İktidarın Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine kayyum atamalarının tamamen antidemokratik ve keyfi olduğunu belirten gazeteciler ve STÖ temsilcileri, muhalefetin bunun karşısında ortak mücadele etmekten başka çaresinin olmadığını söyledi.
Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine kayyum atanmasına karşı tepkiler gelmeye devam ediyor. Bir tepki de gazeteciler Tuğrul Eryılmaz ve Arif Bulut, Barış Vakfı Genel Başkanı Hakan Tahmaz ile Demokrasi İçin Birlik Girişiminden Nesteren Davutoğlu’ndan geldi.
‘Demokrasinin ön koşulu ve arka koşulu olmaz’
Mezopotamya Ajansı’ndan İrfan Tuncçelik’in haberine göre, Gazeteci Yazar Tuğrul Eryılmaz, İktidarın HDP’nin sahip olduğu üç büyükşehir belediyesini gasp ederek, halkın iradesini yok saymalarının açık ve seçik bir hak ihlali olduğunu belirtti. Bu tür politikaların normalleşmeye kapı aralamayacağını belirten Eryılmaz, aksine bunu engelleyen girişimler olduğunu ifade etti. Türkiye’nin tek bir kurtuluşu olduğunu dile getiren Eryılmaz, bunun da kayıtsız ve şartsız demokrasiye sarılmak olduğunu vurgulayarak, “Demokrasinin ön koşulu ve arka koşulu olmaz. Başka bir çıkış yolu yoktur. Normalleşecekse bir tarafın değil, tüm Türkiye’nin normalleşmesi gerekir” dedi.
‘Ortak mücadeleden başka bir çözüm yolu yoktur’
Kürt sorununun çözümü konusunda güvenlik politikalarının devrede olduğunu ifade eden Barış Vakfı Genel Başkanı Hakan Tahmaz, muhalefet güçlerine ve CHP’ye bu konuda önemli görev düştüğünü belirtti. Tahmaz şöyle devam etti: “CHP yeni bir Türkiye politikası belirlemeli. Çözümün önünü açacak adımın AKP’den gelme ihtimalinin oldukça düşük olduğunu görmelidir. Ülkenin normalleşmesi ve Kürt sorununa hizmet için muhalefet bu konuda adımlar atmalı. Bunun için AKP’yi zorlayıcı bir yol izlenmeli. Hiçbir siyasi aktör Türkiye’nin normalleşmesini tek başına yapabilecek durumda değildir. Demokrasiden yana olan, milliyetçilikten, savaştan ve çatışmadan uzak olan herkes ortak yol haritasıyla toplumsal dönüşüme hizmet eden yeni bir konsept ve politika belirlemeli. Kürt sorunu Türkiye’nin sorunu olmaktan çıkmıştır. Küresel ve bölgesel, çok aktörlü çok faktörlü sorun haline gelmiştir. Türkiye artık güvenlik politikaları dışında politikalar belirlemeli. Güvenlikçi politikalara verilen her destek AKP’nin ekmeğine yağ sürer ve bu da krizi derinleştirecektir. Üç belediyeye atanan kayyumlar ve doğal olarak gelen tepkiler var. Tek adam rejimini kalıcı ve kurumsal hale getirme çabası olduğu görülmeli. Muhalefet bunu dikkate almalı. Ortak tutum ve ortak mücadeleden başka bir çözüm yolu yoktur.”
‘Kayyum ataması tamamen antidemokratik ve keyfidir’
İktidarın sıkıştığını ve yönetme zorluğu çektiğini dile getiren Demokrasi İçin Birlik Girişiminden Nesteren Davutoğlu da iktidarın bir can simidi olarak milliyetçiliğe sarıldığını dile getirdi. “Kayyum ataması tamamen antidemokratik ve keyfidir” diyen Davutoğlu, kayyum atayanların ortaya attıkları iddiaları somutlaştıramadığını kaydetti. Davutoğlu, “Halkı tahrik etmek için ‘paralar dağa gidiyor’ söylemlerde bulunuyorlar. Belediye başkanları halktan aldıkları görevleri gayet güzel bir şekilde yerine getirdiğini ve getireceğini düşünüyorum. Dolayısıyla benim demokrasiye olan inancımla birlikte bu karardan vazgeçilmesini üç belediye başkanının görevlerine iade edilmesinin en temel hak olduğunu düşünüyorum” diye ifade etti.
‘Kayyum atamaları yolsuzluklarla anılan taşeronların işine yarıyor’
Daha önce DBP’li belediyelere atanan kayyumları hatırlatan Gazeteci Arif Bulut ise o belediyelerde tek bir kuruşluk yolsuzluğun bulunmadığını söyledi. Bunların yerine atanan kayyumların ise belediyeleri borç batağına soktuğunu ifade eden Bulut, “Geri alınan belediyeler halka borç listesini açıkladı. Belediyenin borçları yüzünden bölgede 31 Mart’tan bu yana doğru düzgün hizmet yapılmıyor. Eğer paraların nerelere gittiği sorgulanacaksa buradan sorgulanması gerekiyor. Kayyum atamaları kayyum döneminde ihale alıp yolsuzluklarla anılan taşeronların işine yarıyor. Bu kayyımların onların isteği üzerine atanıyor. Yani öyle ülke sevdası, vatan ve millet sevdası ile bir alakası yok” dedi.