Kaz Dağları’nda kurulmak istenen altın madenine karşı başlatılaneylemin 42. gününde “Su ve Vicdan Nöbeti” eylemcileri, bir avuç kalsalar da mücadelelerine devam edeceklerini duyurdu.
Kanada merkezli Alamos Gold ve yerli taşeronu Doğu Biga Madencilik tarafından Kaz Dağları’nda siyanürle altın arama faaliyetlerine karşı bölge sakinleri tarafından Kirazlı’da bulunan Balaban mevkiinde başlatılan “Su ve Vicdan Nöbeti”, 42’nci gününe ulaştı. Sürdürülen nöbet eylemine bugün de onlarca doğal yaşam savunucusu katılarak destek verdi. Destekçiler kent merkezinden kaldırılan otobüslerle eylem alanına ulaştı.
Maden sahasına yürüdüler
Nöbet eylemi sırasında yaklaşık 200 bin ağacın kesildiği alana ilişkin bilgileri, altın arama sırasında ve altın arama faaliyetlerinin sona ermesinden sonra yaşanacak tahribatlar üzerine karşılıklı tartışmalar yürütüldü. Tartışmalar sonrası maden arama çalışmalarının sürdüğü yaklaşık 2 km uzaklıktaki şantiye alanına yürüyüş gerçekleştirildi.
Yürüyüş sırasında “Kaz Dağları hepimizin” pankartı açıldı, yol boyunca yine “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganı atıldı.
Şantiye kapısına ulaşan nöbet eylemcileri, burada yapılan müzik dinletisi ile ekolojik tahribatlara dikkat çekti. Sonrasında nöbet tutulan alana geri dönüldü.
Amazonlar ve Kaz dağları aynı önemdedir
Süren eyleme ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan nöbet eylemcilerinden Kadıköy Demokrasi Meclisi üyesi Koray Türkay, 24 gün önce yaptıkları günü birlik destek ziyaretinde katliam alanını çıplak gözle gördükten sonra durumun vahametini daha iyi kavrama şansına kavuştuklarını dile getirdi.
Bu şahitliklerinin günü birlik desteğin ötesinde iradi bir sorumluluğu yerine getirmeleri gerekliliğini gösterdiğini dile getiren Türkay, direnişçilere katılarak 42’nci gününe giren nöbet eylemine dahil olduklarını ifade etti.
“Kaz Dağları ne Kirazlı köyünün ne Çanakkale yerelinin ne de Türkiye’nin doğal zenginliğidir” diyen Türkay “Kaz Dağları, tüm insanların doğal zenginliğidir, tıpkı Amazonlar veya Kuzey Kutbundaki buzullar gibi. Amazonlarda veya kutuplarda oluşacak büyük felaketler nasıl tüm dünya insanlığını etkileyecek önemdeyse, Kaz Dağları da aynı önemdedir” diye konuştu.
Maden arama çalışmaları durduruluncaya kadar nöbet eylemlerine gece gündüz devam ettiklerini vurgulayan Türkay, herkesin bu eylemlerine destek olmasını beklediklerini dile getirdi. Türkay, “Alamos Gold’un kesim alanında yaklaşık 2 milyon yetişkin 70 ile 100 yıllık ağacın traşlanması için canavar kollarını sıvamış, kesime başlamak için tepkilerin sönümlenmesini beklemektedir. Altın madenini içerisinde barındıran, yüzeyi yemyeşil bir halıyı andıran 500 metre yükseklikteki Balaban Tepesi, Türkiye’nin dört bir yanından gelen bir avuç yaşam alanı savunucusunun ısrarlı direnişine emanet” ifadelerini kullandı.
Türkay, yaklaşık 200 bin ağacın kesilmesine neden olanlara karşı bir avuç doğa ve çevre savunucusu olarak kalsalar da mücadelelerinin ısrarla devam edeceğini vurguladı.