İçişleri Bakanlığı talimatı ile HDP’li Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine kayyum atanmasına yönelik birçok siyasetçiden tepkiler gelmeye devam ediyor. Kayyum atamalarını halkların barış talebine vurulmuş bir “darbe” olarak tanımlayan siyasetçiler, Kürt sorununun savaş ve baskı politikaları ile değil, ancak müzakere yapılarak çözüle bilineceğini vurguladı. HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, kayyum atamaları sürdürülen savaş politikalarının bu ülke adına “utanç verici” olduğunu ifade etti. Piroğlu, bu zorbalık düzenini durdurmak için yola çıkıp, bütün saldırılara karşı omuz omuza duracaklarını belirtti. Piroğlu, “Kürtler ve Türklerin kaderi ortaktır. Omuz omuza bir mücadele vererek bunu başarabiliriz” diye konuştu.
CHP: Kayyumlar darbedir
Türkiye ve Ortadoğu’da karanlık bir dönemden geçtiklerini dile getiren Halkevleri Eş Genel Başkanı Nuri Günay ise, “Bu saldırılar sadece Kürt halkına yapılmadı. Türk halklarının demokrasi, barış ve insanca yaşam özlemine yapılmış bir saldırıdır” dedi. CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker de, kayyum atamalarının yine ülke demokrasisine yönelik bir darbe olduğunu dile getirerek şöyle devam etti: “Barışı, Türkiye’de yaşayan halklar olarak ülkenin ortak çıkarları ve geleceği için bir arada kurmak zorundalar. Bu çatışmalı ortama hem Ortadoğu’da hem Türkiye’de son vermek herkesin faydasınadır. Halkın barış isteğinin önünde engel olmaktan geri dursunlar.”
‘Mücadeleyi sürdüreceğiz’
Ülkenin 17 yıldır baskı, zor, şiddet ve savaş politikalarıyla yönetildiğine vurgu yapan Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Erkan Baş da, atanan kayyumların iktidarın çöküşünü hızlandıracağını söyledi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş’a göre ise, bölgenin 3 büyük kentine kayyum atanmasının anlamı savaş politikalarında ısrar edileceği. Gümüştaş, bu politikaya “Birlikte kazandık, birlikte savunacağız” diyerek karşı çıkmaya devam edeceklerini söyledi.
Barış İçin Akademisyenler imzacısı olduğu için tutuklanıp, geçtiğimiz günlerde cezaevinden tahliye edilen Doç. Dr. Tuna Altınel de, ülkede son yıllarda artarak devam eden bir kutuplaştırma siyaseti yürütüldüğünü ifade etti.
Altınel, “Toplumun ilerlemesi ile baskıcı iktidarın gerilemesi bu yöntemin etkisini kaybetmesine yol açıyor. Bundan sonra bize düşen şey, bizim gibi demokratik ve barış talepleri yüksek olan mücadelemizi demokratik bir şekilde sürdürmemizdir” diye konuştu.