Bazı inşaat firmaları sokağa çıkma yasağına rağmen özel izinlerle işçi çalıştırmaya devam ediyor. Dev Yapı-İş Başkanı Özgür Karabulut, bu duruma Patronların çıkarı her şeyin üstünde’ diyerek tepki gösterdi
Koronavirüs (Covid-19) salgınına rağmen çalışmak zorunda bırakılan işçiler için durum giderek tehlikeli hale geliyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) 11 Mart-10 Nisan tarihleri arasında hazırladığı rapora göre, en az 159 iş yerinde 855 işçinin koronavirüs testi pozitif çıktı. Aynı zaman aralığında 52 işçi ise yaşamını yitirdi.
30 büyükşehir ve Zonguldak’ta 4 gün süreli sokağa çıkma yasağı ilan edilmesine rağmen kimi yerlerde alınan özel izinlerle işçi ve çalışanların yasaktan muaf tutulduğu alanlardan biri inşaat sektörü. İnşaat işçileri ya işsiz kalıyor ya da tüm tehlikelere rağmen çalışmak zorunda bırakılıyor.
Mart ayı sonunda sadece İstanbul’da 726 iş yerinden yaklaşık 16 bin işçinin işten çıkarıldığını ifade eden Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) Genel Başkanı Özgür Karabulut, bu sayının Türkiye genelinde on binleri bulduğunu ifade etti.
Salgının başında tüm uyarılara rağmen şantiyelerde işçilerin yan yana çalıştırıldığını dile getiren Karabulut, daha sonrasında işçilerin işten çıkarılıp, sağlık kontrolleri yapılmadan evlerine gönderildiklerini söyledi. Karabulut, “Böylelikle virüsü ülkenin dört bir tarafına, en ücra köşelerine yayılmasına yol açtılar” dedi.
Tazminat alamıyorlar
İşten çıkarılan birçok işçinin tazminatlarını bile alamadığını belirten Karabulut, bu işçilerin istifa etmiş gibi gösterildiklerini de kaydetti. İşsizlik parası bile alamayan işçilerin olduğunu dile getiren Karabulut, “Sendikamıza ulaşabilen işçilerin bu sorunlarını düzelttik. İşçiler ne yazık ki yasal haklarını bile mücadele etmeden alamıyor” diye konuştu.
Denetimler durdu
Dev Yapı-İş Sendikası Başkanı’nın işaret ettiği bir diğer konu ise Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yapılan denetim ve teftişlerin salgının başlamasıyla birlikte durdurulması. Karabulut, bu duruma dair şunları belirtti: Müfettişler denetim yapmak yerine kısa çalışma ödeneği için çalışıyor. Bakanlık salgın riskine karşı denetimleri durdurdu. Fakat bu dönemde şantiyelerin denetlenmesi gerekir. Bize onlarca şikayet geliyor. Bakanlığa binlerce katı şikayet gidiyordur. Denetimleri durdurup işçilere ölümüne çalışma koşulları dayatılıyor.”
Çarklar döndükçe ölümler yaşanacak
İşçilerin inşaatlara ölümüne çalıştırıldığını söyleyen Karabulut, vaka tespit edilen şantiyelerde karantinaya alınan işçilerin çalışmaya devam ettiğini aktardı. Karabulut, Galataport şantiyesinde çalışırken Kovid-19 nedeniyle geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden sendikalarının Avrupa Yakası Temsilcisi Hasan Oğuz’u hatırlattı. Karabulut, “Arkadaşımız Hasan Oğuz’un şantiyesinde 4 pozitif vaka çıkmasına rağmen şantiye durmamıştı. Hasan’ın yaşamını yitirmesinin ardından yaptığımız eylemlerden sonra şantiyede çalışmalar durdu. Çarklar döndükçe işçiler ölümle burun buruna gelecek” ifadelerini kullandı.
Şantiyelerde salgına karşı yeterli önlemlerin alınmadığının altını çizen Karabulut, işçilere yine ‘eğitim’ adı altında belgelerin imzalatıldığını anlattı. Sokağa çıkma yasağına rağmen işçilerin çalıştırıldığına dikkat çeken Karabulut, “İnşaatların çalışmak için ne zorunluluğu var da çalışmaya devam ediyor? Patronlar ne isterse iktidar ve temsilcileri onu yapıyor. Maalesef yasa veya hukuk değil, patronların çıkarı her şeyin üstünde geliyor” diye konuştu.
Örgütlü mücadele
Salgına rağmen çalışmak zorunda kalan ve bırakılan inşaat işçilerine seslenen Karabulut, “Virüs kadar daha öldürücü olan bir şey varsa o da örgütsüz olmamız. Biz örgütsüz olduğumuz için ölümüne çalışma dayatılıyor. Bizler yaşamak istiyoruz. Yaşamak ve yaşatmak için mücadeleyi büyütmekten başka bir yolumuz yok” dedi.
Kaynak :MA