Yıllardır Türkiye ve bağlı grupların denetiminde olan Efrîn’de insanlık suçları işlenirken, son olarak Barzani Yardım Vakfı tarafından kentte ‘kültür merkezi’ açılışı yapıldı
Türkiye ve bağlı paramiliter grupların 18 Mart 2018 tarihinden bu yana kontrol altında tuttuğu Efrîn’de 5 yıldır ağır suçlar işleniyor. Kentin demografik yapısı değiştirilirken, kadınlara tecavüz ediliyor, doğa talan ediliyor.
KDP ve ENKS göz yumuyor
Türkiye ve bağlı gruplar, Kürtçe eğitimi yasaklarken, bütün yerlerin isimlerini Türkçeleştirdi ve Türk bayrakları ile AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın posterleriyle donattı. KDP ve Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) de yaşananlara karşı göz yumarak, bizzat bu politikaların merkezinde yerini alıyor.
Almanya’dan destek
Dün ise Barzani Yardım Vakfı, Efrîn’de “kültür ve sanat merkezinin” açılışını yaptı. Rûdaw’ın servis ettiği haberin görüntülerinde, söz konusu merkezin kırmızı ve beyaz renkli balonlarla süslendiği ve bazı çocuklara da aynı renkte elbiseler giydirildiği görülüyor. Konuya dair konuşan vakfın Efrîn sorumlusu Rewac Hacî, merkezi Almanya’dan aldıkları destekle açtıklarını kaydetti.
5 yıldır her alana saldırı
Saldırıların başladığı 2018 yılından beri kentte asimilasyon çalışmalarına hız verilirken, bir yandan da kentin doğası, doğal kaynakları, talan edildi, tarihi yok edildi.
300 binden fazla göç
Saldırıların sürdüğü dönemde 300 binden fazla kişi Efrîn’i terk etmek zorunda kalırken, saldırılar öncesi yüzde 98 olan Kürt nüfusu, saldırılar sonrası yüzde 20’lere geriledi. Suriye-Efrîn İnsan Hakları Örgütü’nün geçtiğimiz yılın verilerine göre, Kürtlerden boşalan yerlere paramiliter güçler ve aileleri yerleştirildi. Efrîn’in köy ve ilçelerine 5 yılda 450 binden fazla kişi yerleştirdi.
Her yerin Kürtçe isimleri değiştirildi
Türkiye, tüm kurum ve kuruluşlarda Kürtçeyi ortadan kaldırırken, kent merkezinde bulunan Azadî Meydanı’nın ismi Atatürk Meydanı; Newroz Kavşağı’nın ismi Selahattin Kavşağı; Wetani Kavşağı’nın ismi 18 Mart Kavşağı; Kawayê Hesinkar Kavşağı’nın ismi ise Zeytin Dalı olarak değiştirdi. Qestela Miqdad köyünün ismi Selçuk Obası; Kotana köyünün ismi Zafer Obası; Kurzêlê köyünün ismi ise, Cafer Obası olarak değiştirildi.
9 bini aşkın kişi kaçırıldı
Türkçeleştirme politikalarının yanı sıra 5 yıllık süreçte birçok insanlık dışı uygulamalar yaşandı. Bugüne kadar 9 bini aşkın kişi kaçırıldı. Kaçırılan kişilerden bazıları katledildi ve ağır işkencelerden geçirildi. Yine yüzlerce kadın bu süreçte taciz ve tecavüze maruz kaldı. Sadece son 6 ayda 12 kişi katledildi, 173 kişi kaçırıldı.
Efrîn’de 13 yaşındaki çocuk tecavüze maruz bırakıldı.
17 bin zeytin ağacı yakıldı
Sadece insana karşı değil doğaya karşı da büyük bir talan yaşandı. 5 yılı aşkın bir sürede en az 368 bin zeytin ağacı ve farklı ağaç türleri kesildi. Kesilen ağaçlardan elde edilen odunlar pazarlarda satıldı. 17 binden fazla zeytin ağacı ise yakıldı. Bununla birlikte 12 bin hektarlık ağaçlık alan ateşe verildi.
28 tarihi yer yerle bir edildi
Göç etmek zorunda kalan on binlerce sivilin evine el konuldu. Birçok ev cezaevine dönüştürüldü ya da paramiliter güçlerin karakolu haline getirildi. Tarihi yerler de yağmadan nasibini aldı. 28’den fazla tarihi yer ve ambar yerle bir edildi, 15’ten fazla mezarlık talan edildi. Bir mezarlık da hayvan pazarına dönüştürüldü.
Mezarlık ve cenazelere saldırı
Saldırılar sırasında yaşamını yitiren YPG’lilerin bulunduğu Avesta Mezarlığı’nda bulunan cenazeler çıkarıldı. Anadolu Ajansı (AA), buradan çıkarılan cenazeleri YPG’nin infaz ettiği kişilere ait olduğunu iddia edilerek, “Toplu mezar” şeklinde servis etti.
Yakılan, yıkılan ve el konulan yerler ise ya cezaevlerine ya da karakollara dönüştürüldü.
Kaynak : MA