Kayyumların değerlendiren Hamzaoğlu, bunun sadece Kürtlere dönük bir müdahale olmadığını belirterek ‘Ortak bir mücadele hattı örgütlenmeli’ dedi.
Mardin, Diyarbakır ve Van büyükşehir belediyelerine kayyum atamalarına yönelik tepkiler her geçen gün artmaya devam ediyor. İktidarın Kürt illerine kayyum atayarak, 31 Mart ve 23 Haziran’da yükselen umudu bitirmeye çalıştığını dile getiren Halkların Demokratik Kongresi (HDK) önceki dönem Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu yaşanan süreci Mezopotamya Ajansı’ndan Ferhat Çelik’e değerlendirdi.
İlk neden Suriye
Türkiye’de yaşanan son gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda AKP iktidarının bütünlüğünü yitirdiğini ve parçalı bir hal aldığını dile getiren Hamzaoğlu, AKP’nin 2002 yılında hükümet olduğundan bugüne en zor dönemini yaşadığını söyledi. 3 büyük Kürt ilinin belediyelerine kayyum atanmasının tek bir nedenin olmadığını belirten Hamzaoğlu, bunun kanser hastalığında olduğu gibi birçok nedeni ve sonucu olduğunu ifade etti. İlk ve önemli nedenin Suriye’de yaşanan gelişmeler olduğunu belirten Hamzaoğlu, “Türkiye 2011’de Suriye savaşını fırsat bilip bir emperyal heyecanla oraya girmeye çalıştı. Oraya girmek için de Suriyeli göçmenleri Avrupa Birliği ülkelerine ve Rusya’ya karşı sürekli bir koz olarak kullandı. Şimdiye kadar hiçbir hedefine ulaşamadı. O nedenle Suriye’deki bu yenilgi halini iç siyasete yansımasını ve 31 Mart yerel seçimlerinde yaşanan kaybın, dağılmanın önüne geçmek, özellikle MHP’lileşmiş olan tabanını ve MHP tabanını konsolide etmek için böyle bir yola başvurdu. Özetle kayyum girişimi Suriye’de yaşanan gerçeklikler AKP tabanı tarafından fark edilmesini, iç siyasete objektif bir şekilde yansımasını engellemek adına böyle bir gündem oluşturma hedefi taşıyor” diye konuştu.
İkinci neden yolsuzluklar
İkinci nedenin de daha önce belediyeler atanan kayyumların yaptıkları yolsuzlukları örtbas etmek olduğunu ifade eden Hamzaoğlu, HDP’nin seçimlerden sonra titiz bir çalışmayla bütün yolsuzlukları ortaya çıkardığını söyledi. Üçüncü nedeninin ise, iktidarın tüm muhalefete “Herkes ayağını denk alsın” mesajı vermek istediğini aktaran Hamzaoğlu, “İktidar ‘Seçimlerde biz İstanbul dahil Ankara, Antalya, Ankara’da kaybettik diye umutlanmayın’ demek istiyorlar” dedi.
Kayyum Kürt illerinden önce 31 Mart’ta İstanbul’a atandı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başka belediyelere kayyum atama sinyalini vermesini de değerlendiren Hamzaoğlu, iktidar’ın CHP’li belediyelere kayyum atamasının muhalefet tabanında daha fazla bir toparlanmaya neden olacağından dolayı şimdilik buna başvurmayacaklarını söyledi. Bu zamanda CHP’ye kayyum atamanın parçalı olan iktidar için çok ciddi riskler doğuracağını dile getiren Hamzaoğlu, “Kendileri de bunun farkındalar diye düşünüyorum. Ama bu yönetememe hali daha da derinleşirse o zaman böyle bir olasılık olabilir. Yönetemedikleri her yere el koyabilirler. ‘Sandıkta çıkan her şey meşrudur ve biz sandıkta varız’ diyen AKP iktidarı tam da bu söyleminden ve gerçeğinden kopmuş durumdadır. ‘1 oyla kazanmak bile kabulümüzdür’ dedikleri halde İstanbul seçimlerinde neler yapıldığını gördük. 31 Mart seçimlerinden sonra Kürt illerinden önce kayyum İstanbul’a atanmıştır. O nedenle Kürt illerine kayyum atamanın sadece Kürtlere dönük bir müdahale olarak görmemek gerekir. Biraz önce sıraladığım önem sırasına göre mücadele hattını örgütlemek gerekir” ifadelerini kullandı.
HDP seçmenine iyi anlatmalı
HDP’nin kayyum atamalarını kendi seçmenine iyi anlatması gerektiğinin altını çizen Hamzaoğlu, şunları belirtti: “HDP yaşanan yolsuzlukları olduğu gibi sistematik bir biçimde kamuoyuna anlatılması lazım. Belediyelerde ne olup bittiğini tüm belgeleriyle anlatılması ve de bunun büyüklü, küçüklü demeden muhalefetteki bütün belediyelerle paylaşılması bu bağlamda konunun nedenlerinin tartışılması gerekir. Yerlerine kayyum atanan 3 belediye başkanının da bu kentlerin meşru belediye başkanları olduğu kabulüyle davranılması ona göre adımların atılması gerekir. 3 belediye başkanı da yapmaya çalıştıkları gibi hem kendi illerinde hem de Türkiye’nin diğer illerinde konuyu anlatmalarını, uluslararası alanda bu konuyu taşımaları ve tartışmalarını sistemli bir şekilde sürdürmeleri gerekiyor. Görüldüğü gibi tehditler artmaya başlandı. Bu doğru yolda olduğunu gösteriyor. Yani HDP ve dostlarının yapmaya başladıkları eylemlilikle konunun kamuoyuyla mal olması için attıkları adımların tamda yerini bulduğunu gösteriyor.”
Birlikte hareket etmek
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın “Çözüme hazırım” dediği bir zamanda iktidarın Kürt illerine kayyum atayarak çözümden yana olmadıkları bir kez daha gösterdiğinin altını çizen Hamzaoğlu, “Burada demokrasi güçlerine her zaman olduğu gibi büyük görevler düşüyor. Diyarbakır, Mardin, Van, İstanbul, Ankara ve İzmir’de, her yerde beraber hareket etmek gerekir. Çünkü eğer İstanbul’da belediye alınmışsa bu sadece kamuoyunun önünde kurdukları Millet İttifakı ile olmadığını onlar da biliyor. Bütün bu yaşananları ve tehditleri dikkate almak ve daha önce yapılmış hataların göz önünde bulundurarak, birlikte hareket etmek gerekiyor. 31 Mart ve 23 Haziran’da yaşanan umudu geliştirmeli ve büyütmelidir” şeklinde konuştu.