Ekonomist Prof. Dr. Ahmet Şahinöz, Türkiye ekonomisinin seçimlerden sonra çok daha kötü bir duruma düşeceğini söyleyerek, ‘Şimdiden geçmiş olsun’ yorumunu yaptı
Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Şahinöz, 2018 yılının ilk çeyreğinde beklentilerin üzerinde yüzde 7,4 büyüyen Türkiye ekonomisindeki son gelişmeleri değerlendirdi. Açıklanan büyüme rakamlarının 2017 yılının trendinden geldiğini kaydeden Şahinöz, “Bu büyüme 2018’in kendi dinamiği değildir. Bu büyüme 2017 yılında kredi fonunda dağıtılan kredilerin 2018 yılına yansımasıdır” dedi.
Yüzde 2’leri görebiliriz
Türkiye ekonomisinin 2018 yılının son çeyreğinde yüzde 2- 3’lere kadar gerileyeceğini söyleyen Şahinöz, “Mart ayının sonunda o talep bittiği an döviz yükselmeye başladı. Yani Türkiye’de iç talep ağırlıklı büyüme, Mart ayından sonra yani Nisan’a doğru yavaşlamaya başladı. O zaman Türkiye’de krizin belirtileri ortaya çıktı. Çünkü içerideki yatırımcıların ve tüketicilerin konut alacak, otomobil alacak ya da buzdolabı alacak kaynağı bitti. Kaynak olmayınca da iç talep düşüyor. İkinci çeyrekteki büyüme en fazla yüzde 3’lerde olacak. Ondan sonra daha da düşecek. Bu son çeyrekte yüzde 2’ye kadar düşebilir” diye belirti.
Gerçek bir büyüme mi?
Son çeyrekteki büyüme rakamlarıyla birlikte iktidar kanadında “Tüm ekonomik saldırılara ve oynanan oyunlara rağmen büyümeye devam” şeklinde yapılan yorumların algı operasyonundan ibaret olduğunu söyleyen Şahinöz, “Bu algıyı oluşturmaya çalışanlara bir sormak lazım, ne zaman büyüdünüz? 2018 yılının Nisan ve Mayıs rakamlarını bir göster de görelim büyümeyi. Bu büyüme, 2017 yılında kredi fonunda dağıtılan kredilerin 2018 yılına yansımasından başka bir şey değildir” diye konuştu.
Almadan vermek…
Siyasi iktidarın ekonominin belli bir düzeyde kalması için elindeki bütün araçları kullandığını belirten Şahinöz, şunları söyledi: “Siyasi iktidar şu ana kadar övündüğü makroekonomik dengeyi, bu dönemde tehlikeye atmıştır. Ona dağıtıyor buna dağıtıyor, emekliye veriyor, işte yoksula veriyor. Türkiye seçimlerden sonra çok büyük bir bütçe açığı ile karşı karşıya kalacaktır. Cari açık geçen sene 47 milyar dolar iken çok diyorduk, bu yıl 57 milyar dolara çıktı. Bu çok tehlikeli bir iştir. Türkiye ekonomisi çok daha kötü bir duruma gelecektir. Yani seçimlerden sonra geçmiş olsun.” AKP iktidarın seçim öncesi “emekliye ikramiye” gibi dağıttığı maddi kaynağın seçimler sonrası geri alınması ihtimalini sorduğumuz Şahinöz, tebessümle, “Almadan vermek Allah’a mahsustur” yanıtını verdi.
İktidar baskısı
Şahinöz, Merkez Bankası’nın (MB) üst üste faiz yükseltmesine ilişkin de şu değerlendirmede bulundu: “Eğer enflasyon yükseliyorsa faizler artırılır. Yani ilk üç ayda kredi talepleri düşük faizler üzerinde olmuştur. Onun için o büyüme sağlanmıştır. Fakat bu dönemde de hiç beklenmedik bir şekilde enflasyon da yüzde 12’lere kadar artmıştır. Dolayısı ile Merkez Bankası’nın burada önlem alması lazım. Merkez Bankası sadece enflasyonun yükselmesinden değil aynı zamanda dövizin bu kadar arttığı ülkelerde faizlerin yükseltilmemesi aslında çok yanlış bir politikadır. Yani siyasi iktidarın baskısından dolayı Merkez Bankası etkin bir şekilde faiz silahını kullanamamıştır enflasyona karşı. Onun içinde enflasyon üst seviyelere çıkmıştır.”
ANKARA/MA