İmralı Cezaevi’nde tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2021 tarihinden bu yana haber alınamıyor. Tecridin gün geçtikçe ağırlaştırıldığı İmralı’da Öcalan ve diğer tutuklular 8 bayramdır haklarından mahrum bırakılıyor
Uluslararası komployla Türkiye’ye getirildiği 15 Şubat 1999 tarihinden bu yana İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde mutlak tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile aynı cezaevinde bulunan Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş ve Ömer Hayri Konar’dan haber alamama hali 27’nci ayına geride bıraktı. İmralı’ya getirildiği günden bu yana Abdullah Öcalan’ın dışarı ile iletişimi çeşitli gerekçelerle sürekli engellendi.
“Koster bozuk”, “Hava muhalefeti” gibi gerekçelerle 27 Temmuz 2011’den itibaren avukatları ile görüştürülmeyen Abdullah Öcalan, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde 8 Kasım 2018’de başlatılan ve tüm cezaevlerine yayılan açlık grevleriyle oluşan kamuoyu baskısı sonucu 2019 yılında avukatları ile 5 kez görüşme gerçekleştirebildi. Ailesiyle temas kurduğu son tarih ise, 25 Mart 2021 tarihi oldu. Abdullah Öcalan’ın bu tarihte kardeşi Mehmet Öcalan ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesi ise 4 buçuk dakikanın ardından kesildi.
2011 yılından sonra arttı
Abdullah Öcalan’a yönelik avukat görüşlerinde kısmi şekilde uygulanan görüş yasakları 2011 sonrası artarak devam etti. Bu süreçte yapılan 1253 görüşme talebine, 324 kez gemi bozuk denilerek, 45 kez hava muhalefeti iddiası ile, 54 defa gemi onarımda, 11 kez resmi tatil denilerek, 22 kez gemi arızası var gerekçesiyle, 719 kez ise hiçbir cevap verilmeden izin verilmedi.
2014 yılında sonra yapılan aile görüş başvurularında ise 3 görüşme izni ve 1 telefon izni dışında hiçbir şekilde izin verilmedi. Bu süreçte yapılan 459 başvurunun sadece 3 tanesine izin verildi. İzin verilmeyen başvurulara ise çoğunlukla mahkeme kararı gerekçe gösterildi.
İmralı’yı pas geçti
1999’dan bu yana toplamda 9 kere İmralı’da incelemelerde bulunan CPT, bu ziyaretlerin bazılarını Kürt halkının önderi olan Abdullah Öcalan’ın sağlığı ve yaşamından endişe duyduğu dönemlerde gerçekleştirdi. CPT her ziyaretin ardından İmralı’ya ilişkin ayrıntılı raporlar hazırladı, tecrit ve izolasyonun son bulması için birçok tavsiyede bulundu. Türkiye’ye ‘harekete geç’ çağrısı yaptı. 2013 yılından bu yana ise sadece 4 kez İmralı’ya uğrayan CPT, 2021’deki Türkiye ziyaretinde İmralı’yı pas geçti.
Son görüşme 2021’de
2021 yılında Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan, Önder Öcalan ile sadece 4 dakika telefonla görüştü. Bu telefon konuşmasının ardından Öcalan ile hiçbir şekilde görüşme yapılmasına izin verilmedi. Her geçen gün tecridin daha da derinleştirildiği İmralı’da bayram görüşlerine dahi izin verilmiyor. Abdullah Öcalan ve İmralı’da tutulan diğer tutuklulardan 8 bayramdır haber alınamıyor.
Herkes sorumluluk almalı
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi değerlendiren Mısırlı siyaset bilimci Fernaz Attia ise, Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit ile ilgili herkesin sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.
Mezopotamya Ajansı’ndan Sterk Sütçü’ye değerlendiren Mısırlı Siyaset Bilimci Doktor Fernaz Attia, bu durumun Abdullah Öcalan’ın sağlık ve güvenliği için ciddi endişelere neden olduğunu söyledi.
Çözümün anahtarını verdi
Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin gün geçtikçe daha iyi anlaşıldığına vurgu yapan Attia, Demokratik Konfederalizm projesinin sadece Ortadoğu için değil, aynı zamanda tüm ulus devletler için geçerli olduğunu söyledi. Attia, “Tüm emperyal devletler, Öcalan’ın Demokratik Konfederalizm fikrinin farkına varır varmaz, elbirliğiyle onun bedenini değil, onun fikirlerini hapsetmeye çalışarak, tecrit altında tuttular. Öcalan’ı tecrit altında tutarak, düşüncelerini ve birçok etnisitenin bir arada yaşayabileceği bir ideali ve bu idealin tüm halklara ulaşmasını engellemeye çalışıyorlar. Ama emperyal ülkeler şunu unutmasın, tüm insan hak savunucuları ve uluslararası hukuk örgütleri, Sayın Öcalan’ın ve politik tutsakların yanındadır” ifadelerinde bulundu.
Abdullah Öcalan’ın Demokratik Konfederalizm projesini özellikle kadınlar için desteklediğini söyleyen Attia, “Onun düşüncesi, kadının her alandaki özgürlüğünü savunuyor. Öcalan, kadın sorunlarının çözümü için bize anahtar verdi” dedi.
Çaba gösterilmeli
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve fikriyatının yayılması için her kesin sorumluluk alması gerektiğini vurgulayan Attia, “Öcalan’ın fikirleri sadece felsefe olarak kalmamalı. Tüm dünyaya yayılması için çaba harcanmalı. Öcalan’ın fikirleri; özellikle de Ortadoğu ve Arap ülkelerindeki tüm sorunlara çözüm getirdiği için, herkes bu konuda çaba göstermeli ve Öcalan’ın fikirlerini uygulamaya koymak için sorumluluk almalı” şeklinde konuştu.
Attia, yaşadığı Mısır’da okuyan, araştıran ve farklı politik konular üzerinde yoğunlaşan kesimlerin Abdullah Öcalan’ı ve projelerini yakından takip ettiklerini belirterek, şunları söyledi: “Bir de dünya sistemi ile politik gündemlerle ilgilenmeyen kesimler de söz konusu. Bu kesimler hem bizim ülkemizde hem de diğer ülkelerde var. İşte bizim görevimiz, Öcalan’ın bu fikriyatını, bu projesini anlatmak ve uygulamak. Aynı zamanda da Öcalan’ın özgürlüğünü savunmak ve bu anlamda girişimlerde bulunmak.”
HABER MERKEZİ