Tekirdağ’da 25 kişinin öldüğü 328 kişinin yaralandığı tren kazasıyla ilgili açılan davanın ertelenen ilk duruşması öncesi salon girişinde kimlik kontrolü yapılması gerginliğe yol açtı. Avukatların müdahalesiyle bu uygulamadan vazgeçildi
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde, 8 Temmuz 2018’de 25 kişinin öldüğü, 328 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi (ACM) tarafından açılan davanın salonun yetersiz olması ve yaşanan olaylar nedeniyle ertelenen ilk duruşması, Çorlu Halk Eğitim Merkezi’nin duruşma salonuna dönüştürülen 600 kişilik salonunda görülmeye başlandı.
Faciada hayatını kaybeden ve yaralananların aileleri, duruşma öncesi yürüyüş gerçekleştirdi. Çorlu Santral Park önünde toplanan aileler, kazada hayatını kaybedenlerin fotoğraflarının da yer aldığı “Adalet istiyoruz” pankart arkasında duruşmanın görüleceği Halk Eğitim Merkezi’nin önüne kadar yürüdü.
Görülecek duruşma öncesi mahkeme heyetinin ailelerin ve izleyicilerin kimlik kontrolü yapılarak salona alınması yönünde talimat vermesi gerginliğe yol açtı. Ailelerin ve avukatların tepkisi üzerine bu uygulamadan vazgeçildi.
Aileler, avukatlar ve izleyicilerin salondaki yerlerini almasıyla duruşma başladı.
İddianameden
Kaza sonrası Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu bulunan TCDD 1’inci Bölge Müdürlüğü Halkalı 14’üncü Demiryolu Bakım Müdürlüğü’nde Demiryolu Bakım Müdürü olarak görev yapan Turgut Kurt, Çerkezköy Yol Bakım Şefliği’nde Yol Bakım ve Onarım Şefi olan Özkan Polat, Yol Bakım Şefliği’nde Hat Bakım ve Onarım Memuru olarak görevli Celaleddin Çabuk ile TCDD bünyesinde çalışan ve mayıs ayındaki yıllık umumi muayene raporunda imzası bulunan Köprüler Şefi Çetin Yıldırım hakkında ‘taksirli ölüme ve yaralanmaya neden olmak suçundan 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapis istemiyle Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
3 Temmuz günü Çorlu Adalet Sarayı’nda 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi olarak düzenlenen 130 kişilik Konferans Salonu’nda başladı. Ancak, ölenlerin bazı yakınları ve yaralılar, salonda yer olmadığı gerekçesiyle içeriye alınmayınca arbede yaşandı. Yaklaşık 1 saat süren arbedenin ardından aileler salona aldıktan sonra, ailelerin avukatları duruşmanın başlamasıyla birlikte, yaşanan olayları gündeme getirdi. Avukatlar, mahkeme salonu kapılarının kilitlenerek, ailelerin içeriye alınmadığını, içeride ve dışarıda bulunan aileler ile bazı avukatların, verilen talimatlarla darp edildiğini ileri sürdü.
Avukatlar, darp edilme talimatını kimin verdiğinin belirlenmesi için suç duyusunda bulundu. Mahkeme savcısı da suç duyurusunda bulunulması kararını destekleyip, mahkemeden talimatı kimin verdiğinin belirlenmesini istedi.
Suç duyurusu ve dilekçe üzerine mahkeme heyeti davadan çekildiğini açıklayarak, dosyayı 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
2’nci Ağır Ceza Mahkemesi, heyetin davadan çekilme kararını reddetti. Kararda, “Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin çekilme kararının uygun olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin mahkeme heyeti tarafından verilen çekilme kararının CMK’nın 302 maddesi uyarınca uygun olmadığına, heyetin duruşmadan çekilmesi kararının kaldırılmasına, dosyanın gerekli işlemlerin yapılması için Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne iade edilmesine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda isteme uygun ve kesin olarak oy birliği ile karar verildi” denildi.