ÖSYM verilerine göre, 8 tıp fakültesinde öğrenci var ama öğretim üyesi yok. 2 tanesinde ise öğretim üyesi kadrosu yetersiz
2020 YKS tercih kılavuzunda yer alan bilgilere göre 8 tıp fakültesinde akademisyen kadrosu bulunmuyor. Bir fakültede yalnızca tek akademisyen yer alırken bir fakültede ise 4 akademisyen bulunuyor.
BirGün’den Mustafa Kömüş’ün haberine göre 80’i devlet 31’i vakıf üniversitesine bağlı olmak üzere tercih yapılabilen 111 tıp fakültesinin 10’unda yeterli akademik kadro yok. Bu fakültelere 2020 YKS’de 550 öğrenci yerleşti. ÖSYM verilerine göre bu fakülteler ile akademisyen ve yerleşen öğrenci sayıları şöyle:
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Tıp Fakültesi: Akademisyen 1; öğrenci 30
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 40
Kırklareli Üniversitesi Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 30
Malatya Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 80
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Trabzon Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 60
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Erzurum Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 60
Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 60
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 60
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 60
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Uluslararası Tıp Fakültesi: Akademisyen 4; öğrenci 70
Konuyu değerlendiren Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Dr. Samet Mengüç tıp fakültelerinin sayılarının fazla olduğuna dikkat çekti. Mengüç şunları söyledi: “Bu kadar fazla tıp fakültesi açılmasının hiçbir bilimsel karşılığı yok. Tıp fakültesinin bir altyapısı, laboratuvarları, akademik yeterliliği olmalı. Ancak açalım bir bina, verelim ilanı, alalım öğrenciyi şeklinde yürütüldüğü için süreç tabi ki nitelik de düşüyor. Zaten bir vakıf açan yanına bir de tıp fakültesi konduruyor. Bu tabii ki iktidarın ekonomik ve politik kaygılarından yapılıyor. İnsanlara gösteriş yapmak için her yere okul açıyorlar, tıp fakültesi açıyorlar. Nitelik yerine nicel kaygılar güdüyorlar. Böyle olunca da sağlık hizmetinde aksamalar yaşanmaya başlıyor. Yurttaşlar gittikleri hastaneden, doktordan aldıkları hizmetten memnun kalmıyor, güven duymuyor. Böylece daha fazla hastaneye gitmeye daha fazla doktora görünmeye ihtiyaç duyuyorlar. Böylece sağlık hizmeti üzerine kurulan ekonomik çarkın istedikleri gibi dönmesini de sağlıyorlar.”
HABER MERKEZİ