İdlib’deki El Kaide’ye bağlı güçlerin Rusya-Suriye-İran güçleri karşısında sıkışmaları üzerine Afrin’deki güçlerden takviye aldıkları kaydedilirken, bu sahadaki güçlerin mayasını ve ilişkilerinin düzeyini bir kez daha ortaya koydu
Astana ve Soçi anlaşmaları çerçevesinde Rusya ve İran’a İdlib’deki güçleri kontrol edip silahtan arındırılmış hale getirme sözü veren Türkiye’nin sözünü yerine getirmediği belirtilerek ateşkes bozulup İdlib’de operasyona ivme kazandırıldı.
Rusya ve İran destekli rejimin Heyet Tahrir el-Şam-HTŞ ve diğer örgütler karşısında ilerleyişi Han Şeyhun’a ve TSK’nin Morek üs bölgesine (TSK Astana-Soçi anlaşması çerçevesinde gözlem üsleri kurmuştu) dayandı.
İdlib’deki mülteci kampına düzenlenen hava saldırısında dördü çocuk, en az 15 sivil yaşamını yitirdi. Londra merkezli İnsan Hakları Gözlemevi, saldırılardan Rusya’yı sorumlu tuttu.
Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’de 2017 yılında kimyasal saldırı düzenlenen Han Şeyhun’un da alınması beklenirken AlmasdarNews haber sitesinde yer alan habere göre, muhaliflerin Ulusal Kurtuluş Cephesi, müttefik güçlere destek olmak için TSK ve birlikte hareket ettiği ÖSO gruplarının olduğu Afrin’den İdlib ve Hama cephesine takviye yaptığını duyurdu. Bu tablo BM kararlarına rağmen kimin kiminle nasıl hareket ettiğini, cihadist yapılar arasındaki geçişgenliğin nasıl olduğunu net olarak gösterdi.
TSK-ÖSO ittfak halinde 20 Ocak-18 Mart 2018’de Afrin’e operasyon yapmış, kentten çıkmamıştı. Afrin’de top atışları, havan atışları zaman zaman sürüyor. Şerawa ilçesine bağlı Bene köyü 16 Ağustos akşamı ağır silahlarla vuruldu. ANHA haberine göre Naza köyünde de 2 sivil daha kaçırıldı. Kaçırılan sivillerin isimlerinin Mihemed Ebdo Elo (50) ve Mihemed Zekeriya (47) olduğu belirtildi. Raco, Mabata ve Cindirese ilçelerinde Cafer Mustefa, Fethi Cudi ve İsmet Cafer’e ait onlarca zeytin ağacının da kesdildiği kaydedildi.
Han Şeyhun’un stratejik ağırlığı
Han Şeyhun halen, El Kaide kolu Heyet Tahrir el Şam’ın (eski adı El Nusra) elinde bulunuyor. Han Şeyhun, Esad rejiminin elinde bulunan Halep ile Şam otoyolu üzerinde yer alması hasebiyle stratejik. Han Şeyhun, örgütlerin lojistik ulaşımını oldukça kolaylaştırıyordu. Suriye, ateşkesin Türkiye’nin de Soçi Mutabakatı’nın şartlarını yerine getirmemesi nedeniyle sona erdirildiğini açıklamıştı.
İDLİB
İsveç hükümetine çağrı
İsveç hükümetinin ortağı Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin gençlik örgütü SSU, hükümetten Kuzey ve doğu Suriye’ye yönelik tehditlerde bulunan Türkiye’ye silah satışlarını durdurmasını ve saldırılara karşı Kuzey Suriye’yi korumasını istedi.
ANF haberine göre İsveç Sosyal Demokrat Gençlik Birliği (SSU) Stockholm-Kungsholmen Bölgesi yöneticileri; Martina Hedrenius, Lovisa Petterson ve Jacob Nilsson, günlük ETC gazetesine Cuma günü yayınlanan makalelerinde İsveç hükümetinin Türkiye politikasına sert eleştiriler yöneltti. Baskı ve saldırı altında bulunmasına rağmen Kuzey Suriye’nin Ortadoğu’da feminist ve ilerici politikaların uygulandığı az sayıdaki örneklerden biri olduğunu belirten gençler, kadınların yüzde 40 oranda temsil edildiği yönetiminin IŞİD, El Kaide ve diğer faşist örgütlere karşı mücadele ettiğini vurguladı. Ortadoğu’da eşi benzerine rastlanmayan bir biçimde değişik halk gruplarının kentlerini birlikte yönettiklerini belirten SSU, Türkiye’nin 2018’de Afrin’e girdiğine ve ardından kentte yaşananlara dikkat çekti. Türkiye’nin Kzuey Suriye’ye karşı yaptıkları hazırlıklara İsveç’in sessiz kalmasını eleştirerek, “İsveç Türkiye’ye silah satmayı sürdürerek pasif olarak bu baskılara destek oluyor. Bizim ülke olarak dünyada barışın sağlanması için büyük gücümüz var ama şimdi bu unvanı koruyamıyoruz. Türkiye’ye silah satmakla biz bu işgale ve sivillerin öldürülmesine sponsorluk yapıyoruz” dedi.
Açıklamanın sonunda SSU yöneticileri, silah satış kurallarının değiştirilerek Türkiye’ye silah satışlarının durdurulmasını istedi. SSU yöneticileri, İsveç Hükümeti’nden Kuzey Suriye’nin korunması için elinden gelen her şeyi yapmasını talep etti.
STOCKHOLM