Dep’teki festivalde yapılan Jineolojî ve demokratik siyaset’ panelinde konuşan Jineolojî Dergi editörü Rojda Yıldız, ‘Jineolojî dünyayı yeniden yorumlamaya talip olan bakış açısıyla, kadının aslında merkeze konulduğu, yeniden dünyayı yorumlamaya çalışan bilim” ifadelerini kullandı.
Xarpêt’in Dep (Karakoçan) ilçesinde 1. Kültür ve Doğa Festivali bugün start aldı. Belediye, Sanatça, Kiğı-Karakoçan-Adaklı-Yayladere-Yedisu İlçeleri Sosyal Yardımlaşma, Kalkındırma ve Kültür Derneği (KAYY-DER) ile Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) öncülüğünde düzenlenen festivalde, belediye salonunda “Jineolojî ve demokratik siyaset” paneli düzenlendi.
Demokratik modernite
Moderatörlüğünü Sarya Özgür’ün yaptığı panelde konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mûş Milletvekili Sümeyye Boz, demokratik siyasetin demokratik uzlaşı ve demokratik müzakere yöntemi olduğunu söyledi. Günümüzde politika ve siyaset kavramlarının bağlamından koparıldığına dikkati çeken Boz, bu durumun da “erkek aklından” kaynaklandığını söyledi. Boz, erkek egemen sistemin tahakkümünü sürdürebilmek için kadınları siyaset başta olmak üzere yaşamın tüm alanlarından uzaklaştırdığını ifade etti.
Kayyım dönemlerini hatırlatarak, ilk olarak kadın birimlerinin kapatıldığını söyleyen Boz, “Bu birimlerin kapatılması ve çalışmalarının durdurulmasının her biri aslında topyekun bir siyasetin önünü kapatmak olduğunu anlamak gerekiyor” dedi. Boz, “Kapitalist Modernite dediğimiz bu sistemin rejimin karşısında Demokratik Modernite kendini bir umut olarak inşa ediyor. Bu sadece Türkiye ya da Kurdistan da değil, bütün ülkelerde, devletli ya da devletsiz olan bütün topluluklarca kabul edilen ve onlar için çizilen yoldur. Bu anlamda demokratik siyasete dönük her müdahale Sayın Abdullah Öcalan’a dönük tecritten bağımsız değildir” şeklinde konuştu.
Dünyayı yeniden yorumlamaya çalışan bakış açısı
Jineolojî Dergi editörü Rojda Yıldız ise, Kürt toplumunun geçmişten bu yana siyasetin içerisinde yer alıp politik bir halk olduğunu ifade etti. Son 200 yılda inşa edilen demokrasinin “biricik” olarak lanse edildiğini vurgulayan Yıldız, bunun altında yatan aklın da erkek aklı olduğunu belirtti. Son 15 yıldır jineolojî çalışmalarıyla kadın mücadelesinin kök saldığı alanlarda mücadele ettiklerini anlatan Yıldız, “Dünya şimdiye kadar erkekler için ve erkek aklı ile yönetildi. Bugünkü siyasete dair yansıma da bunun bir sonucudur. Erkek filozoflar, erkek siyasetçiler, erkek bilim insanları, kadını yok sayarak, bugünü yorumlardılar. Jineolojî dünyayı yeniden yorumlamaya talip olan bakış açısıyla, kadının aslında merkeze konulduğu, yeniden dünyayı yorumlamaya çalışan bilim” ifadelerini kullandı.
Yıldız, “Kapitalizm ve erkek egemenin örgütlemesi ile birlikte siyaset tekelleşiyor. Toplumsal işlerin örgütlenmesi demek esasında birilerin hayatında söz kurmaya çalışması demek oluyor. İrade dediğimiz şey aslında sakatlanmış durumda. Siyaset tamamen çıkış noktasından çıkmış durumda. Kurdistan ve Türkiye’de sakatlanmış irade ile yaşamaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Panel soru-cevap bölümüyle son buldu.
XERPÊT