İçişleri Bakanlığı’nın, haklarında soruşturma yürütüldüğü gerekçesiyle görevden alarak yerine kayyum atadığı Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Bedia Özgökçe Ertan Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin 42. oturumuna video konferans ile katıldı. Ertan, oturumda kayyum atamaları, eşbaşkanlığa yönelik saldırılar ve kadın mücadelesine ilişkin konuşma yaptı.
Ertan hakkında hukuksuz bir biçimde yurt dışı yasağı olması sebebiyle konferans salonunda olamadığını belirterek başladığı konuşmasında şunları söyledi: “Bizler bir siyasi anlayışın, siyasi partinin tarafı olarak Kent yönetimlerine halkın doğrudan halk meclisleri adı altında katılımcılığını sağlayan, kent bütçesinin toplumsal cinsiyet eşitliğine ve özellikle de denetlenebilir, şeffaf ve katılımcılığa dayalı hazırlanmasını sağlayan bir yaklaşımı esas aldık. 2014’ten bu yana yerel yönetimlerde uyguladığımız eş başkanlık sistemi de kadın özgürlük ve eşitlik mücadelesini derinleştiren ve yayan bir sistem olarak kadının politik dönüştürücü gücü ile katılımcı, çoğulcu, yatay, demokratik bir toplumsal yapıyı ve yaşamı inşa etmenin iddiasını taşıdı. Ancak Türkiye’de iktidarı elinde tutan ve bugün ırkçı parti MHP ile yan yana duran AKP partimize ve yerel yönetim modelimize yönelimini her zaman kadınlara ve kadın kazanımlarımıza saldırmakla başlatmıştır.”
Sessizlik olağanlaştırıyor
Kayyumların ilk iş olarak kadın kazanımlarını ve kadın iradesini gasp etmek olduğuna dikkat çeken Ertan, “İrade gaspının ve erkek egemenliğinin tezahürü olan kayyumlar, eşbaşkanlık sistemini hedef alarak eşbaşkanlarımızı tutukladı; kadın merkezlerini, kadın sığınma evlerini, kadın yaşam alanlarını, kadın emeği pazarlarını, kadın politikaları daire başkanlıklarını ve müdürlüklerini kapattı. Yani yaşam alanlarını kadınsızlaştırmaya çalışan iktidar, kadın mücadelesi yürüten yerel mekanizmaları doğrudan hedef aldı. Türkiye’de Kürt sorununun çözümsüzlüğü ve buna bağlı olarak yaşanan hak ihlallerine sessiz kalındığı sürece BM’nin özünü oluşturan evrensel değerlerin yok oluşu, adalet, özgürlük, insan hakları gibi temel haklara saldırı giderek tüm dünyada olağan bir hal alacak” diye konuştu.
‘Medyada gerçek dışı beyanlar’
HDP’li belediye eşbaşkanlarının mahkeme kararı olmadan görevden alındıklarına dikkat çeken Ertan, “Belediyelerimize kayyum atanması için hükümetin öne sürdüğü gerekçeler, kanıtlanamayan gerçekdışı beyanlar gerekçe gösterildi, medyaya bu gerçek dışı beyanlar servis edildi. Gerek kayyumun atanması ve gerekse sonrasında biz seçilmişlere ilişkin yargılama süreçlerinin hukuk ilkelerine ve devletin bağlı olduğu uluslararası insan hakları yükümlülüklerine uygun olarak yürütülmesinin sağlanması, bu sürecin uluslararası kamuoyunca da takip edilmesi bizler açısından oldukça önemlidir” diye belirtti. BM’nin üzerine düşeni bir an önce yapması çağrısında bulunan Ertan son olarak şunları söyledi: “Bu bağlamda BM, bir an önce kendi içerisinde ülke temsilcilerinin olduğu bir mekanizma kurmalı ve bizlere yöneltilen suçlamaların hiçbir gerçekliği olmadığını, bizlerin seçilme ve bize oy veren Kürt halkının, özellikle de kadınların seçme hakkını koruma altına alan bir soruşturma grubu kurmalıdır. Bizlerin demokrasi adına, hukuk adına ve tüm evrensel değerler adına beklediği budur.”
HABER MERKEZİ