerel mahkemelerin kararlarıyla “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla yargılanan 329 kişinin beraat ettiği hatırlatıldı.
Açıklamada, “Eğer Türkiye halen bir Anayasal Hukuk Devleti ise 406’sı KHK’lı olan ve pasaportlarına da tahdit koyulan toplam 549 imzacı akademisyenin, 11 Ocak 2016 öncesinde çalışmakta oldukları kurumlardaki görevlerine kayıtsız şartsız iade edilmeleri gerekmektedir” denildi. İmzacı akademisyenlerin uğramış oldukları haksızlıkların telafi edilmesi halinde tüm üniversite bileşenlerinin ve bir bütün olarak üniversite kurumunun kazançlı çıkacağı söylenirken, barış akademisyenlerinin görevlerine dönmeleri için destek çağrısı yapıldı.
Açıklamada, “Haksız yere çok bedel ödedik” diyen akademisyenler, geçtiğimiz üç buçuk yıl içerisinde yaşananları şöyle özetledi: o 89 imzacı akademisyen sözleşmeleri yenilenmeyerek ya da iş akitleri feshedilerek işten çıkartıldı. o 72 imzacı akademisyen çalıştıkları kurumda bazen açıkça bazen örtük biçimde uygulanan baskılar, kısıtlamalar neticesinde görevlerinden istifa etmek zorunda kaldılar. o 27 imzacı akademisyen yine aynı nedenlerden ötürü emekliye ayrılmak zorunda kaldı. o 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında ise 398’i devlet üniversitelerinden, 8’i vakıf üniversitelerinden 406 imzacı akademisyen, herhangi bir soruşturma dahi geçirmeksizin OHAL döneminde çıkartılan KHK’lar ile görevlerinden ihraç edildiler, pasaportlarına tahdit konuldu. Metinde taleplerini sıralayan akademisyenler, “İmzacılar işlerine dönmeli. Güvenlik ve arşiv soruşturması sona ermeli. Pasaport tahditleri kaldırılmalı. İhraç edildikleri kurumlarda görevlerine başlamaları sağlanmalı. Maaşlar ödenmeli” denildi.
HABER MERKEZİ