Bakmayın arada bir dalaşmalarına, RTE ile Netanyahu’nun tarzı aynı. RTE’nin teorisi ve pratiği artık ders olarak okutulacakmış.
Hani 28 Şubatçıların Atatürk İlke ve İnkılapları Enstitüleri gibi.
Trump seçildiğinde herkes şaşkındı ve soruyordu ne yapacak diye.
Birisi cevap verdi: “RTE’ye bakın!”.
Şimdi İsrail’de Netanyahu RTE’nin 2015 Haziran seçimlerinde dizlerinin kırılması gibi, istediği sonucu alamadı baskın seçimden.
Belki de araştırıyordur, yahu RTE ne yapmış Haziran seçimlerinde çoğunluğu yitirdikten sonra diye.
Haydi hayırlısı!
Netanyahu’da İsrail’in kadim sağ partisi Likud’un içine etti. Şimdi bizde Likud içinden daha sağlıklı bir yeni bir merkez sağ parti tartışması başlamış, bugün Haretz gazetesinin verdiği habere göre. Tıpkı AKP kurucusu bir ekibin yeni bir parti arayışına girmesi gibi.
Trump hemen twitterına not düşmüş: Bizim ilişkimiz Netanyahu ile değil, İsrail ile diye.
Trump, RTE gibi pragmatik. Biri ülkeyi sahip olduğu şirketler gibi yönetmek istiyor.
RTE ise % 20 küsür oy ile aldığı İstanbul Belediye Başkanı gibi.
Bir gün de belki bir twitter yollayacak: bizim ilişkimiz RTE ile değil, Türkiye ile diye.
Aslında bir yandan da belki Trump, Nixon’dan sonra parlamenter sistemin indirdiği 2. Başkan olacak! Kim bilir!
Neler gördük neler 68 sonrası Türkiye’de ve dünyada!
Netanyahu RTE’nin taktiklerini uyguluyor, İsrail soluna saldırıyor, İsrail yurttaşı Arap seçmeni bunlar şımartıyor diye. Arap yurttaşları tehdit olarak gösteriyor.
Ama seçim sonucu: Arap yurttaşların desteklediği grup seçimden 3. Parti olarak çıkıyor. Aynı HDP’nin üçüncü parti olarak çıkması gibi.
Arap yurttaşlar, HDP gibi kilitliyor sistemi.
RTE’nin kimi Suriyeli yeni yurttaşlara oy kullandırması gibi, Doğu Kudüs 1967 yılında işgal edilen toprakların Yahudi yerleşimcilerine oy kullandırıyor İsrail. Ama bu topraklarda yaşayan Filistinlilerin oy hakkı yok. Buna karşın Arap yurttaşların bir siyasi güç olarak yükselmesini engelleyemiyor.
İsrail’in “hoşgörüsü” ile FKÖ’ye karşı yükselen Hamas’ın kontrolündeki Gazze Şeridi’ne bomba yağdırdı yine seçim öncesi, RTE’nin Fırat’ın Doğusu’na saldıracağım demesi gibi, Gazze’yi işgal edeceğini duyurdu seçim öncesi.
Şimdi birileri dolanmaya başladı, alametler belirdi, Necmettin Hoca’nın dediği gibi: “kadayıfın altı kızardı”.
Mesele, Hoca’nın dediği gibi hangi sosla olacak? Kırmız sos mu, beyaz sos mu?
Daha adam yaşarken, birileri ondan sonraki döneme hazırlanmaya başladı. AKP’nin susturulan kurucu ekibinden insanlar istifa/tasfiye kıskacında.
Dar ekibin içinde bile klan kavgaları başladı. Ne acayip isimler. Pelikanlar falan. Töbe töbe.
Cry my beloved country!
Herhalde ibret verici olmalı, insanın daha ölmeden miras kavgasının başlaması. Boşuna Osmanlı çıkarmamış kendi oğlunu, kardeşini infaz yasasını!
Dünyada yükselen sağ popülist dalga 30’lar Avrupası aslında bir çeşit dünya savaşı olacağı anlaşılan yeni bir bölgesel savaşa yol açmaz.
Şu anda böylesi bir kumar, gerek Netanyahu’nun, gerek Trump’ın, gerek RTE’nin işine gelebilir. Benden sonrası kıyamet diyerek.
Belki de İngiliz İmparatorluğu’ndan sonra Amerikan İmparatorluğu’nu da bu sonlandıracak.
İster misiniz Çin birincil dünya gücü olmak üzere derken, Çin kendi içinden bir patlama yaşasın, “komünist partisi” yönetimi altında keskinleşen “sınıf çelişkileri” nedeniyle. Orada da Hong Kong’da alametler belirdi, ama garibanlar Birleşik Krallık elçiliği önüne gitmişler. Ah, ne güzel günlerdi onlar nostaljisi ile. Yahu adamlar Brexit belasından nasıl çıkacaklar, onun derdinde iken!
Çin’de yeni bir otoriter lider var maşallah, o da sistemin “başkanlık” ilkelerini yeniden canlandırmak istiyor.
80’den beri tecrit edilemeyen, hatta 1. Körfez Savaşı’nın desteği olan İran, etkili bir bölge gücü. Eli Lübnan’dan, Körfez’e, Suriye’den Yemen’e uzanan.
Aramco’ya Yemen’den yollanan dron, gerçekten İran işi mi, yoksa dron üreticisi bölge ülkelerinden birinin de katkısı var mı?
Çünkü arada herkesin bir taraf olduğu, birbirine girdiği Müslüman Kardeşler hikayesi var.
Yemen’de savaş hiç bitmedi. Osmanlı’dan beri kolay mı kadim bir ülke, ta Saba Melikeleri’nden gelen. Osmanlıya kök söktürdü Yemen. “Giden gelmiyor” türküleri ile.
Bir ara Nasır, Baas, Suudi yiyişmelerinin mekanı oldu. Nasır’a da kök söktürdü Yemen. Halk Cumhuriyeti bile kuruldu Güney Yemen’de bir zamanlar.
Orada her aşiretin ayrı hukuku vardır. Ayak basamaz, bölgesinden geçemezsiniz, oranın hukukuna uymadan, uzlaşmadan.
Aynı Kürdistan gibi.