Ankara patlamasında kızı ve eşinin kardeşini kaybeden, kendisi de yaralanan Suruç Belediye Başkanı Hatice Çevik, Davutoğlu’na seslenerek ‘Defterleri açın. Hepimizin gideceği yer aynıdır. Bunu sizden halk adına istiyorum’ dedi
Ankara patlamasında kızı ve eşinin kardeşini kaybeden, kendisi de yaralanan Suruç Belediye Eşbaşkanı Hatice Çevik, Ahmet Davutoğlu’na “Defterleri açın. Hepimizin gideceği yer aynıdır; kendinize temiz bir sayfa açın. Bunu sizden halk adına istiyorum” dedi.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Sakarya’da katıldığı bir etkinlikteki “Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok kişi insan yüzüne çıkamaz. İleride bir gün Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman en kritik dönemlerden biri 7 Haziran ve 1 Kasım arasındaki dönem olacaktır” sözleri tartışılmaya devam ediliyor. Davutoğlu’na bir “açıkla” çağrısı da 10 Ekim Ankara patlamasında kızı Başak Sidar Çevik ve eşinin kardeşi Nilgün Çevik’i yitiren Suruç Belediye Eşbaşkanı Hatice Çevik’ten geldi. Davutoğlu’nun açıklamalarının itiraf niteliğinde olduğunu söyleyen Çevik, “Buradan Davutoğlu’na sesleniyorum, defterleri açın. Hepimizin gideceği yer aynıdır, gitmeden önce kendinize temiz bir sayfa açın. Bunu sizden halk adına istiyorum” çağrısında bulundu.
‘Barış birilerinin işine gelmedi’
7 Haziran-1 Kasım sürecinin Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 5 Haziran Diyarbakır mitingine DAİŞ’in yaptığı bombalı saldırı, daha sonra Suruç patlaması ve çözüm sürecini bitiren Ceylanpınar’da iki polisin öldürülmesi olaylarıyla başladığını söyleyen Çevik, “Çözüm süreci bitince bizde 10 Ekim barış mitingine katıldık. Amacımız barışın sağlanmasıydı ve bu birilerinin işine gelmedi. Oradaki insanlara karşı DAİŞ’in canlı bomba saldırısı oldu. 103 canımızı kaybettik. Yine o süreçte şehir savaşları yaşandı. DAİŞ’in İstanbul patlaması ve Antep düğün saldırısı oldu” dedi.
‘Defterleri açıklayın’
AKP’nin içinde bir hesaplaşmanın yaşandığını, bunun bir seçim çalışması olarak da görülebileceğini söyleyen Çevik, “Karşılıklı tehditleri oluyor. Acaba bir pazarlık mı yapılıyor? Çünkü daha önce Bülent Arınç’ın Melih Gökçek hakkında ‘Ankara’yı parsel parsel sattın bunları açıklayacağım’ demişti. Fakat her hangi bir şey açıklanmadı. Umarım Davutoğlu bu konuda defterleri açar ve ne biliyorsa açıklar. Halkın bu gerçekleri bilmeye hakkı var. Davutoğlu dönemin başbakanıydı, bizzat kendisi yaşanan bu olayların sorumlusudur. O dönem DAİŞ’e ‘öfkeli çocuklar’ diyen kendisidir. 10 Ekim patlamasının ardında ‘oylarımız arttı’ diyen de kendisidir. Bu sürece kendisi de müdahil ve içindeydi. Daha sonra kendisine darbe yapılarak görevden alındı. Temennim odur ki Davutoğlu’nda eğer varsa biraz vicdan bu defterler ne ise açıklar. Buradan Davutoğlu’na sesleniyorum, defterleri açın! Hepimizin gideceği yer aynıdır, gitmeden önce kendinize temiz bir sayfa açın. Bunu sizden halk adına istiyorum” çağrısını yaptı.
‘Bu kadar insanın katledilmesine değdi mi?’
Çevik, son olarak Davutoğlu’nun bir açıklamasında “Ülke bölünmesin diye koltuğumuzu bırakıp gittik” dediğini hatırlatarak, şunları söyledi: “Ben de buradan Davutoğlu’na şunu söylemek istiyorum. Siz 7 Haziran yenilgisini kabul etmediniz. 7 Haziran-1 Kasım arasındaki süreçte kaosun bu kadar büyümesini sağladınız. Bu kadar insanın katledilmesine bu kadar annenin ağlamasına değdi mi?” diye sordu.
MA / Barış Polat