Emeklilere üç kuruş zammı çok gören Erdoğan iktidarı, seçimler yaklaşırken şov amaçlı gösterilerini sürdürüyor. Üç yıl önceki seçimlerde ‘aya gidiyoruz’ denilirken, şimdi Elon Musk’tan alınmış yolculuk biletiyle idare ediliyor
13 Aralık 2018’de Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Türkiye Uzay Ajansı’nın kurulmasının ardından, her seçimde malzeme olarak kullanılan ‘uzay macerası’ vaatleri, 2021 yılında ajansın Milli Uzay Programı tanıtımında zirveye ulaşmıştı. Tanıtım toplantısında konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, o gün, “En önemli hedefimiz 100’üncü yılda Ay’a ilk teması gerçekleştirmek. Gökyüzüne bak, Ay’ı gör” demişti. Konuşmasında daha da ayrıntılara giren Erdoğan, “İnşallah Ay’a gidiyoruz. İlk aşamada 2023 yılı sonunda yakın Dünya yörüngesinde ateşleyeceğimiz kendi milli ve özgün hibrid roketimizle Ay’a ulaşarak sert iniş gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullanmıştı.
Hatta ‘bayanlar’ bile…
Erdoğan, o konuşmasında ikinci hedefi ‘milli uydu projesiyle rekabet gücünün artırılması ve dünyadaki pazardan pay almak’ olarak açıklarken, “Bir uzay limanı işletmesi kurmak”tan söz etmiş, uzaya gitmek için ise “Eminim ki birçok kişi bu hayali kurarak büyümüştür. Hatta belki bayanlardan bile ben adayım diyenler vardır” diyerek kadınlara atfettiği ‘önemi’ de vurgulamıştı.
Biletli bir yolculuk
O günlerden bugüne gelince, yine bir seçim öncesinde Erdoğan’ın vaatlerinin bir seçim şovuna dönüşürken, “Ay’a gitmek” gibi fantezilerden vazgeçen iktidarın, sonuçta Elon Musk’ın sahibi olduğu SpaceX şirketinden 55 milyon dolara bir uzay yolculuğu bileti aldığı ortaya çıktı. Bu bağlamda önceki gün Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) doğru 36 saat sürecek yolculuğuna başlayan Dragon kapsülündeki Ax-3 ekibine Alper Gezeravcı da katılmış oldu. TSK bünyesinden daha önce atılan ve mahkeme kararıyla geri dönen Gezeravcı’nın ‘astronot’ niteliği ise tartışmalı.
Ne pahasına?
Erdoğan’nın bu seçim şovu, meydanlardan dev ekranlarda yurttaşlara izletilirken, birçok kişi de tepki gösterdi. Bir türlü düşmeyen enflasyon oranına bağlı olarak giderek yoksullaşan ve son açıklanan emekli maaşı zamlarından ötürü öfkeli olan yurttaşlar, böyle bir biletli yolculuğun büyük uzay macerası gibi sunulmasına tepki gösterdi.
Öte yandan, Ekonomist Mahfi Eğilmez de, Türkiye’nin 55 milyon dolar ödeyerek uzaya astronot gönderme macerasını, “Yapımında hiçbir katkımız olmayan, bize hiçbir katkısı olmayacak olan bir uzay gemisiyle bir Türk astronotu, uzay gemisinin sahiplerine 55 milyon dolar ödeyerek uzaya göndermekle neleri yapmaktan vaz geçtik sorusu alternatif maliyet kavramının iyi bir örneğidir” diyerek eleştirdi.
Mahfi Eğilmez, kendine ait bloğunda kaleme aldığı yazıda, “Kamu yatırımları ya da işleri yapılırken asıl dikkat edilmesi gereken konu alternatif maliyet (tercih maliyeti, vazgeçme maliyeti) denilen maliyet kavramıdır. Maliyet, muhasebe açısından yapılan işin mal oluş bedelidir. Bu kavramı en basit şekilde açıklamak için bir soru sorabiliriz: Eğer bu işi yapmasaydık aynı maliyetle neler yapabilirdik?” diye sorarak, sadece oy kazanmak için yapılan eylemi eleştirdi ve ve “Uzay için faydalı yatırımlardan vazgeçildiği açıktır” dedi.
HABER MERKEZİ