Munzur Nehri’ndeki kirlilik tehlikeli boyuta ulaşırken, içindeki ve çevresindeki canlı yaşamını tehdit etmeye başladı
Semra Turan/Dersim-MA
Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi Sözcüsü Barış Yıldırım, kanalizasyon sularının Munzur Nehri’ne akmasına karşı bir an önce önlem alınmazsa dağ keçilerinin toplu ölümü ve yaban hayatının iflasına yol açacağı uyarısında bulundu.
Dersim Ovacık ilçesinde arıtma tesisi bulunmamasından kaynaklı tüm kanalizasyon atıkları Munzur Nehri’ne akıyor. Munzur Vadisi Milli Park’ının temel kaynak değeri olan Munzur suyuna akıtılan atıkların verdiği zararlar ve yapılması gerekenleri Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi Sözcüsü Barış Yıldırım değerlendirdi.
‘Su kalitesi bozuluyor’
Ovacık ilçesi sınırlarında bulunan Munzur Vadisi Milli Park’ının temel kaynak değerinin Munzur olduğunu söyleyen Yıldırım, ilçede herhangi bir katı atık bertaraf tesisi ve biyolojik atıksu arıtma tesisinin olmadığını, bundan kaynaklı atıkların Munzur Nehri’ne karıştığını belirtti. Yıldırım, atıkların sudaki oksijen seviyesinin ciddi anlamda düşmesine ve su kalitesinin bozulmasına yol açtığına işaret etti.
Kanalizasyon nehre akıyor
Ovacık ilçesinde hiçbir zaman arıtma tesisinin olmadığını belirten Yıldırım, ancak özellikle son dönemlerde Dersim merkez ve Ovacık ilçesine geziye gelen 100 binlerce insan ağırlamasından kaynaklı artık zorunlu ihtiyaç haline geldiğini söyledi. Yıldırım, “Buraya gelen insanlar tükettikleri ve insani ihtiyaçlarından kaynaklı bölgede atıklar bırakıyorlar. Bu atıklarda bir arıtma tesisi olmadığı için doğrudan Munzur Nehri’ne karışıyor” diye konuştu.
‘Belediye bütçesi yetersiz’
Yıldırım, Ovacık Belediyesi’nin arıtma tesisi yapması için bütçesinin yetersiz olduğunu da sözlerine ekleyerek, “Bu anlamda tüm duyarlı kurum ve kuruluşların Ovacık belediyesi ile dayanışması gerekir” dedi.
Dağ keçileri de tehlikede
Yıldırım, aksi durumda su kalitesinin bozulmasıyla birlikte bölgeye has olan alabalık başta olmak üzere diğer balık türlerinin yok olacağını, yine suyu içen birçok kuş türünün tükeneceğini kaydetti. Aynı zamanda dağ keçilerinin toplu ölümüne neden olacağına dikkat çeken Yıldırım, “Bunun örneğini 2017’de Pülümür ilçesinde gördük. Pülümür çayına dökülen atıklardan kaynaklı suyu içen dağ keçileri ölmüştü. Yine vaşak ve su samuru gibi yaban hayatını da etkileyecek. Bunun önüne geçmezsek yaban hayatı iflas eder” şeklinde konuştu.
İnsan sağlığı
Atıkların Munzur Nehri’ne karışmasının sadece yaban hayatı değil, insan sağlığını da etkilediğini belirten Yıldırım, “İnsanlar hem tarımsal açıdan faydalanıyor. Hem de yüzüyorlar. Su kalitesinin bozulmasından kaynaklı enfeksiyon ve salgın gibi ihtimaller de olabilecektir. O nedenle bir an önce acil önlem alınması gerekir” sözleriyle uyarıda bulundu. Yıldırım, ayrıca Munzur Nehri’nin Alevilerin kutsalı olduğunu söyleyerek, “Bu nedenle suyun kirletilmesi demek inanç ve ibadet anlamında özgürlük hakkının ihlali demektir” değerlendirmesinde bulundu.
‘Geç kalınmamalı’
Türkiye ve dünyada temiz su kaynaklarının gittikçe azaldığını da hatırlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Tatlı su kaynakları gittikçe yok oluyor. Temiz kaynak suların korunması adına yeteri kadar resmi önlem alınmıyor. Munzur Nehri aynı zamanda geleceğimiz, yaşam hakkımızın en önemli öğesidir. Derhal hiç gecikmeksizin Ovacık ilçesinde biyolojik arıtma tesisi yapılmalıdır. Bu sorumluluk hepimize ait. Bir an önce adım atılmalı, aksi halde geri dönüşü olmayan noktaya geliriz.”