Aydın’da su kıtlığına neden olan JES’ler ve iklim değişiminin sonuçları tarımsal üretimi vuruyor
Aydın coğrafyasında kurulan ve halen kurulmaya devam edilen Jeotermal Enerji Santralleri (JES) bölgede başta incir olmak üzere zeytin ve üzüm üretimlerini baltalarken, diğer yandan gelişen kuraklık sonucu Türkiye’nin en önemli tarım üretim alanlarından biri olan Aydın tarım yapılamaz bir bölgeye dönüşmeye başladı. Geçtiğimiz günlerde Aydın’ın Buharkent ilçesi Ziraat Odası Başkanı Naim Özdamar’ın Aydın’da yaklaşık 500 bin incir ağacının kuruduğunu ifade etmesi dikkat çekti. Aydın Ovası’nda yaz kuraklığı ile başlayan kuraklık kış kuraklığını da içine alarak genişlerken, çiftçiler kışlık sebze ekimleri yapamıyor.
Tüm barajlar dip seviyede
Devlet Su İşleri (DSİ) 21. Bölge Müdürlüğü verilere göre, Aydın genelinde barajlardaki doluluk seviyesi ekim ayında yüzde 14, Adıgüzel Barajı yüzde 10, Kemer Barajı yüzde 14, Çine Adnan Menderes Barajı yüzde 22, Gökbel Barajı yüzde 36, İkizdere Barajı yüzde 14, Topçam Barajı yüzde 20, Karpuzlu Yaylakavak Barajı yüzde 15, Karacasu Barajı’nda ise yüzde 28 doluluk yaşandı. Kasım verileri henüz açıklanmamasına karşın yağışların yeterli miktarda oluşmaması nedeniyle barajlardaki su seviyesinin çok daha aşağıda olması bekleniyor.
Zeytin ve pamukta rekolte düştü
Ziraat Odası Başkanı Naim Özdamar, “Aydın’ı besleyen üç barajdan biri olan Adıgüzel Barajı’ndaki yağış eksikliği yüzünden Nazilli’nin doğusunda kalan bölgelerde kuraklık kendini iyice hissettirdi. 2020-2021 yılında Aydın’da yaklaşık olarak 500 bin incir ağacı kurudu. Bu sene kuraklık nedeniyle zeytinde kalite ve rekolte düşüklüğü meydana geldi. Pamuk alanlarında da yeterince su alamadığı için 600-700 kilo beklediğimiz pamuk alanlarında ortalama miktar 400-450 kilograma düştü. Aydın üreticisini bu şekilde oldukça kötü etkiliyor” diye belirtti.
JES’lerin yarattığı su kıtlığı
Naim Özdamar’ın dikkatinden geçen ve susuzluğun başlıca nedenlerinden biri olan JES’ler bir termik santral gibi çalışırken, GWh başına ortalama 2700 m3 su kullanmaktadır. Buharkent’te çok sayıda JES’ler bölgede hava kalitesini bozup aynı zamanda baraj sularını kullanırken, yeraltından çekilen ve ağır metaller barındıran akışkanı çevreye yayarak büyük bir ekolojik yıkım yaratmaktadır. Yoğun su kullanımları, bulunduğu bölgelerde su kıtlığına yol açarken aynı zamanda atık suların bir kısmının yer altına deşarj edilmesinden kaynaklı olarak yer altı sularını da hem kirletmekte hem de tüketmektedirler.
EKOLOJİ SERVİSİ