Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü, ayçiçekte hibrit tohum kullanım oranının yüzde 100 seviyesinde olduğunu açıkladı. Müdürlük, yüksek asitli ayçiçek yağı üretimine geçilmesini biyodizel üretimi için öneriyor
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü, yağlı tohumların en önemli ürünü olan ayçiçeği konusunda bir rapor yayınladı. Raporda yağlı tohumlarda dışa bağımlılıktan kurtulmak gerektiği vurgusu yapılırken, bu tespiti yok sayacak türlü önerilerde bulunuluyor. Çiftçilerin yüksek girdi fiyatları, alternatif ürünlere göre getirisi ve desteği daha düşük olan yağlı tohumları üretmek istemedikleri belirtiliyor. Yağlı tohum alanlarının daralmasının en önemli sebebinin tarım arazilerinin türlü sanayi yatırımlarına kurban gittiği ve arazi satışlarını ise devletin uyguladığı ekonomi politikalarından kaynaklandığı bilinmektedir. Yurt içinde tüketilen 1 milyon ton civarındaki ayçiçek yağının yaklaşık 800- 850 bin tonu Türkiye’deki üretimlerden karşılanmaktadır. Aradaki yağ açığı ithalatla karşılanıyor.
Yağlı tohumlar biodizel için
Raporda bitkisel yağlar; gıda, enerji ve kimyasal sektörlerde yoğun olarak kullanılan stratejik ürün olduğuna dikkat çekiliyor. Son yıllarda bitkisel yağlar, gıda sektörü dışında biyodizel üretiminde kullanılmasıyla birlikte enerji sektörünün de ham maddesi haline geldiği bilinmektedir. Raporda ayçiçekte hibrit tohum kullanım oranının yüzde 100 seviyesinde olduğu bilgisi verilirken, aynı zamanda hibrit çeşitlerinin yağ oranlarının düşük olduğu belirtiliyor. Ardından yüksek asitli (Oleik) ayçiçek yağına dönüş yapılması öneriliyor. Bu önerinin nedeni olarak da artan biodizel talebi gösteriliyor. Yine raporda rafine ayçiçek yağı ihracat potansiyeli ve biyodizel sektöründen gelecek talepler de dikkate alınarak ayçiçeği üretiminin en az 3.4 milyon ton olması gerektiği söyleniyor. GAP bölgesinde üretim alanları için yağlı tohumların 1. sırada yer alması gerektiği vurgulanıyor. Yağlı tohumlarda lisanslı depoculuk sisteminin devreye sokulması ve borsaların etkin hale getirilmesi öneriliyor.
Enerji tarımı ve tohum
Geleneksel yağlı tohumların tamamı devlet eliyle şirketlere teslim edilip patentlenmesi sağlandıktan sonra hibrit (kısır) tohumların üretimde tek seçenek haline getirilmiş olması, çiftçiyi tohum tekellerinin işçisi yapmıştır. Ürettiği üründen artık tohumluk ayıramayan çiftçi her yıl tohum şirketine gidip o yıl gücünün yettiği kadar hibrit tohumu alıp tarım yapma gayretindedir. Ayçiçek yağının en çok üretildiği Trakya; petrol, kayagazı, doğalgaz ve sanayi alanlarına dönüşmüştür. Türkiye’nin yağ ihtiyacını tek başına karşılayabilecek kapasiteye sahip olan Trakya’da tarımdan vazgeçildiği ve GAP bölgesinin biyodizel üretimleri için adreslenirken, yağlı tohum üretiminde asıl hedefin enerji tarımı olduğu anlaşılmaktadır. Lisanslı depoculuk ile çiftçinin ürettiği ürünü bu depolara verip alacağı senetlerle bankalara gidip faiz karşılığı bu senetleri bozdurmak zorunda kalması, aynı zamanda yağlı tohumların da tekellerin eline verilmesini sağlayacak ve çiftçiye sadece ırgatlık yapmak kalacak.
EKOLOJİ SERVİSİ