Muş’un AKP’li belediyesi, hizmet adı altında yaşamı zehirleyecek olan yakma tesisinin temelini attı. İngiliz ortaklı Enviro Yeşil Enerji Sanayi ve Tic. Ltd. Şirketi’ne ihale edilen ‘Katı Atık Düzenli Depolama ve Bertaraf Tesisi’nin açılışında, atıkların yakılarak enerji üretileceği vurgusunda bulunulmadı. Atık yakma tesisleri bulunduğu bölgenin yeraltı sularını ve havasını kirletmektedir.
Katı Atık Bertaraf Tesisleri; endüstriyel atıkların (nükleer atık dahil), mobilya benzeri büyük parçaların, evsel atıkların, sanayide kurutulmuş arıtma tesisi çamuru ve tıbbi atıkların yakılarak yok edilmesi yöntemi olduğu bilinmektedir. Muş’un Korkut ilçesine bağlı Kümbet köyünde yapılacak olan böyle bir tesisin temel atma töreninde dualar okunması dikkat çekti. İngiliz şirketin yakıta para vermeden hatta üste para alarak gelen atıklarla enerji üreteceği tesisin açılışının dualarla süslenmesi eleştirildi.
Valinin aşiretinden biri ortak
Temel atma törenine Vali İlker Gündüzöz, Belediye Başkanı Feyat Asya, bazı ilçe ve belde belediye başkanları, kamu kurum amirleri katıldı. Kur’an-i Kerim’in okunmasıyla başlayan tören, konuşmalarla devam etti. Feyat Asya, “2014’de seçildiğimizde bu vahşi depolama sistemi ile toplanan ve bu artık çağ dışı kalmış düzenin sonlandırılması ve çöpü kâra dönüştürmek, enerji üretmek, düzenli depolama ve ayrıştırma oluşturmak üzere mevcut alanın tahsisi” için teşekkür etti. Asya, “Allah’a hamd ve O’nun kutlu elçisine binlerce salat ve selam olsun ki göreve geldiğimiz günden bugüne kadar bütün valilerimiz, adli ve askeri erkanımızla birlikte merkezi hükümetimizle bu şehre neyi kazandırırız hesabı ile çalıştık” diye belirtti. Vali Gündüzöz, yaptığı konuşmada kendisinin aşiret resisi olduğunu ve İngilizlerin işleteceği tesise ortak olan Melik Emre ile aynı aşiretten olduklarını belirtmesi dikkat çekiciydi.
Atıkları yakmak
Atık yakma sonucu atıklar, çok daha zararlı başka biçimlere dönüşerek çevreye dağılırlar. Başlangıçta katı ya da akışkan durumundaki atık, yakıldığında karbondioksit ile birlikte birçok kirletici ve ağır metalin gaz halinde çevreye yayılmasına neden olur. Yanma sonucu oluşan kül ile birlikte, ne kadar önlem alınsa da bacadan çıkışına engel olunamayan gazlar çevreye yayılarak toprağa, suya, besinlere oradan da hayvan ve insan bedenine girer. Bu toksik maddeler ve ağır metaller bedene bir kez girdi mi, yıllar boyunca bedenden dışarı atılamazlar. Bu nedenle bu zehirli maddeler “KOK-Kalıcı Organik Kirletici” olarak adlandırılmaktadırlar. Atık yakma tesislerinin bacalarından ve yakma sonucu oluşan küllerden çevreye yayılan KOK’lar, bugüne kadar belirlenen en tehlikeli kimyasal zehirlerdir. Dioksin, furan, klor, DDT ve PCB’ler bilinen başlıca KOK’lar arasında yer alır. KOK, yakma tesislerinin baca gazlarında ve küllerinde bulunur. Hava akımları yoluyla yüzlerce kilometre yayılabilirler.
Sağlık sorunları
KOK’ların yarattığı başlıca hastalıklar içinde, hormonal bozukluklar (guatr, tiroid, kemik erimesi, tüylenme, şeker hastalığı), bağışıklık sistemi bozuklukları (bedenin hastalıklara açık duruma gelmesi), üreme bozuklukları (cenin bozuklukları, genetik bozukluklar) sayılmaktadır. KOK, anne sütüne ve plasentaya geçer. Bu nedenle insan bedeninde bebeklikte birikmeye başlar. Uluslararası Kanser Araştırmaları Kurumu (IARC) KOK’lardan biri olan dioksini kanserojen madde olarak tanımlamıştır. Bazı ülkelerde yapılan dioksin salımı ölçümlerinde çok büyük oranda ‘atık yakma’ tesislerinden kaynaklandığı belirlenmiştir.
EKOLOJİ SERVİSİ