Haydar Ergül
Son haftalarda Kürtler için Şengal önemli bir gündem oldu. Şengal’in gündemin üst sıralarına gelmesi, Irak ordusunun işgal saldırısıydı. Ancak Şengal halkı ve halk savunma güçlerinin karşı direnişi ile saldırılar boşa çıkarıldı; şimdilik çatışmalar sonuçlandı. Gelen haberlere göre, var olan kimi sorunların müzakereler sonucu giderilmesi üzerine anlaşmaya varıldı.
Şengal kuşatması ve işgal girişimleri ilk değildir. 2014 yılında IŞİD saldırıları sonucu kent işgal edildi. Bu işgal sürecinde başta KDP’li peşmerge olmak üzere Irak ordusu bırakıp kaçtı. Yüzbinlerce Êzidî Kürt’ü bir soykırımla karşı karşıya kaldı. Çok sayıda Êzidî katledildi, kaçırıldı. Binlerce kadın ve kız çocuğu esir pazarlarında pazarlandı, hala akıbetleri bilinmeye çok sayıda kadın var. 2014 yılındaki IŞİD vahşeti Êzidîlere dönük 74. Ferman’dı. Son Irak ordusunun işgal girişimi 75. Ferman olabilirdi, ancak direniş sonucu durduruldu.
- Ferman’la birlikte başta Kürt halkı olmak üzere dünya kamuoyu Şengal’i ve Êzidîleri daha yakından tanımaya başladı. Kürtler ve özgürlük güçleri Şengal üzerinde titremeye başladılar. Çünkü Êzidîler ve Şengal Kürdistan’ın herhangi bir bölgesi gibi değildi; özgünlükleri çok fazla olan bir alandı. Kürtlerin toplumsa kökleridir, Êzidîler.
Şengal’in farklılık ve önemini ortaya koyan iki özellik şöyle belirtilebilir:
Birincisi; Êzidîler Kürt’tür, ancak inanç olarak Müslüman değillerdir. Otantik Kürt inancı olan Êzidîliktir. Zerdüşt ve Mazda’ya kadar kökleri uzanan bir inançtır Êzidîlik. Zerdüşt inancının komünal ve Kürt inancı olduğu bilinmektedir. Zamanla etkisi sadece Kürtlerle sınırlı kalmamış, Ortadoğu ve Orta Asya’ya kadar yayılmıştır. Hatta önemlice tarihçinin düşüncesine göre semavi inançlarının kökleri de Zerdüşt düşüncesine uzanır. Bu bağlam içinde bakıldığında Ortadoğu düşünce temelinde Zerdüşt düşüncesi bulunmaktadır. Yine Zerdüşt sadece bir inanç sitemi değil, aynı zamanda ilk felsefi düşüncedir de. İşte Êzidîlik böylesine tarihsel bir inanç ve felsefi düşüncesinin günümüze ulaşmasının temsilcileri olmaktadır. Günümüz düşün ve yaşamların geçmişlerini anlamak ve tarihsel oluşum ve değişimlerini anlamak için Êzidîlik önemli bir kaynak durumundadır. Yani Şengal salt Kürtler için değil, insanlığın tarihini aydınlatmada önemli bir kaynaktır.
İkincisi; Şengal, Êzidîler için kutsal mekandır. Kutsal olan Laleş Tapınağı buradadır. Êzidîler tarihte çok sayıda katliama maruz kaldı. Katledildiler, zorla Müslümanlaştırıldılar. O yüzdende sayıları oldukça azalmıştır. Dünyanın dört bir yanına dağıtılmış birkaç milyon civarında Êzidî yaşamaktadır. Böylesine dağınık yaşayan Êzidîliği ayakta tutan, yaşamlarını olanaklı kılan, inançlarını korumada temel rol oynayan Şengal’deki Laleş olmaktadır.
İktidar-devlete egemen olan güçler için Şengal ve Êzidîliği hedefe koymasında bu iki parametre esas olmaktadır. Çünkü devletin tarihsel hafızası toplumsallığı oluşturan geçmiş hafızayı silmek ve kendi zihniyet ve yaşamını toplumlara hâkim kılmaktadır. O yüzden iktidar-devlet için Êzidîlik ve Şengal bir çıban başıdır, kökünden silinip atılması zorunlu görülmektedir. Şimdiye kadar Êzidîler bu yüzden 74 Ferman’a maruz kaldılar; son hamle ise 75. Ferman’la bu çıban sökülüp atılmak istendi.
- Ferman’ın içinde KDP çok etkin yer aldı. Günler önce “Şengal düştü” propagandasına hız verdi. Sözde, KDP Kürtlerin özgürlüğü için mücadele ettiğini söylemektedir. Êzidîler Kürt değil mi? 2014 yılında IŞİD saldırdığında binlerce peşmerge ağır silahlarıyla neden bırakıp kaçtı? Yine Irak ordusu da aynı şekilde kaçtı. Êzidîleri IŞİD barbarlığıyla karşı karşıya bıraktılar. Özgürlük güçlerinin müdahalesi olmasaydı Êzidî soykırımı tamamlanmış olacaktı.
Soykırımın boşa çıkarılmasından sonra Êzidîler, güvenliklerini sağlamada ne Irak devletine ne de KDP’ye güvenebilirlerdir. Özyönetimlerini kurdular ve özsavunmayı örgütlediler. Hem KDP hem de Irak devletinin buna tahammülleri yoktu. Tahammülsüz olan başkaları da vardır. Ancak başta ne Kürtler, ne Êzidîler ve ne de özgürlük güçlerinin yeni bir soykırıma tahammülleri vardı. Sonuçta başaran tarihin derinliklerindeki toplumsallık bilgisine erenler oldu. Êzidîlerin Êzidxan’daki yaşamlarının kalıcılaşmasına bir adım daha yaklaşıldı. Tehlike henüz tam bertaraf edilmemiştir. Ancak bu başarı, yeni direnme deneyimi kazandırdı; başta Êzidîler olmak üzere Kürtlerin mutlaka özgür olacaklarını gösterdi.