101 Aksaçlı’nın bildirisine ‘Seslerini duyduk’ yanıtını veren 404 Yurttaş, ‘Karanlıkta çıkmanın ve nefes almanın şartı bütün muhalif kesimlerin ortaklaşmasıdır’ dedi
Aralarında siyasetçi, gazeteci, akademisyen, yazar ve sanatçının bulunduğu 101 Aksaçlı’nın 21 Temmuz’da yayınladıkları bildiriyle ülkenin içinde bulunduğu kötü koşullara dikkati çekip, iktidara uyarıların bulunduğu ve tüm toplumsal kesimleri demokrasi ittifakında buluşma çağrısına 404 Yurttaş’tan destek geldi.
101 Aksaçlı bildirisinin imzacılarından biri olan gazeteci ve yazar Aydın Engin ise Türkiye’de bir “demokrasi ittifakı”nın yaşamsal önem taşıdığını dile getirerek, 404 Yurttaş’tan destek gelmesinin çağrının yankılandığının göstergesi olduğunu söyledi.
Aksaçlıların bildirisine destek veren isimlerden AKP’nin kurucu isimlerinden Fatma Bostan Ünsal, sanatçı Ferhat Tunç ve sosyolog Ferhat Kentel, Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Naci Kaya ve Tolga Güney’e çağrıya ilişkin konuştu.
‘Muhalif kesimlerin ortaklaşması’
Türkiye’nin demokrasi ve hukuktan uzaklaştığını belirten sanatçı Ferhat Tunç, mevcut iktidarın eliyle özgürlüklerin yok edildiği gibi özgürlük taleplerinin de şiddet ve baskı yoluyla engellendiğini ifade etti. Mevcut iktidarın kin ve nefret dili üzerinden ülkeyi kamplara böldüğünü ve bu dille bütün muhalif kesimler üzerinde baskı kurduğuna dikkati çeken Tunç, mevcut yönetimi “diktatörlük” olarak adlandırdı.
Tunç, 404 Yurttaş olarak imzaladıkları bu bildiriyle Aksaçlı dostlarının yalnız olmadıklarını kamuoyuna açıkladıklarını belirterek, “Aksaçlıların bildirisi çok önemli ama artık bunun ötesine geçebilecek yöntemler bulmamız gerekiyor. Çünkü ülke nefes alınmayacak durumda. Ülke hızla bir karanlığa sürükleniyor. Karanlıkta çıkmanın ve nefes almanın şartı Aksaçlılarında bildirilerinde de yer aldığı gibi bütün muhalif kesimlerin ortaklaşmasıdır” diye konuştu.
‘İnsanların sesini duyurması çok zor’
Sosyolog Ferhat Kentel ise, otoriter yönetimin uygulamaları karşısında toplum olarak nefes alınmayacak bir hale geldiğini söyledi. Kentel, “Aksaçlılar bizlere seslendiler, bizde onların seslerini duyduk ve duyurabildiğimiz kadar o sesi başka yerlere taşıyalım dedik. Bu tür seslerin toplum içinde yaygınlaşması gerekiyor. Medyanın daraldığı, tekelleştiği bir zamanda insanların sesini duyurması çok zor, ancak sosyal medya vasıtasıyla duyurabiliyor. Böyle bir demokrasinin konuşulduğu kamusal alanın genişlemesi için en yaşlısından gencine, en zengininden fakirine kadar ne kadar çok insan bu sesi duyup katılıp çoğalmasına yardım ederse memleketimiz açısından daha hayırlı olur” dedi.
‘Toplum için kaygılanıyoruz’
AKP’nin kurucu isimlerinden Fatma Bostan Ünsal, “101 Aksaçlı’ya baktığınızda Nobel ödüllü romancımız Orhan Pamuk, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) eski yargıcı Rıza Türmen gibi çok değerli insanların imza attıklarını görüyoruz. Bu isimler Türkiye’nin değerleri. 70 yaşına varan bu değerli insanlar bireysel beklentilerden uzak toplum için kaygılanıyor. Ve bu insanlar seslerine kulak verilmesini istiyor. Bizlerde seslerine kulak verdiğimizi açıkladık. Umarız ki; iktidarıyla muhalefetiyle bu sese kulak versin” diye konuştu.
Engin: Demokrasi ittifakı yaşamsal önemde
101 Aksaçlı bildirisinin imzacılarından biri olan gazeteci ve yazar Aydın Engin ise, bildiriye 404 yurttaştan destek gelmesinin çok değerli olduğunu vurguladı. Türkiye’de bir “demokrasi ittifakı”nın yaşamsal önem taşıdığını dile getiren yazar Engin, bu desteğin 101 Aksaçlı’nın çağrısının yankılandığının göstergesi olduğunu söyledi. Bu çağrının ve o çağrıyı benimseyenlerin çoğalması, iyice yaygınlaşması için herkes kendine ödev çıkarması gerektiğini dile getiren Engin, şöyle devam etti: “Aksaçlılar bildirisini imzalayanların kompozisyonu ülkenin bütün kesimlerini temsil ediyor denebilir. Ama bundan bütün kesimler birleşmeye hazır sonucu çıkarmak fazla acelecilik olur. Partilere gelince, onlar eylem, etkinlik ve hedeflerini oy hesabının ötesine çekemedikleri sürece ‘demeç muhalefeti’ ile oyalanacaklar demektir. Bu halkı da oyalamak anlamına gelir.”
İSTANBUL