Mardin’deki kayyum protestolarını takip ederken gözaltına alınan ve 7 gün sonra serbest bırakılan gazeteci Mehmet Şah Oruç, gazeteci olduklarını belirtmelerine rağmen kendilerine ‘Eylemin olduğu gün siz orada ne yapıyordunuz?’ sorusunu yöneltildiğini söyleyerek baskılara rağmen ‘Pes etmeyeceğiz’ dedi
Diyarbakır, Mardin ve Van’da seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyum atamalarının ardından Mardin’de düzenlenen gösteriyi takip eden ajansımız muhabirleri Ahmet Kanbal ve Mehmet Şah Oruç ile Jinnews muhabiri Rojda Aydın, gazeteciler Nurcan Yalçın ve Halime Parlak gözaltına alındı. 5 gazeteci, bir hafta boyunca tutuldukları Mardin Emniyet Müdürlüğü’nde 26 Ağustos günü serbest bırakıldı. Yaşadıklarına ilişkin konuşan ajansımızın muhabiri M. Şah Oruç, Mardin Büyükşehir Belediyesi önünde yüzlerce yurttaşın yaptığı protestoyu takip etmek için orada bulunduklarını söyledi. Polisin, belediye önünde yapılan protestoyu bastırmak için sert müdahalede bulunmasıyla onlarca yurttaşın yaralandığını bu saldırıların kameralarına yansımasıyla birlikte kendilerinin de polisin hedefi haline geldiğini belirten Oruç, sergilenen şiddettin ülke kamuoyunda görülmesinden rahatsız oldukları için gazetecilerin gözaltına alınma yoluna gidildiğini vurguladı. Gözaltına alınırken ters kelepçelendiklerini belirten Oruç, “Kendimizi basın mensubu olarak tanıtmamıza, kartlarımızı göstermemize rağmen ters kelepçe ve hakaretler eşliğinde gözaltına alındık. Orada işin ilginç tarafı havuz medyasında çalışan muhabirlere dönük herhangi bir müdahale yapılmazken, biz 5 gazeteciyi hakaretler eşliğinde gözaltına almaya başladılar” şeklinde konuştu.
‘Tek soru soruldu’
Gözaltının 7’nci gününde ifadelerinin alınmaya başladığını belirten Oruç, “İfadeye götürdüklerinde sadece şu soruyu sordular. ‘Eylemin olduğu gün siz orada ne yapıyordunuz?’ Eylemin olduğu gün haber takibi için oraya gittiğimizi, gazeteci olduğumuzu söylememize rağmen absürt bir şekilde ‘ne arıyorsunuz orada’ diye sordular” dedi.
‘Özgür basın herkese lazım olur’
Son bir hafta içinde yaşadıkları hukuksuzluğu, bugün cezaevlerinde yıllardır yatmakta olan onlarca meslektaşları ve yüzlerce gazeteci aleyhine açılmış davalardan ayrı tutulamayacağını kaydeden Oruç, halkın haber alma hakkını engelleyen, ifade özgürlüğünü hiçe sayan, bu tür anlayışların kabul etmeyeceklerinin altını çizdi. “Basın özgürlüğüne tüm Türkiye halkının ihtiyacı vardır” diyen Oruç, “Gazetecilik suç değildir ve özgür basın bir gün herkese lazım olur” dedi.
Pes etmeye niyetimiz yok’
Basın özgürlüğü ısrarlarının sadece bir meslek için yürütmediklerini, gazetecinin en temel ölçütünün otorite ve iktidara hizmeti reddedip halk için yazıp çizmek olduğuna inandığını belirten Oruç, “Şüphesiz, bölgede gazetecilik yapmak hiçbir zaman kolay olmadı. Gazeteciler haber takibi sırasında maruz kaldıkları olumsuz koşulların yanında iktidardan her daim baskı görüyor. Yaptığımız haberler nedeniyle yargılanıyoruz. Ancak, her ne olursa olsun pes etmeye niyetimiz yok. Bizler yaşananları mutlaka aktarabilmeliyim duygusuyla gerçeğin ne olduğunu öğrenerek insanlara anlatmak istiyoruz” diye konuştu.