HDP’li Murat Çepni küresel ısınmanın doğrudan sorumlusunun kapilatist sistem olduğunu belirterek, iklim krizine karşı başlatılan eylemlerin sürdürülmesi gerektiğini söyledi.
İklim Aktivisti Greta Thunberg’in çağrısıyla yaygınlaşan iklim g(ö)revleri, Türkiye’de “Sıfır Gelecek Kampanyası” adı altında gerçekleşti. İklim krizine karşı hükümeti ve yerel yöneticileri bir an önce harekete geçilmesi yönünde çağrıların yapıldığı eylemleri Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekolojiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Çepni değerlendirdi.
‘Sorumlu kapitalizmdir’
Fosil yakıt kullanımı nedeniyle küresel ısınmanın gün geçtikçe arttığını ve bilim insanlarının da bu anlamda uyarılarda bulunduğunu hatırlatan Çepni, “Kapitalist sistem ve devletlerin önlem almadığı gibi Paris anlaşmasının yükümlülüklerine dahi uymuyor. Daha fazla kar hedefiyle ilerleyen şirketlerin ihtiyaçlarına göre hareket eden kapitalist devletler fosil yakıtların kullanımını çoğaltıyorlar. Plansız ekonomik sistemiyle küresel ısınmanın doğrudan sorumlusu kapitalist sistemin kendisi oluyor” dedi.
‘İklim g(ö)revleri devam etmeli’
“İklimi değil sistemi değiştirelim” sloganlarıyla tüm dünyada milyonlarca insanın alanlara çıktığını belirten Çepni, “İsveçli genç öğrenci Greta Thunberg’in bu farkındalığın yaygınlaşması açısından çok dikkate değer bir eylem başlattı. Her Cuma okulların boykot edilmesi akımını başlattı. Birleşmiş Milletler’de (BM) yaptığı konuşma ile küresel ısınma tüm dünyanın gündemine girmiş oldu. Her yaştan doğasever insan geleceğimizin kar uğruna yok edilmesine karşı alanlara çıktı. Bir başlangıç niteliğinde değerlendirildiğinde bu eylemler mutlaka sürdürülmeli ve yaygınlaştırılmalıdır” ifadesinde bulundu.
‘Her alanda ekoloji mücadelesini sürdüreceğiz’
“HDP Ekoloji Komisyonu olarak da hem yaptığımız basın açıklaması hem örgütlerimize gönderdiğimiz genelgeyle eylemlerin örgütlenmesine ve katılıma çağrı yaptık” diyen Çepni, doğaya karşı işlenen suçların karşısında durmaya devam edeceklerini belirtti. Çepni, sözlerini şöyle tamamladı; “Ormanların yok edilmesi, madenler, enerji yatırımları, barajlar, suyun ticarileştirilmesi, tarım alanlarının çoraklaştırılması, yaşam alanlarının betonlaştırılması gibi politikalara kaşı her alanda ekoloji mücadelesini yükselteceğiz. Bu mücadele ise mutlaka ulusal ve uluslararası örgütlerle birleşik halde yürütülmesi konusunda çalışmalarımız sürecek.”