5 Haziran Davası’nda mahkeme, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun duruşmada dinlenmesi talebini ‘dosyaya katkı sağlamayacağı’ gerekçesiyle reddetti
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), 5 Haziran 2015 tarihinde Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlediği seçim mitingine yönelik DAİŞ tarafından gerçekleştirilen ve 4 kişinin yaşamını yitirdiği, çok sayıda kişinin yaralandığı saldırıya ilişkin 5 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Sincan Batı Adliyesi 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava duruşmasını HDP Milletvekili Kemal Peköz izledi. Duruşmaya saldırıda yaralanan Lisa Çalan ve avukatları katıldı. Tutuklu sanıklar Mustafa Kılınç, İsmail Korkmaz, Orhan Gönder ve Burhan Gök bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Kimlik tespiti ardından duruşma HDP Diyarbakır mitingi bombalaması sırasında iki bacağını kaybeden Lisa Çalan’ın dava dosyasının birleştirme kararı okunarak, başladı. İlk sözü alan sanıklar Orhan Gönder ve Mustafa Kılınç, beyanlarını tekrar ederek, tahliyeleri talebinde bulundu.
‘Davutoğlu dinlenmeli’
Ardından söz alan sanık avukatı dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun geçtiğimiz günlerde kamuoyuna yaptığı açıklamaya atıfta bulunarak, “7 Haziran-1 Kasım 2015 tarihleri arasında eski defterler açılırsa birçok insan içine çıkamayacak hale gelir’ demiştir. Bu söylem çerçevesinde Diyarbakır, Ankara Gar, Reyhanlı, Suruç’ta çok utanılacak ve hukuka aykırı bir şeyler yapıldığını Başbakan ağzıyla dinledik. Bu işin gizli bir servis işi olduğunu ve müvekkilimin annesinin o dönemde Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüştüklerini beyan etmiştir. Meselenin aslı o dönem Başbakanı Diyarbakır bombalaması denilen dava konusu olayın kimler tarafından, nasıl işlendiğini bilmektedir. Huzurda tanık olarak dinlenmesini beyan ediyoruz. Zira Başbakan Gar Katliamı sonrasında ‘oylarımız inanılmaz şekilde arttı demiştir’, bu işlerle ilgili en yetkili bilgi sahibidir, huzurda dinlenmelidir” ifadelerinde bulundu.
Çalan: 4 yıldır acı çekiyorum
Lisa Çalan ise verdiği beyanda “Biz 3 yıldır bu mahkemeye geliyoruz, şimdiye kadar bizi duymadınız. Biz burada günlerce konuştuk. Şimdiye kadar sesimizi duyuramadık, ben 4 yıldır acı çekiyorum. 4 yıldır bacaklarım yaralı, olmayan iki bacağımın ağrısını çekiyorum, düzelmiyor, iyileşmiyor. Bu davada adı geçen Vali, dönemin Başbakanı, Dönemin Cumhurbaşkanı’ndan şikayetçiyim” diye konuştu. HDP’nin de katılan olduğu davada avukatlar, Orhan Gönder ve diğer tüm sanıkların cezalandırılması talebinde bulundu.
‘Davutoğlu’nun açıklamaları Orhan Gönder’i aklamaz’
Söz alan mağdur yakınları avukatlarından Kenan Maçoğlu, da dava dosyasının yüzlerce mağduru olan Diyarbakır’da görülmesi gerektiğini söyledi. Maçoğlu, “Bu dava buraya getirilerek, yargısal katliam yapılmıştır. İlhami Balı bu davanın bir numaralı sanığıdır. İlhami Balı yıllarca Türkiye’den Suriye’ye nakil konusunda görev yapan ve bu görevi yaparken de devletten destek alan birisidir. Davutoğlu o dönemi karanlık dönem olarak işaret etmiştir, çok şey bildiğini ifade etmiştir. İlhami Balı sınıra yakın karakollarda subaylarla askeri birimlerle konuşmaları çıkmıştır, bazı konularda çok samimi görüşmeler vardır. Davutoğlu’nun açıklamaları Orhan Gönder’i aklamaz” ifadelerini kullandı.
‘Tutukluluk hallerinin devamını talep ediyoruz’
Deniz Büyükçelebi ve Halil İbrahim Durgun’un eşlerinin de DAİŞ faaliyetleri içerisinde olduğunu söyleyen Maçoğlu, “İlhami Balı’nı eşinin de yakalandığı açıklanmıştır. İlhami Balı sağ mı ölü mü? Balı’nın eşinin ifadelerinin getirilmesini talep ediyoruz. İfadeleri Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı’nda, emniyetinde olabilir. Eşi Hülya Balı’nın dinlenmesini talep ediyoruz. Tapelere bakıldığında İsmail Korkmaz ve Mustafa Kılınç’ın Antep’te Türkiye ayağını oluşturduğunu sadece örgüt üyesi olmadığı aynı zamanda yönetici oldukları ortaya çıkmıştır. Tutukluluk hallerinin devamını talep ediyoruz” diye belirtti.
Duruşma 15 Kasım 2019 tarihine erteledi
Söz alan iddia makamı yakalanması olan İlhami Balı’nın eşi olan Hülya Balı’nın beyanının davaya katkı sunacağı dolayısı ile dinlenilmesi, İlhamı Balı hakkında çıkarılan yakalama kararının infazının beklenmesine, mağdurlar hakkında alınacak kesin raporların beklenmesine, mağdurlardan Serhat Çakmakcı için yeniden talimat yazılmasına, sanıkların tutukluluk hallerinin ayrı ayrı devam etmesine karar verilmesini istedi. Karar veren mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tutukluluk hallerine devam etmesine karar vererek, bir sonraki duruşmayı 15 Kasım 2019 tarihine erteledi. Mahkeme tarafından verilen diğer ara kararlar şöyle: “Mağdurlar hakkında Adli Tıp Raporu’ndaki eksiklikler için bir kısım hastanelere müzekkere yazılmasına, müzekkereler geldiğinde beklenmeksizin ATK’den rapor alınmasına, Dönemin Başbakan’ı Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesinin dosyada katkı sağlamayacağı için reddine, İlhami Balı’nın eşi Hülya Balı’nın ifadeleri için Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılması karar olunur.”
Kaynak: MA