LGS sonuçlarının açıklanmasının ardından 1 milyon öğrencinin tercih süreci başladı. Öğrenciler e-okul üzerinden yaptıkları 5 tercihten birine İmam hatip yazmak zorunda bırakılıyor. Eğitim-Sen Hukuk Sekreteri Vedat Kara, ‘Yoksul çocukların eğitim hakkı elinden alınıyor’ dedi
Gülcan Kılagöz/ İstanbul
Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sisteminin yerine getirilen ve bu yıl ilk kez uygulanan Liseye Geçiş Sınavı (LGS) 1 milyon öğrencinin kabusu oldu. 2 Haziran’da yapılan iki oturumlu sınav öğrenciler için ağır geçerken, özellikle matematik sorularının zorluğu on binlerce adayın puanını aşağı çekti. Eğitimcilerin kaos sitemi olarak değerlendirdiği sistemle ilgili öğrenciler, bir skandalla daha karşılaştı. Kılavuzda; LGS’de derecelik alan ve ilk 120 bine giren öğrencilerin de İmam hatip lisesi ve meslek lisesi tercihi yapmaları zorunlu olduğu yazıldı. 5 tercih hakkı olan ancak İmam hatip lisesi tercihi yapmayan öğrencinin, nitelikli okul olarak adlandırılan ve sınavla öğrenci alan okulların ekranı açılmayacağı belirtildi.
Zorunlu bırakan bir sistem
Konuya ilişkin konuştuğumuz Eğitim-Sen 3 Nolu Sendika Hukuk Sekreteri Vedat Kara sistemi şöyle açıkladı: “Öncelikle adrese daya sisteme göre minimum 5 tane tercih yapmaları gerekiyor. Birinci çemberde 9 okul var. Bunların içerisinde Fen, Anadolu, Meslek Liseleri ve İmam Hatipler var. Sorun şu: Burada 3 grupta tercih yapmaları gerekiyor. Yani Fen veya Anadolu lisesi yazarsa bunlardan bir tane yazabiliyor, geri kalanına ise meslek veya İmam hatip yazmak zorunda. Yani bunları 3 farklı alana koyması lazım, dolayısıyla imam hatipi zorunlu hale getiriyor. Pek çok çocuk, bu sayfadaki tercihleri yaptıktan sonra diğer tercih sayfası açılıyor. Bu tercih sayfasında da puanına göre puanla alan ‘nitelikli’ okulların sayfası açılıyor. Çocuklar oradan tercihte bulunuyor. Yerleştirilirken öncelikle puan durumuna göre yerleştirme yapılıyor. Puan durumuna göre yerleştirilmeyen çocuklar, önceden tercih ettikleri bu adrese daya bir okullar arasından birisine yerleştiriliyor.”
Sistemin adil olmadığı ortada
Eğitim-Sen olarak, bu yasa yönetmelik çıkarıldığından beri kamuoyunu bu konuyla ilgili bilgilendirmeye çalıştıklarını kaydeden Kara, “Çocuklar tercihleri dışında başka bir okula yerleştirmeye zorunlu hale getiriyor” dedi. Sistemi şöyle örneklendiren Kara, “Kağıthane bölgesinde yaklaşık 500 bin nüfusun olduğu bir ilçede, birinci çembere bir Fen Lisesi, bir Anadolu lisesi, düşüyor örneğin. Dolayısıyla bunun adil olmadığı ortada. Çocukları aslında zorunlu olarak imam hatiplerde ve meslek lisesinde okutmak zorunda bırakıyorlar. Ya da bir aileyi bunun dışında, ancak ya tercihlerin dışında bir okula yada özel okula göndermek zorunda kalacak” diye konuştu.
İktidar tekçiliği dayatıyor
Sistemin yasal ve adaletli olmadığını söyleyen Kara, “Bir kere kesinlikle yoksul çocukların eğitim hakkı elinden alınıyor. Alevilerin eğitim hakkı kısıtlanıyor. Kısıtlamak insanları eşit şartlar yarıştırmamak, eşit eğitim alma hakkını elinden almak, istediği gibi eğitim hakkını elinden almak insani değildir. Aslında iktidar burada birkaç bir şeyi birden hedef alıyor. Birincisi eğitimde de özelleştirmenin önünü açıyor. Yani aslında bir taşla birçok kuş vuruyor iktidar. Aynı zamanda kendi sistemine yani kendi yaratmak istediği eğitim sistemine herkesi uyan bir hale getiriyor. Bu ülkede tekçi bir zihniyeti dayatıyor. Yani tek millet, tek inanç tek siyasi görüş gibi, bir anlayışı dayatıyor” ifadelerini kullandı. Öte yandan, MEB, LGS’den önce yapması gerektiği uyarıları sınav sonrası gecikmeli yayınladığı ‘LGS tercih kılavuzunda’ yaptı. Adayların 2 Temmuz ile 13 Temmuz tarihleri arasında okul tercihlerini yapması gerektiği duyuruldu.
Dünyanın hiçbir yerinde yok
Milyonlarca öğrenciden sadece yüzde birinin Anadolu ve Fen Lisesi gibi bir olanaktan yararlanabileceğine dikkat çeken Kara, “Dünyanın hiçbir yerinde evrensel bir metottun içerisinde böyle bir sistem yoktur” dedi. Eğitimle uğraşanlar eğitimi yönetenlerin, okullarından, bakanlıklarına kadar, eğitim meselesi ciddi bir biçimde kavraya bilen insan olmadığı eleştirisinde bulunan Kara, “Bir ülkenin, bir halkın bütün belleğini, tüm geçmişine, mirasını, her şeyini değiştirmeye dönük bir çalışmayla yapılıyor” dedi. 16 yıldır iktidarda olan AKP’nin eğitimdeki rollerini ağırlıklarını yükselttiğine dikkat çeken Kara, “Şimdi böyle değişim ve dönüşüm sağlanıyor. Bu ülkenin yaklaşık 20-25 yıllık kuşağının maalesef bilimden, akıldan, özgürlüklerden uzak bir biçimde yetişmesi anlamına geliyor. Düşünün bir 25 yıl sonra bu ülkede neyle karşılaşacağız” dedi.
Doluluk sorunu!
MEB’in maddi destek, teşvik ve onca imkan sunmasına rağmen İmam Hatip Liselerinde doluluk sıkıntısı yaşanıyor. En son Ocak ayında CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil’in, MEB’in yanıtlaması talebiyle Meclis’e sunduğu soru önergesine verilen yanıtta bu liselere olan ilgisizlik dikkat çekmişti. Bu yanıta göre Türkiye’de Anadolu İmam Hatip Liseleri’nde 60 bin 908, İmam Hatiblrde 98 bin 629, Yabancı Uyruklular İçin Anadolu İmam Hatip Liseleri’nde 854 olmak üzere toplam 162 bin 871 öğrenci okuyor. Devletin imkanlarını seferber ettiği İmam Hatipler Liselerinde doluluk sorunu yaşanırken, bu teşviklerin hiçbirine sahip olmayan Fen Liseleri ve Anadolu Liseleri ise yüzde 100 dolmuş durumda.