“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için haklarında açılan davada beraat eden akademisyenler, barışa dönük sözlerinin bitmediğini vurgulayarak, “Toplumsal barış ve sosyal adalet için her alanda çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalamadıkları için “örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla İstanbul 28’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan beş akademisyen hakkında dün açık duruşma görülmeden celse arasında beraat kararı verildi. Akademisyenler, beraatlara ilişkin Çağlayan Adliyesi önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Açıklamaya akademisyenlerin yanı sıra Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Başkanları Aysun Gezen ve Mehmet Bozgeyik ile çok sayıda kişi katıldı.
“Barış kazanacak, barış bildirisine beraat bugün şimdi” ve “Akademi biat etmez, barış talebi yargılanamaz” pankartının açıldığı açıklamada ilk olarak söz alan Barış imzacısı Tuna Altınel, akademide büyük bir tasfiyenin gerçekleştiğini hatırlattı.
‘Barış sözü bitmedi’
Duruşmalarda talep ettikleri şeylerin AYM kararıyla önlerine geldiğini dile getiren Altınel, “Mahkemeler AYM’nin kararının ardından beraatlar vermeye başladı. Beraat eden imzacıların sayısı son dört günde 20’yi aştı. Kızıltepe’de 22 kişinin öldürülmesi ve zorla kaybedilmesine ilişkin 2014’te Kızıltepe JİTEM davası dün zaman aşımından düştü. Emekli Albay Hasan Atilla Uğur ve dönemin Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Eşref Hatipoğlu beraat ettiler. Cezasızlık sürdükçe Kürt sorunu ile olan ilintiler ilişkiler dönüştürülmedikçe sadece Kürt illerinde değil, her yerde şiddet durmayacak. Onlar için adalet ancak barış içinde tesis edilebilir. Toplumsal barış ve sosyal adalet için her alanda çalışmaya devam edeceğiz. Barışın sözünü devam edeceğiz. Beraatlar geliyor ama barış sözü bitmedi devam ediyor” dedi.
‘Olumlu bir adım’
Ardından akademisyen Nazım Dikbaş Avrupa Eğitim Sendikaları Komitesinin yaşanan beraatlara ilişkin gönderdiği mesajını okudu. Dikbaş, komitenin, “Dünkü duruşmaların ardından akademisyenlere yönelik ‘terör suçlamaları’nın düştüğünü duymaktan memnunuz. Umarız bu Türkiye’de akademik özgürlüğün tanınması açısından olumlu yönde bir adım teşkil edecektir” mesajını paylaştı.
‘Suç olmadığı kanıtlandı’
Barış istemenin suç olmadığını dile getiren KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik de AYM’nin kararıyla birlikte fikir ve düşünce özgürlüğünün suç olmadığı kanıtlandığını söyledi. Bozgeyik, “Beraat kararlarıyla umarım Türkiye’deki yargı adalet bir vesayetten uzaklaşarak yeniden hukuk devleti normlarına dönüşür diye bekliyoruz. Bugün Eş Genel Başkanımız Aysun Gezen barış akademisyenlerin olduğu dava olacaktı. Arkadaşlarımız yargılandıkları davalar beraatla sonuçlanmıştır” dedi.
‘Akademi biat etmeyecek’
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise bu beraatların yeterliği olmadığını ifade ederek, “Yaşanan mağduriyetlerin ve haksızlıkların tümüyle ortadan kaldırılması gerekir. Akademisyenler, üniversitelerde barış ve adalet istedikleri için, bu süreçleri yaşadılar. Bu ülkede artık korunacak bir demokrasiden değil, kurulacak bir demokrasiden söz ediyoruz. Bu topraklarda demokrasinin tüm birikimlerini ortadan kaldırarak otoriter bir rejimi inşa etmeye çalışanlara karşı bizler demokrasiyi adaleti ve barışı hep birlikte omuz omuza vererek kuracağız. Akademi biat etmez. Çünkü akademi bilimdir, akıldır. Akademi bu ülkenin aydınlık geleceğidir. Selam olsun biat etmeyen arkadaşlarımıza ve hocalarımıza” diye konuştu.