Nazım Daştan/MA-Halep
Suriye rejim güçlerinin İdlib’e başlattığı operasyon sürüyor. Türkiye’nin askeri 9’uncu gözlem noktasının bulunduğu Han Şeyhun, rejim kontrolüne geçti ve gözlem noktası kuşatmaya alındı. Operasyonlarına ara vermeyen Suriye rejimi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) bölgede bulunan 8’inci ve 10’uncu gözlem noktalarını da hedef almaya başladı. Suriye ordusunun TSK’nin gözlem noktalarının bulunduğu alanlara yönelmesi Rusya, İran ve Türkiye arasında yapılan Astana anlaşmasını ortadan kaldırdı. Türkiye, bu durumu düzeltebilmek için Rusya’nın kapısını çaldı. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Rusya’da gerçekleşen görüşmede İdlib ve Libya’nın masaya yatırıldığı öğrenildi. Görüşmede Türkiye’nin İdlib’teki durumun Astana formatında ilerlemesini talep ettiği, Rusya’nın ise sadece kuşatmada kalan Türk askerlerinin çıkması için Türkiye’ye güvence verdiği belirtildi.
Erdoğan Putin görüşmesi
Suriye rejimi Han Şeyhun’un Morek bölgesinde bulunan Türkiye’nin 9’uncu askeri gözlem noktasını kuşatmaya alırken, Türkiye askerlerini çekmek istemiyor. Suriye rejiminin koridor açarak askerleri tahliye etme önerisini yanıtsız bırakan Türkiye, çözüm için Moskova’ya hareke etti. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet, Rusya’da Uluslararası Havacılık Fuarı MAKS-2019’un açılışına katıldıktan sonra, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile oturdu. Burada ikili arasında İdlib başta olmak üzere Suriye’deki yeni durumun yanı sıra, Libya’daki gelişmelerin de konuşulduğu aktarıldı. Yapılan görüşmede Türkiye’nin istediğini elde edemediği belirtiliyor.
Rusya’dan ‘çıkın’ mesajı
Türkiye’nin Rusya’dan Astana anlaşmasının tavizler karşılığında eski formatta devam etmesini talep ettiği, ancak Rusya’nın buna yanaşmadığı dile getiriliyor. Bu talebe göre Suriye rejiminin aldığı son yerlerden çekilmesinin istendiği ifade ediliyor. Rusya’nın ise bunu kabul etmediği ve askerlerin Suriye rejiminin denetimine giren bölgeden çıkarılmasını talep ettiği kaydediliyor. Türk askerlerinin Rusya’nın güvencesi altında çıkarılacağı da gelen bilgiler arasında. Buna göre taraflar arasında askerlerin nereye taşınacağı konusu ve yeni yerinde belirlendiği dile getiriliyor. Bu kapsamda TSK’ye bağlı heyetin yeni gözlem noktasının nereye kurulacağına ilişkin Halep ve Lazkiye kırsallarında incelemelerde bulunduğu ifade edildi. Bu gelişmenin Erdoğan ve Putin görüşmesinde basına yansıyan “ek tedbirler aldık” açıklamasının karşılığı olduğu belirtiliyor.
Yine fuarda Rus yapımı SU-57 ve SU-35 uçaklarının tanıtımı sırasında Erdoğan’ın Putin’e “Bunlar uçuyor mu?” demesi dikkat çekerken, görüşmeden sonraki gün ise Türkiye’nin İdlib ile Hama arasında bulunan ve Zaviye Köyü’nde bulunan 10’uncu askeri gözlem noktasına da hava saldırısı gerçekleştirildi. Suriye rejiminin vurduğuna ilişkin haberler geçmesine rağmen, saldırının Rus uçakları tarafından yapıldığı söyleniyor. Aynı zamanda bunun Erdoğan’ın sorusuna bir cevap olduğu da konuşulanlar arasında. Görüşmeden sonra ilişkilerin düzelmesinin beklendiği, ancak tam tersine Suriye rejimi ve Rusya’nın bölgede Türk askerleri ve Türkiye’nin desteklediği gruplara saldırıları arttı.
Resmi süreç başlayabilir
Rusya’nın bu yaklaşımı ile Türkiye’ye “İdlib’ten çıkın” mesajını verdiği belirtilirken, Suriye rejiminin aldığı yeni yerlerin Soçi görüşmeleri ile resmiyete kavuşacağı da konuşuluyor. Rusya’nın 11 Eylül’de Türkiye’de gerçekleştirilecek 5’inci Soçi görüşmesine kadar, İdlib’e yönelik saldırılarına devam edeceği öngörülüyor. Astana anlaşmasının içeriğinin 5’inci Soçi görüşmeleri ile değişebileceği tartışılıyor. Bunun hayata geçmesiyle birlikte, İdlib için yeni bir sürecin başlatıldığı resmi olarak ilan edilecek.
Libya uyarısı
Ayrıca İdlib’ten Libya’ya uzanan gelişmelerin masaya yatırıldığı ve Rusya’nın Türkiye’nin İdlib’te bulunan silahlı grupları Libya’ya taşımamasını istediği ifade ediliyor. Rusya Devlet Başkanı Putin, daha önce hem İtalya hem de Fransa ile yaptığı görüşmelerde “İdlib’te bulunan teröristler Libya’ya taşınıyor” tartışması yürütmüş, Erdoğan ile yapılan görüşmede Rusya’nın bunun derhal durdurulmasını istediği aktarılıyor. Sadece Rusya’nın değil batılı birçok gücün bu durumdan rahatsız olduğu da dillendirilirken İdlib konusunda sessiz kalmalarının bir nedeni de bu duruma yorumlanıyor. Rusya’nın Libya çıkışı ise, Libya’da Türkiye ile karşı cephelerde bulunmasından kaynaklanıyor.
Silahlı gruplar rahatsız
Rusya, son hamleler ile Türkiye’nin bölgede kalabilmek için bugüne kadar öne sürdüğü bütün kartları elinden alıyor. Türkiye’nin ise artık zorlandığı görülüyor. HTŞ/El Nusra’yı 2018 yılında terör örgütleri listesine alan Türkiye, bundan dolayı Rusya’nın çıkışlarına karşı koyamıyor. Bu durum HTŞ ve diğer gruplarda rahatsızlık yaratırken, gruplar artık Türkiye’ye güvenmiyor. Bazı noktalarda Türkiye’ye karşı çıkışlarında olduğu dillendiriliyor.
Rusya’nın İsrail sessizliği
İdlib’de yaşanan operasyonlar sırasında hareketlenen diğer bir güç ise İsrail oldu. Şam başta olmak üzere bölgede İran’a bağlı birçok yere hava saldırıları gerçekleştiren İsrail, bu durumu Irak’a kadar taşıdı. Irak’ta da İran’ın noktalarını hedef alan İsrail, aynı zamanda İran’ın Irak’ta da kimi yerlerden çekilmesini sağladığı gelen bilgiler arasında. İdlib’le birlikte yaşanan yeni süreçte ABD, Rusya’nın Türkiye’ye karşı hamlelerine, Rusya ise İran’a karşı geliştirilen hamlelerde bugüne kadar sessiz kaldı. Karşılıklı sessizliğin ise, ABD ve Rusya arasında anlaşmaların devreye konulduğuna işaret ediyor. Gelinen noktada her iki güç de, İran ve Türkiye’nin bölgedeki gücünü azaltma arayışında. Suriye için geliştirilen yeni konseptin devam edeceği belirtilirken, İran’ın buna karşı vereceği cevap ise merak konusu.