Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 56 ilin 285 noktasın da maden arama ve işletme çalışmaları için ihaleye çıkacağı duyurdu. İhaleye konu olan araziler; ormanlık, mera, tarım arazileri ve diğer alanları kapsıyor
Yusuf Gürsucu
Geçtiğimiz gün Resmi Gazete’de yayınlanan ilana göre Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), 56 ilin 285 farklı noktasında 160 bin hektar doğal alan üzerinde maden aranması ve işletilme kurulması için ihaleler düzenleyecek. Türkiye coğrafyasının yüzde 60’ını maden sahası olarak işaretleyen AKP iktidarı sermaye talebi oluştukça maden ihaleleri düzenlerken, Kürt coğrafyasının neredeyse tamamı maden sahası olarak değerlendirilmek isteniyor. Son ihale bilgisinde Kürt coğrafyasında bulunan 11 il coğrafyasında 65 bin hektar alanın maden yağmasına açılması hedefleniyor.
Yağmanın alt yapısı hazırlanıyor
AKP iktidarının sermaye yanlısı politikaları dur durak bilmezken doğal yaşam sınırsızca yağmaya açılarak ekosistemler yerle bir edilmekte. Geçtiğimiz 20 Mart’tan bu yana yapılan ihalelerde toplam 736 bin hektar doğal alanın yerle bir edilmek hedeflenirken bu rakama 169 bin Hektar daha eklenmesiyle 900 bin hektarı aşmış durumda. Bu ihalelerde dikkat çeken bir diğer nokta ise yapılan ihalelere konu olan doğal alanların yaklaşık yüzde 70’i Kürt coğrafyasında ye alması. Şırnak, Cudi, Besta ve Gabar Dağları ile Dersim, Munzur, Bingöl, Siirt ve Hakkari dağları adeta kuşatılırken bu bölgelerde asker destekli korucular eliyle her gün binlerce ağaç kesilerek katlederek yağmanın alt yapısı, korucuların cebi doldurularak hazırlanıyor.
11 ilde 65 bin hektar
Son açıklanan ihale duyurusunda Doğu ve Güneydoğu olarak işaretlenen Kürt coğrafyasında 11 il yer alırken bu illerde toplam 65 bin hektar doğal alan maden yağmasına açılacak. Bu iller içinde Sivas ve Erzurum başı çekiyor. Erzurum (Merkez, Aşkale, Çat, Horasan, Karaçoban, Narman, Pasinler, Turtum, Yakutiye) 14 bin 810 hektar, Sivas (Merkez, İmranlı, Ulaş, Divriği, Koyulhisar, Zara, Akıncılar, Altınyayla, Hafik) 14 bin 785 hektar, Bitlis (Hizan, Mutki) 6 bin 673 hektar, Maraş (Merkez, Afşin, Elbistan, Nurhak, Ekinözü, Türkoğlu, Pazarcık) 6 bin 127 hektar, Malatya (Merkez, Yeşilyurt) 5 bin 108 hektar, Elazığ (Maden, Keban, Sivrice) 4 bin 190 hektar, Erzincan (Merkez, Refahiye, Otlukbeli, Tercan) 3 bin 850 hektar, Dersim (Pülümür) 3 bin 654 hektar, Mardin (Derik, Mazıdağı) 2 bin 039 hektar, Muş (Bulanık) bin 877 hektar, Şırnak (Silopi) bin 239 hektar.
Kayseri ve Hatay’da 16 bin hektar
Diğer yandan Kayseri ve Hatay il coğrafyaları için çıkılan ihale ölçeği de dikkat çekici. Hatay Merkez ile Dörtyol, Hassa, ve Yayladağı coğrafyasında 6 bin 715 hektar doğal alan sermaye yağmasına sokulacak. Bir diğer dikkat çekici il ise Kayseri. Kayseri Merkez ile Yeşilhisar, Yaylalı, Tomanza, Pınarbaşı ve Özvatan ilçe coğrafyasında toplam 9 bin 380 hektar doğal alan da yağmalanmak isteniyor. Türkiye’de ihalelere konu olan il coğrafyalarında ormanların ortalama yüzde 60’ı, tarım alanlarının ortalama yüzde 57’si, meraların ortalama yüzde 55’i, korunan alanların ortalama yüzde 57’si, potansiyel koruma alanı olması gereken alanların ortalama yüzde 63’ü madenlere ruhsatlı. Bu sonuçlar ise Türkiye coğrafyasında doğal, ekonomik ve kültürel olarak her türlü değerin, maden şirketlerinin çıkarları uğruna yerle bir ediliyor ve bu durumu kesintisiz biçimde sürdürmek hedefleniyor.
Yağma için talep oluşturuluyor!
MTA verilerinde madenciliğin Türkiye GSYH içindeki payı 2009 yılında yüzde 1,12 olurken, 2017 yılında bu oran yüzde 0.87’e gerilemişti. 2017’de GSYH içinde ki payın gerilemiş olmasının nedeni olarak maden şirketlerinin verimsizliği vd. sorunlar gösterilirken, bu nedenle yurtdışında yatırımcı bulmak amacıyla MTA verileri uluslararası dolaşıma sokulmuş ve çok yüksek oranda teşvikler, bedava saha tahsisleri, enerji alt yapıları ve Karadeniz’de olduğu gibi Yeşil Yol vb. adımlarla alt yapı ihtiyaçları tamamen kamu eliyle karşılanmaya başlandı. AKP iktidarı milyonlarca hektar doğal alanı yerle bir edecek olan ihaleleri yapabilmek için talep oluşturma adımlarını sürdürürken, son dönem ilgi ve alakada bir azalma ve duraklamalar yaşandığı izleniyor.
Veriler tüm dünyaya pazarlanıyor
Doğal yaşamı yağmaya açma amacıyla MTA tarafından yapılan binlerce sondajın verileri iktidar tarafından kurulan kurumlar eliyle tüm dünyaya pazarlandı. ABD, Kanada ve İngiltere’deki sermaye için madencilik önemli bir sektör olarak öne çıkarken, dünyanın dört bir yanındaki coğrafyaları yerle bir edip zehirleyen ve halkları kölelik koşullarında çalıştıran bu ülkelerin tekel konumundaki 3-4 şirketi Türkiye’de madenciliği kontrol eder pozisyonda. Ortaya çıkarılan verilerle madencilik yatırımlarının artırılması için yabancı yatırımcılara yönelik İngilizce ve Çince ‘Maden Yatırım Rehberi’ hazırlanırken, Çinli sermaye içinde ön açma hazırlıkları başlatılmıştı.
18 yılda 7,9 milyon metre sondaj
Yayınlanan bu rehberler eliyle uluslararası maden şirketleri için Türkiye coğrafyasındaki maden rezervleri ve yer bilgilerinin erişime açılmasıyla birlikte talep toplama işlemi hızlandırıldı. Son 3 yıldır oluşturulan taleplerle birçok doğal yaşam alanı maden şirketlerine satıldı. Türkiye coğrafyasının yüzölçümü olan 780 bin Km2 alanda veri toplayıp uluslararası piyasada bu verileri paylaşmak amacıyla uydular yoluyla Jeofizik ve Jeokimya Haritaları hazırlandı. MTA; Metalik Maden, Endüstriyel Hammadde, Kömür, Uranyum, Petrol, Jeotermal, Soğuk su ve Diğer sondajlar olmak üzere 2021 yılı içerisinde 527.541,18 metre sondaj yapılırken, 2003-2021 yılı Aralık ayı sonuna kadar toplam 7,9 milyon metre sondajın MTA eliyle gerçekleştirildi.
464 bin hektar altın ruhsatı
Türkiye’de yapılan ve sermayenin daha fazla ilgisini çeken 4. Grup maden ihaleleri yapılırken, bu gurup içinde yer alan altın madenciliği yarattığı tahribat açısından öne çıkıyor. MTA raporlarında yer alan bilgilere göre Türkiye’nin 5 coğrafi bölgesinde toplam 95 adet altın madeni ruhsatı olduğu ve bu alanların toplam büyüklüğünün ise 463 bin 996,23 hektar.