Türkiye coğrafyasının yaklaşık yüzde 65’i maden sahası olarak işaretlenirken Kürt coğrafyasının büyük bölümü maden yağmasına açılmış durumda. Bu yağmada öne çıkan yer ise Şırnak Uludere
AKP iktidar sürecinde milyonlarca hektar orman, mera, yayla, SİT alanları ve tarım arazilerini kapsayan alanlarda maden ihaleler yaptı. Geçtiğimiz gün Resmi Gazete’de yayımlanan MAPEG ilanında 58 ili kapsayan alanda maden saha ihale duyurusu yapıldı. 58 ilde 344 noktada ihale edileceği duyurulan doğal alanda 192 bin 410,17 hektar ihaleye çıktı. Bu alanlar içinde Kürt coğrafyası yine ağırlıklı yer tutarken 17 ilde toplam 92 bin 546,15 hektar doğal alan maden şirketlerine tahsis edilmek isteniyor.
Sivas ve Maraş dikkat çekici
17 ilde 92 bin 546,15 hektar doğal alan içinde Sivas 25 bin 168,89 hektar, Maraş 19 bin 071,58 hektarla başı çekiyor. Bu iller dışında Şırnak 7 bin 768,50 hekar, Dersim 7 bin 324,40 hektar, Erzincan 7 bin 130,26 hektar, Adıyaman 5 bin 764,78 hektar, Elazığ 4 bin 709,76 hektar, Van 3 bin 383 hektar, Erzurum 3 bin 511,51 hektar doğal alanın yerle bir edilecek. Bu illeri takip eden diğer iller ise Ağrı 2 bin 379,82 hektar, Malatya 2 bin 037,98 hektar, Hakkari 1993,50 hektar, Bingöl 1645,17 hektar ve Antep, Batman, Diyarbakır ve Bitlis illeri bulunuyor.
Bölge adeta sömürge
Geçtiğimiz günlerde Newroz kutlamasına 2 çocuğu giydikleri giysiler neden gösterilip gözaltına alınarak parmak izlerinin kaydedilmesi 5 yaşındaki 2 çocuğun ömür boyu fişlendiğini gösterirken Kürt coğrafyası adeta işgal altına alınarak Maden ve enerji alanları haline getirilirken tüm yapılanların bir sömürge hukukun işletiildiğine işaret ediyor. Şırnak coğrafyasının tamamı adım adım maden şirketlerine tahsisleri yapılırken Uludere ilçesinde bu tahsisler il neredeyse tamamlandı. Şırnak Uludere’nin 73 bin 100 hektar olan yüzölçümünün yüzde 75’ine denk gelen 54 bin hektar alan geçtiğimiz Aralık ayında ihale edilirken, son ihale 2 bin 700 hektar alan daha ihaleye konu edilmesi bölgeye yönelik süren politikaların bir yağma politikası olarak yürütüldüğünü gösteriyor.
4. Grup madenler
Bölgede ve adeta yok edilişe bağlanan Uludere yüzölçümünün yüzde 75’ini aşan alanında 4. Grup olarak nitelenen metalik madenciliğe açılması dikkat çekicidir. Türkiye’de 5 ana gruba ayrılan madenler içinde doğal yaşamda en büyük yıkımlar 4. Grup madenlerde ortaya çıkmaktadır. 4. Grup madenler arasında sodyum, potasyum, lityum, iyot, bor tuzları gibi 100’e yakın endüstriyel hammadde; linyit, taşkömürü, uranyum, toryum, radyum gibi enerji hammaddeleri ve altın, gümüş, platin, bakır, demir, krom, titan ve alüminyum gibi metalik madenler yer almaktadır.
AKP’nin özel alanı madenler
AKP iktidara geldiği 2002 yılından bu yana temel olarak 3 alanı kendine bağlayarak bu alanlara yönelik inanılmaz destekler sağladı. Bu 3 alan ise enerji, maden ve inşaat sektörleriydi. Bu alanlarda kendi çeperindeki sermaye yapılarına öncelikler sağlayarak bu şirketlerin devasa ölçeklerde büyümesi gerçekleştirildi. Enerji ve maden alanlarının en önemli ortak özelliği ise doğal yaşam alanlarına vermiş olduğu zararlar olduğu görülürken, AKP’nin her türlü yağma planı içinde yer alan ‘milli’ kazanımı gösteren her hangi bir veri ortaya konamazken doğal alanlar adeta katliama bağlandı. AKP iktidarının temel aldığı 3 sektör içinde madenlerin ise özel bir yer tuttuğu görüldü.
Talep topluyorlar
3 Temmuz 2005’te Köy kanunu ve ardından Endüstri Bölgeleri Kanunu ve Maden Kanunu gibi birçok kanun değişikliği ile şirketler için birçok muafiyet ve vergisizlik sağlandı. Ardından “maden bölgelerinin altyapı hizmetleri Valiliklerce yapılacak” ibaresi ve yayınlanan maden verileri üzerinden yerli ya da yabancı sermayeden talep toplama süreciyle birlikte Türkiye coğrafyasının tamamı ve özelde Kürt coğrafyası yağmaya açılmış durumda.
EKOLOJİ SERVİSİ