İdlib’deki bazı gözlem noktaları kuşatılan ve askerleri Rusya tarafından korunan Türkiye’nin Suriye’de sürüklendiği girdabı değerlendiren KNK Dış İlişkileri Komitesi Selahattin Soro, Türkiye’nin “Rusya ile ABD’nin çıkarları doğrultusunda yönlendirilen bir uydu devlet konumuna getirildiğini” söyledi.
İdlib’deki bazı gözlem noktaları rejim tarafından kuşatıldığı için askerleri Rusya tarafındna korunan Türkiye’nin Suriye’de sürüklendiği girdabı değerlendiren KNK Dış İlişkileri Komitesi Selahattin Soro, Suriye’de sıkışan Türkiye’nin “Rusya ile ABD’nin çıkarları doğrultusunda yönlendirilen bir uydu devlet konumuna getirildiğini” söyledi. “Rusya’nın politikalarını zorlarsanız dosyalarınızı dünya görür” diyen Soro, bu sıkışmışlığına rağmen AKP iktidarının “operasyon tehditlerinin” ciddiye alınması gerektiğini kaydetti.
Rusya’nın Ortadoğu siyasetini yakından takip eden KNK Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Selahattin Soro, Türkiye’nin gerek Ortadoğu siyaseti gerekse de ABD-Rusya ile geliştirdiği politikanın iyi anlaşılması için Türkiye’nin Kürt karşıtlığı politikaları üzerinden değerlendirmelerin yapılması gerektiğinin altını çizdi. Soro, Türkiye’nin Kuzey Doğu Suriye’ye dönük saldırı tehdidinin ortadan kalkmadığını söyledi.
Kürtlerin, Kuzey Suriye’de Türkiye ve IŞİD hegemonyasını ortadan kaldırdığını belirten Soro, “Türkiye aslında Afganistan’ın Pakistan’ı oldu. Yani Suriye’nin Türkiye’si ne ise Afganistan’ın Pakistan’ı da odur. Dünyanın birçok tarafından 10 binlerce terörist Türkiye üzerinden Suriye’ye taşındı, silah verildi. Bu silahların nasıl tırlarla yakalandığını dünya kamuoyu gördü. Militanların nasıl sınırlardan geçtiğini biliyoruz” ifadelerini kullandı.
AKP iktidarının yaptıklarının diyetini ödediğini belirten Soro, nedenini şöyle açıkladı: “Çünkü ABD ve Rusya tarafından suçüstü yakalandılar. Bu konuda birçok belge ve bilgi dünya kamuoyunda paylaşıldı… Şu anda suçüstü yakalandıkları için Rusya ile ABD’nin çıkarları ve beklentileri doğrultusunda yönlendirilen bir uydu devlet konumuna getirildiler.”
Suriye rejiminin İdlib’e yönelik müdahalesinin de “Rusya operasyonu” olduğunu söyleyen Soro, Türkiye’nin görevini yerine getirememesi ve İran’ın radikal İslamcı grupların yok edilmesi yönündeki baskı yapmasının operasyonun iki temel nedeni olduğunu vurguladı.
Soro, bu konuda şunları kaydetti: “Rejim ve İran ile birlikte operasyon başlattı. 8, 9 ve 10’uncu gözlem noktalarının olduğu yerlerde ciddi ilerleme kaydettiler. Türkiye gözlem noktaları saldırı altına alındı, Türk konvoyu vuruldu ve Erdoğan, Moskova’ya gitmek zorunda kaldı. Erdoğan, 4 gün boyunca Putin ile telefon görüşmesi yapmak istedi ancak gerçekleştirilmedi. Yani Rusya’daki dondurma seremonileri, kamuoyunu aldatmaya yöneliktir. Kapalı kapılar arkasında Rusya’nın tekrardan Türkiye’nin dosyalarını önüne getirdiği biliniyor. ‘Rusya’nın politikalarını zorlarsanız dosyalarınızı dünya görür’ şeklinde tehdit edildiği yönünde değerlendirmeler var.”
‘Tehdit ciddiye alınmalı’
Soro, AKP iktidarının sıkışmışlığına rağmen, operasyon tehditlerinin ciddiye alınması gerektiği düşüncesinde. Kuzey ve Doğu Suriye’ye müdahale durumunda Kürt güçlerinin Rakka, Minbiç ve Dera Zor’dan çekilmesinin gündeme geleceğine dikkat çeken Soro, “Böylesi bir durumda 600 kilometrelik sınırda Türkler ile Kürtler büyük bir çatışmaya girecekler. Dêra Zor, Rakka hattında da eskiden beri Şam’a mesafeli olan aşiretler müdahale edecek. İran ve Rusya müdahale edecek ya da El Kaide ve DAİŞ hareketlenecek ve oradaki alanlar da bu sefer denetimden çıkartılacak… ABD eğer Suriye’de bu şekilde bir kaybı yaşarsa, Irak’ta da aynı şeyi yaşayacak. İran’a karşı eli zayıflayacak, Türkiye’ye karşı eli zayıflayacak. Bence ABD böyle bir şeyi kabul etmez” dedi.