Diyarbakır Eczacılar Odası Başkanı Mahmut Sert, ilaç stoklarının tükendiğini belirterek, her 4 ilaçtan birinin piyasada bulunmadığını aktardı
Fiyat Değerlendirme Komisyonu (FDK) tarafından yılda bir kez belirlenen ilaç fiyatları, güncel döviz kuru ve ilaç fiyatlarının belirlenmesinde sabitlenen kur arasındaki seviye farkı, ilaca erişimde ciddi sorunlar yaratıyor. Türk Eczacıları Birliği’nin (TEB) kayıtlarına göre, eczane raflarında olması gereken 645 çeşit ilaca artan enflasyonun etkisiyle erişilemiyor. Geçen yıl ilaç fiyatlarındaki sabit euro kuru 4.57 TL olarak belirlendiğinde, reel euro kuru 14.85 TL’yi buldu. İlaç Fiyat Kararnamesi’ne aralık ayında yüzde 36’ya varan bir güncelleme yapıldı. Euro kuru ise 12.37 TL’de sabitlendi. Mevcut güncel kur ise hâlâ 19 TL’yi bulmuş durumda. Piyasada bulunan ilaç sayısında yüzde 25’lik bir zam yaşanmasına rağmen hâlâ ilaç yokluğuna dair sorunlar devam ediyor.
Amed’de faaliyet gösteren eczacılar, özellikle diyabet, kanser ve tansiyon ilaçlarının olmadığını ve hastaların mağduriyetlerinin uzun süredir devam ettiğini belirtiyor. Diyarbakır Eczacılar Odası Başkanı Mahmut Sert, sorunun muhatabının Sağlık Bakanlığı olduğunu söyledi.
‘Hastalarla karşı karşıya kaldık’
Eczacı Vefa Melih Aksoy, mevcut kurun güncel kuru karşılayamamasından kaynaklı ecza depolarının ilaç göndermediğini belirterek, hastaların ilaca erişmesindeki sorunlarının uzun süredir devam ettiğini dile getirdi. Aksoy, “Firmalar ve SGK arasında anlaşmazlıktan kaynaklı firmalar ecza depolarına ilaç göndermiyor. Hastaların ilaca ulaşamaması ciddi bir krizi doğurdu. Piyasada çocuk şurubu, antibiyotikler ile kanser ve tansiyon ilaçları yok. Gelen hastalar mağdur. Hastalarla bire bir karşı karşıya kalmış durumdayız. İlaç Fiyat Kararnamesi’nin güncellenmesi gerekiyor. Elimizde olan mevcut stokları bitirdik. İlaç bulamıyoruz” dedi.
‘Halk sağlığı için alanlardaydık’
Eczacılar olarak uzun süredir devam eden krize karşı 27 Kasım 2022’de Ankara’da yapılan “Büyük Eczacı Mitingi”ni anımsatan Aksoy, şunları söyledi: “Hem hastalar hem de halk sağlığı için alanlardaydık. Eczacılar olarak elimizden ne geliyorsa yapmaya devam edeceğiz. Halk sağlığı için mücadele edeceğiz.”
‘Çözüm bekliyoruz’
Eczacı Hatice Maral da pandemiden bu yana ilaç yokluğunun artarak devam ettiğine değindi. Eczacıların ilaç yokluğundan ciddi bir şekilde etkilendiğini ifade eden Maral, “İlaç yokluğu bir halk sağlığı sorunudur. Uzun süredir günlerimiz sadece hastalara ilaç bulmakla geçiyor. İlaçları bulamadığımızda da hastalar mağdur oluyor. Şu anda ağrı kesiciler, antibiyotik ilaçlar ve hormon ilaçları yok. Kronik hastalıkların tedavisi, ilacın olmamasından kaynaklı yapılamıyor. Çocuk şuruplarına erişim yok. Euroda sabit ilaç kuru var ve bu kur normal kura göre çok düşük olduğu için firmalar da ilaç vermek istemiyor. Üretim maliyetleri arttığı için bu durum da ilaç sıkıntısını doğuruyor. Eczacıların bu konuda yapabileceği bir şey yok. Bakanlığın müdahale etmesi gerekiyor. Biz ilaç krizine dair bir çözüm bekliyoruz” diye konuştu.
‘Kadın doğum hapları yok’
Özellikle kadın doğum ilaçlarının bulunmadığını vurgulayan Maral, şöyle devam etti: “Kadın doğum ilaçlarına erişilemiyor. Doğum kontrol hapları dediğimiz mini haplar bulunamıyor. Gelen ilaçlar da birkaç kutu dışına çıkmıyor. Bakanlığın bu konuda iyileştirme yapması gerekiyor. Ankara’da 27 Kasım’da bir miting yaptık ancak taleplerimiz yerine getirilmemekle beraber krizi daha da büyüdü. Gerekli düzenlemeler bir an önce yapılmalı.”
‘Tüm yük eczacıların sırtında’
Diyarbakır Eczacı Odası Başkanı Mahmut Sert ise her 4 ilaçtan birinin piyasada bulunmadığını kaydetti. Bulunamayan ilaç sayısının yüzde 25’i bulduğunu sözlerine ekleyen Sert, “Yalnızca özel hastanelerde değil, kamu hastanelerinde de ilaca erişim artık ciddi bir sorun. Kanserden diyabete, tansiyondan epilepsiye pek çok hastalıkta ilaca ulaşım güçleşti. Çocuk hastalarının tedavilerinde kullanılan şurup formundaki antibiyotiklerde, ateş düşürücü ve ağrı kesicilerde büyük sorun yaşanıyor. Eczanelerimizde bulunmayan ilaçlarla ilgili çözümler üretmeye çalışıyoruz. Reçetede yazılan ancak piyasada bulunmayan ilaçlar için hekimlere ulaşarak, hastanın tedavisini aksatmayacak çözümler üretmeye çabalıyoruz. Bir yandan hastalara neden ilaçların olmadığını anlatıyoruz. Geçen aylarda Eskişehir’de bir meslektaşımız ve kardeşi ilaç bulamayan bir hasta yakını tarafından şiddete uğradı. İlaç yokluğunun tüm yükü ne yazık ki eczacıların sırtında” diye belirtti.
‘Sorumlu Sağlık Bakanı’dır’
Sağlık Bakanlığı tarafından doğru bir ilaç temin politikasının izlenilmediğini vurgulayan Sert, sözlerini şöyle tamamladı: “İlacın üretim maliyetlerindeki artış ve dışa bağımlılık gibi birçok etken ilaç yokluğundaki temel etkenlerden sadece birkaçı. Sağlık Bakanlığı’nın, İlaç Fiyat Kararnamesi’nde belirlediği kur farkı ile gerçek yaşamda var olan kur arasında uçurum var. İlaç firmaları birçok ilacı Türkiye’ye göndermedi. İlaç yokluğunun sebebi, ilacı ticari bir meta olarak gören şirketler, eşit ve hakkaniyetli bir dağıtım yapmayan ecza depoları ile tüm uyarılarımıza rağmen çözüm üretmeyen Sağlık Bakanlığı’dır. İlaç fiyatının artması, ödeme zorluğu çeken yurttaşları ve ekonomik olarak ayakta duramayan eczacıyı daha da zorlamaktadır.”
Haber: Zerrin Sargut / Amed-MA