Güzel insan Kenan Kerimo sonsuzluğa yelken açalı aradan 3 yıl geçmiş. Yaşıtımdı. 68 kuşağının ülkeye getirdiği aydınlanma ve başkaldırıyı Beth Narin coğrafyasına taşıyan öncülerdendi. Ve daha yapacağı, hazırlandığı çok şey vardı. Ama ölümün adı zaten kalleş diye çıkmış.
Elbette yasını tuttuk. Ama daha önemlisi, onun aydınlanma ve direniş misyonunu devam ettirmek. Onu yaşar kılacak olan tek şey bu. Onun anısı ve olumlu enerji saçan bakışı hep bizimle olacak.
Bu vesileyle Mezopotamya Özgürlük Partisi’nin Kenan Kerimo’ya ilişkin açıklamasına aşağıda yer veriyorum.
“Saygı değer yoldaşımız, manevi öncümüz Kenan Kerimo’nun fiziki olarak 2016-08-30 tarihinde aramızdan ayrılışının 3. yılında saygı, hürmet ve minnetle anıyoruz!
Bu değerli yoldaşımız Asuri/Süryani/ Keldani halkının 1970-90 yıllar arasında Kuzey Mezopotamya coğrafyasında ADO öncülüğünde halkın, gençlerin ve kadınların arasında yurtseverliğin, ulusal bilincin sol demokratik eğilimle gelişmesine büyük katkıları olmuştur.
Mütevazi, cesur, fedakar ve gönülleri fetheden yaklaşımları ile toplumun tüm kesimleri üzerinde derin izler bıraktı, gençliği ulusal, toplumsal yöne sürükledi. İnsan sevgisi denilen argüman, bu yoldaşımızda bir derya gibi akıcıydı. Bu durumla karşılaşan bir kimse, hemen farkına varıp, kendisinden güven kazanıyordu. Bu vasıf lider karakteri taşıyan, bölüşen ve emeğe değer veren insanlarda vardır. Kenan Kerimo yoldaş bir karakterdi sadece siyasi değil, insani, ahlaki, sevgi ve hümanist yönü ağır basan, halklara, inançlara, mezheplere ve dinlere saygılı biriydi. Bu doğrultuda Asuri/Süryani/ Keldani halkının; Ermeni, Rum/Pontus, Kıpti, Yahudi, Kürt, Türk, Pers, Çerkez, Laz, Romen, Arap ve Muhalmi halklarına, Ezidi, Alevi ve Sabi inanç topluluklarına büyük önem, değer verir ve bunların demokrasi mücadelelerini, kendi halk mücadelesi gibi görürdü. Bu yüzden tüm bu kesimler tarafından sevilir, sayılırdı..
Asuri/Süryani/Keldani halkının, sorununa dogma, yüzeysel veya basitten değil, toplumun gerçek realitesini göz önünde bulundurarak, gereken sorumluluk bilinciyle yaklaşımda bulunur, bu yüzden halkın içine düştüğü iç çelişkileri soyut çelişki olarak görür, asıl çelişki dışardan bu halkın gerçekliğine dayatılan, sömürgeci sistemlerin zihniyeti olarak görürdü. Dolayısıyla siyasi kurumların iradesinden ziyade, halkın bir bütün ulusal, toplumsal demokratik iradesinin otoritesinden yanaydı. Bu da kendisinin nasıl bir siyasi öngörüye sahip olduğunu gösteriyordu. Bir nevi Naum Faik düşüncelerini, ulusal demokratik birlik konusunda pekiştiren bir perspektife sahipti. ‘Bir ulusun en güçlü silahı, kendi ulusal demokratik birliğini oluşturmasıdır’ diyordu. Bu doğru yaklaşımından dolayı, dini, sivil, kültürel ve siyasi kurumlardan sempati, saygı duyuyordu. Her ne kadar kendi siyasi oluşumunun üyesi ise aynı zamanda topluma doğru hizmet eden tüm oluşumların üyesi olarak kendini görüyordu. Bireyci, egoist ve marjinal siyasi düşünceyi benimsemiyor, olduğu gibi reddediyordu. Toplumlarla sosyalist enternasyonal ilişkilere, bu ilişkilerde tanıdığı diğer ulusların temsilcilerine büyük değer verirdi. ‘Asuri/Süryani/ Keldani halkının kurtuluşu; kendi öz iradesiyle vereceği ulusal, toplumsal demokratik mücadele, birlikte yaşadığı toplumlarla bu perspektifle eşitliğe, özgürlüğe ve demokrasiye dayalı ilişki, ittifak ve mücadele tarzına bağlı olduğunu’ belirtiyordu. 21. asırda toplumların bu tarz ilişkide birlikte güzel yaşam kuracaklarına inanıyor, bu uğurda ulusal, toplumsal demokrasi mücadelesine gereken önemi veriyordu… Ardında derin pozitif izler bıraktı. Ne mutlu kendisine ister aile ortamında, ister yoldaşları ortamında ve isterse dostları ortamında hep saygı ile anılmak.
Değerli yoldaşımız; bu 3 yıl içinde dünya ve Mezopotamya coğrafyasında birçok şey değişti, bizler birlikte yürüdüğümüz Demokratik Sosyalizm yolunda yürüyor, tüm platformlarda seni temsil ediyoruz. Bu yolda yürüdüğümüz sürece, halkımız ulusal, toplumsal demokratik kazanımlarda bulunuyor, kararlılığımızı yeniliyor ve seni hak ettiğin şekilde hep anıyoruz! Bizler senin adına Asuri/Süryani/ Keldani halkına, halklara ve insanlığa, Mezopotamya Medeniyeti Asuri/Süryani/Keldani Halkının Ulusal, Toplumsal Sorunu ve Çözüm Yolu adlı kitabı bahşettik. Senin şahsında Ortadoğu, Orta Asya, Mezopotamya ve Anadolu coğrafyalarında insanlığa hizmet etmiş tüm öncüleri andık.
İnsanlık dolusu, umut ışığı ve sevgi kaynağı yoldaşımız, sen halkımızın, halkların, akrabalarının, dostlarının, değerli, yurtsever, yardımsever ve dayanışmacı güzel ailenin her zaman kalbinde, yüreğinde ve beyninde yaşayacaksın!..
Yıldızlar, ışıklar içinde uyu MHK, MÖP kurucu üyesi değerli Sosyalist yoldaşımız, manevi öncümüz Kenan Kerimo!
Mezopotamya Özgürlük Partisi.”