Ekin Wan bedenini teşhir edilmesi 9 yıldır cezasız bırakıldı. İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Eltürk’ün bedenine yapılanlarla topluma ‘sizin de başınıza gelebilir’ mesaj verilmek istendiğini kaydetti. Keskin, ‘Ekin Wan’a karşı işlenen suç, savaş suçu niteliğindedir’ dedi
YJA-Star üyesi Kader Kevser Eltürk’ün (Ekin Wan) çatışmada yaşamını yitirmesinin ardından, işkence yapılmış bedeninin teşhir edilmesinin üzerinden 9 yıl geçti. Eltürk’ün çıplak bedeninin teşhir edilmesinin üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen işlenen suça ilişkin hiçbir hukuki ilerleme kaydedilmezken, failler de açığa çıkarılmadı.
Eltürk’e yönelik ihlallere dair hukuki süreci başından beri takip eden İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşarak geçen 9 yılda hiçbir hukuki ilerleme olmadığını belirtti.
‘Cenevre sözleşmesine aykırı
Eltürk’ün bacağından yaralandığını ve bu yaralanmanın ölümcül olmadığını vurgulayan Keskin “Yaşanan Cenevre Savaş Esirleri Sözleşmesi’ne aykırı. Ama daha sonra önce oradaki polisler tarafından giyinik haldeyken fotoğrafları çekiliyor, sonra çırılçıplak soyularak fotoğrafları çekiliyor ve basına servis ediliyor” diye konuştu.
Olay yeri inceleme rapor yazmamış
Eltürk’e yapılan işkenceye dair halktan birçok kişinin yanı sıra dönemin Van Emniyet Müdürü ile de görüştüklerini aktaran Keskin, kendisinin olayı onaylamadığını ifade ettiğini belirrerek, “Olay yeri inceleme ile ilgili bir rapor yazıp yazmadıklarını sorduk, yazmamıştı. Yani Varto gibi bir yerde emniyet müdür olarak görev yapan bir kişinin böylesine bir olayda, olay yeri incelemenin ekibinin nerden geldiğini bilmemesi hiçbir şekilde mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
İşkence izleri
Hukuki süreçle birlikte suç duyurusunda bulunduklarını ifade eden Keskin, “Suç duyurusu dilekçesinde cenazenin yıkanması sırasında görgü tanıklarının anlatımları vardı, Eltürk’ün boynunda ip izi bulunduğu, sürüklenmiş ve ya da işkence edilmiş olabileceği tespitlerinde bulunulmuştu” dedi.
‘Savaş suçu’
Savaşlarda ve silahlı çatışmalarda kadına karşı şiddetin bir savaş aracı olarak kullanıldığını aktaran Keskin, “Her ne kadar Türkiye Cumhuriyeti, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) taraf olmasa da, suç tanımı olarak Ekin Wan’a karşı işlenen suç, savaş suçu niteliğindedir” şeklinde konuştu.
Faillere soruşturma açılmadı
Keskin, Eltürk’ün bedenine dönük uygulanan işkenceye Kürtler dışında Türkiye’deki kadın hareketi başta olmak üzere diğer kesimler tarafından yeterli bir tepki gösterilmediğine dikkat çekerek, “Ekin Wan olayı Kürtler tarafından büyük tepkiyle karşılandı fakat Türkiye kadın hareketi yeterli tepkiyi göstermedi. Ekin Wan olayı hala hafızalarımızdan silinmedi ama bu gün bile yeterli bir şekilde gündeme gelmiyor. Olayın üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen hiçbir hukuki ilerleme olmazken, olayı takip eden avukat arkadaşlarımız hakkında soruşturma açıldı. Kürt kadınları ve Kürt siyasi çevreleri hariç kamuoyunda gereken tepki de gösterilmedi” ifadelerini kullandı.
Devlet topluma mesaj vermek istedi
Keskin, devletin bu olayla topluma, “bu bir gün hepinizin başına gelebilir, dikkatli olun” mesajı verdiğini söyledi. Kadın bedeninin bu şekilde teşhir edilmesinin devlette egemen olan ataerkil ve feodalitenin dışa vurumu olduğunu kaydeden Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekin Wan olayı da çok çarpıcı bir örnekti. Çatışmada vurmuş olabilirsiniz, ölmüş de olabilir ama cenazesinin üstü çıplak bir şekilde teşhirinin yapılmasının başka bir anlamı var. Bunun anlamı biz savaş istiyoruz demektir.”
İSTANBUL