Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’da yaptıkları ikili görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, görüşmede Fırat’ın doğusundaki gelişmeleri de ele aldıklarını ve bu bağlamda Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı konusunda mutabık kaldıklarını belirtti. “Güvenli bölge” için olumlu bir adım” diyen Putin ise, İdlib’teki gelişmelerden kaygılı olduklarını vurguladı.
Resmi temaslarda bulunmak üzere Rusya’nın başkenti Moskova’ya giden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, açılışına katıldığı Uluslararası Havacılık Fuarı MAKS-2019’un düzenlendiği Jukovskiy Uluslararası Havaalanı’nda katılan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ikili görüşme yaptı. Erdoğan’a Rusya ziyaretinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank eşlik etti. Erdoğan ve Putin, yaklaşık 1 saat 20 dakika süren görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. İlk sözü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya ve Türkiye ilişkilerinin dostluk, karşılıklı saygı ve çıkarlar üzerinde geliştiğini dile getirdi.
‘Vize rejimi konusunda adımlar atmaktayız’
Türk Akımı projesinin inşaatının planlı bir şekilde devam ettiğini belirten Putin, “İkinci hat kurulunca doğalgazı Avrupa’ya transit sevk edebileceğiz. Seneye Rusya-Türkiye diplomatik ilişkilerinin 100. yılını kutlayacağız. Türkiye Rus turistleri arasında son derece popüler. Uluslararası konular arasında elbette en çok Türkiye meselesini görüştük. Rusya ve Türkiye Astana formatında işbirliği yapıyor. Sahadaki durumu istikrarlı hale kavuşturmak ve daha da ilerletmektir. Anayasa Komitesi’nin devreye girmesiyle ilgili konuları görüştük. En kısa sürede Cenevre’de çalışmaya başlanacağını umut ediyoruz. Vize rejimi konusunda adımlar atmaktayız.
‘Önemli olan Suriye’nin toprak bütünlüğüne bağlı kalmaktır’
İdlib’deki durumdan ise kaygılı olduklarını belirten Putin, ‘teröristlerin saldırı düzenlediğini ve Rus üslerini tehdit ettiklerini’ ifade etti. “Önemli olan Suriye’nin toprak bütünlüğüne bağlı kalmaktır” diyen Putin, İdlib konusunda “Türkiye Cumhurbaşkanı ile ek tedbirler geliştirilmesine karar verdik” dedi. Putin, Astana süreci kapsamında İran ve Türkiye ile üçlü toplantıların süreceğini, eylül ayı ortasında Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile Ankara’da üçlü zirve yapılacağına da dikkat çekti.
Erdoğan, İdlib’de yaşananlardan Suriye ordusunu sorumlu tuttu
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, konuşmasında İdlib’de yaşanan son gelişmelerden Suriye ordusunun operasyonlarını sorumlu tuttu. Erdoğan, “S-400 teslimatı dahil olumlu adımlar atıyoruz. Suriye’de yaşanan gelişmeleri ele aldık. Rejimin mayıstan beri yaptığı saldırılar sükuneti bozdu. Meşru müdafaa hakkımız özellikle sınırlarımız boyunca bizi müdafaaya sevk etmektedir. Gereken adımları gereken zamanda atmak durumundayız. Sınırlarımıza dönük göç tehlikesi var. Suriye’nin toprak bütünlüğüne olan bağlılığımızı bir kez daha teyit ettik. Gayemiz akan kanın durması Suriye’nin huzur ortamına bir an önce kavuşmasıdır. (İdlib’de) Rejimin terörizmle mücadele bahanesiyle sivillere karadan ve havadan ölüm yağdırması kabul edilemez” dedi.
Erdoğan, Putin’le Fırat’ın doğusundaki gelişmeleri de ele aldıklarını ve bu bağlamda Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı konusunda mutabık kaldıklarını belirtti. “Gayemiz akan kanın durması” diyen Erdoğan, Rusya ile Türkiye arasındaki yakın diyaloğun tüm bölge için yararlı olduğunu söyledi.
Soru cevap kısmında ise, Erdoğan ve Putin’e Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik ‘güvenli gölge’ soruldu. Erdoğan yöneltilen soruya “O konuyu da görüşme fırsatımız oldu. Amerika ile de bu konuları görüşüyoruz. Bize verdikleri sözleri bir an önce yerine getirmelerini istiyoruz. Münbiç’teki terör örgütlerinin bölgeyi terk etmelerini istiyoruz. Bu konuda kararlılığımız tamdır” yanıtı verdi.
‘Güvenli bölge’ Suriye’nin toprak bütünlüğünü açısından olumlu bir adım’
Putin ise, “Türkiye’nin hassasiyetlerini çok iyi anlıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı detaylı bir şekilde tutumunu ifade etti. Türkiye Cumhuriyeti’nin güney sınırlarında güvenli bölge oluşturması Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlaması açısından olumlu bir adım” dedi.
HABER MERKEZİ