Sevda Aydın / İzmir-MA
Suriye’de 2011’den bu yana devam eden savaştan dolayı göç etmek zorunda kalan yurttaşlar politika malzemesi olmaktan rahatsız. Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan mültecilerin, İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği’nin talimatıyla geri gönderilmesi için verilen süre 20 Ağustos’ta doluyor. Sürenin yaklaşması mültecilerde kaygıya neden olurken karara tepkiler ise devam ediyor. İzmir’de çalışma sürdüren sivil toplum kuruluşları, mültecilerin bu tür tehditlerle ölüme sürüklendiklerini dile getirdi. Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği’nin Başkanı Muhammed Salih, mültecilere yönelik bu tür söylemlerin “Ya Suriye’ye dönüp ölün, ya da kaçarken ölün” denildiğini belirtti. Mültecilere ölümden başka seçenek bırakılmadığını dile getiren Salih, “Biz yaşamak istiyoruz. Suriyeliler ne seçim kaybettirdi ne de ekonomik kriz yarattı. Suriyelileri günah keçisi yapmaktan vazgeçin” dedi. Hak İnisiyatifi Genel Başkanı Mehmet Arif Koçer de, Türkiye’deki mültecilerin sorunlarının vahim boyutlarda olduğunu söyledi. Koçer, mültecilere verilen Geçici Kimlik uygulamasının benzerinin Afgan ve Iraklı gibi Ortadoğu’dan gelen mültecilere vermemesini eleştirdi. Eşitsiz uygulamaların mülteciler arasında da husumet doğurduğuna dikkat çeken Koçer, Cenevre sözleşmesi gereğince sadece Avrupa’dan gelen mültecilere hukuksal olarak mülteci statüsünün verilmesinin doğru olmadığını ifade etti. Mülteci Hişam Muhammed’ın (21) sınır dışı edildikten sonra İstanbul’daki ailesinin yanına dönmek isterken sınırda vurularak öldürülmesini de hatırlatan Koçer, “Bu tek kelimeyle zulümdür” diye konuştu. Koçer, “Partilere sesleniyoruz. İnsanlık dışı milliyetçi, ırkçı tavırdan vazgeçin” dedi.
MARDİN