Norveç Mülteci Konseyi tarafından desteklenen ‘Ülke İçinde Yerinden Edilme İzleme Merkezi’ (IDMC), bu yılın ilk altı ayının verilerini mercek altına aldığı raporunda, doğal afetler nedeniyle yerini değiştirmek zorunda kalan kişi sayısının 2019 yılının sonunda 3 kat artarak, yaklaşık 22 milyona ulaşabileceğini duyurdu. Uzmanlar, doğal afetler nedeniyle kitlesel göç ve sonuçları konusunda uluslararası toplumu uyardı. IDMC 2019 yılının sadece ilk yarısında evlerini terk etmek zorunda kalan 11 milyon kişinin 7 milyonunun doğal afetler nedeniyle yerini değiştirmek zorunda kaldığını duyurdu.
Kısır döngü uyarısı
IDMC Direktörü Alexandra Bilak, sadece ilk altı ayda 7 milyon kişinin doğal afetler nedeniyle evini terk etmiş olması ile ilgili olarak, “Bu rakamlar alarm verecek düzeyde yüksek, üstelik sadece yılın yarısını yansıtıyor” değerlendirmesinde bulundu. Bilak, “Bu oran aynı zamanda sorunların, çatışmaların çözümüne ve adaletsizliğe odaklanılmadığını, zorunlu yer değiştirmenin yeni kriz ve korumasızlığa yol açacak bir kısır döngüye yol açtığını gösteriyor” diye konuştu. Norveç Mülteci Konseyi Başkanı Jan Egeland, bu yılın ilk altı ayında doğal afetlerden kaçan 7 milyon kişinin dışında, 3 milyon 800 bin kişinin çatışmalar nedeniyle evlerinden kaçmak zorunda kaldıklarına dikkat çekti.
Tahliyeler hayat kurtarabiliyor
IDMC raporuna göre Haziran ayına kadar en büyük doğal felaketler Hindistan ve Bangladeş’te etkili olan Fani ile Mozambik, Malavi, Zimbabve ve Madagaskar’da etkili olan Idai Kasırgası. Yine İran, Etyopya, Bolivya ve Filipinler’deki sel felaketlerinin büyük yıkıma yol açtığına dikkat çekiliyor. Bu arada IDMC’nin yarı yıl raporunda, Fani Kasırgası’nda olduğu gibi, yapılan planlı, büyük çaplı tahliyelerin hayat kurtarabildiğine, kitlesel yer değiştirmenin kasırgalar geçtikten sonra insanların yıkılmış da olsa evlerine dönmesini sağlayabildiğine dikkat çekiliyor.
Afrika’da iklim göçleri
Afrika’da 30-40 yılda kıta içinde ve dışarı doğru yaşanan başlıca göç hareketlerinin nedenlerini inceleyen uzmanlar, göçü hızlandıran faktörleri, iklim değişikliğinin neden olduğu çevresel etkiler ve kaynaklara erişim olarak sıraladı. Afrika, dünyadaki içme suyunun yaklaşık yüzde 9’una sahip olmasına rağmen Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 2015 itibariyle Afrika’nın Sahra Altı bölgesinde 319 milyon insanın hala içilebilir su kaynaklarına erişimi yok. Yayınlanan bir başka raporda ise iklim değişikliğinin ağırlaşan etkileri sonucu yoğun nüfuslu Sahra Altı Afrika, Güney Asya ve Latin Amerika’yı kapsayan üç bölgede 2050 yılına kadar 140 milyon kişinin kendi ülke sınırları içinde göç yaşayacağı belirtiliyor
Avrupa’yı korku sardı!
Yaşanan iklim krizi kitlesel yok oluş dışında hastalıkları ve zorunlu göçleri tetikliyor. Avrupa, iklim göçüyle yüzyüze kalacağı bir bölge olarak niteleniyor. Özellikle kuraklık ve sel felaketleri sonucu Afrika ve Orta Doğu’dan gelecek göç akınları Avrupa’yı korkutuyor. Avrupa kendi içinde de göç akımları yaşayacak. Venedik ve Hollanda’da yükselen deniz seviyelerinin göçe neden olacağı bekleniyor. Ayrıca Alpler ve kutuplarda buzulların erimesi, Atlantik’in kıyı bölgelerinde artan fırtınalar Avrupa’yı tehdit eden iklimsel değişimler.
EKOLOJİ SERVİSİ