MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Zeki Baran, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yaş günü için her yerde, ‘Yeniden doğuş fidanları’ dikilmeli’ dedi. Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri ise Kürt halkının Amara’ya akması çağrısında bulundu
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 23 yılı aşkın bir süredir ağır tecrit koşulları altında tutulan ve bir yıldır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 73. yaş günü için eylem ve etkinliklerin startı verildi. Bu yıl da MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) öncülüğünde 4 Nisan’da çeşitli eylem ve etkinlikler düzenlenecek.
Nisan ayının 10’una kadar devam edecek etkinlikler kapsamında, birçok kentte fidan dikilecek ve Öcalan’ın doğum günü olan 4 Nisan’da Urfa’nın Halfeti ilçesine bağlı Amara’ya yürüyüş gerçekleştirilecek. MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Zeki Baran, Kürtler için “yeniden doğuş” anlamına gelen Öcalan’ın yaş gününe dair yapılacak etkinliklere dair konuştu.
Kaos ortamı yaratıldı
Öcalan üzerindeki tecridin ülkeyi büyük bir çıkmaza soktuğunu söyleyen Baran, “Tecrit, hiçbir insanlık değeriyle bağdaşmayacak boyuta ulaştı. Bunun toplum üzerindeki yansımalarıysa Kürdistan coğrafyasının her metrekaresinin bombalanması, ormanların yakılması, doğanın talan edilmesi oldu. Türkiye siyasetinde herkes 90’lı yıllara dönüşten bahseder. Ama Sayın Öcalan üzerindeki tecridin ağırlaştırılmasıyla beraber aslında 1915 Ermeni Soykırımı’nı dahi gölgede bırakacak bir kaos ortamı yaratıldı” dedi.
Kürt’ün dağı, taşı, ovası, suyu…
2013-2015 yılları arasında sürdürülen sürecin hükümet tarafından sonlandırılmasıyla çok ağır bedellerin ödendiğini kaydeden Baran, “Özellikle 2016’dan bu yana Kürt’ün dağı, taşı, ovası, suyu, ormanı, genci, yaşlısı, çocuğu bu ahlaksız savaşın muhatabı oldu. Savaş politikalarında ısrar Türkiye’yi yerel ve uluslararası alanda ciddi bir çıkmaza soktu. Bunun son örneğini ekonomik krizde görmek mümkün” şeklinde konuştu.
Halk mesajı ortaya koydu
Kürt halkının tüm yaşananlar karşısında 2022 Newroz’unda yeni bir süreci başlattığını kaydeden Baran, “Kürt halkı iradesine, Önderliğine, özgürlüğüne ve kimliğine sahip çıkma iradesini ortaya koydu. Katılımcıların yüzde 80’i kadınlar ve gençlerdi. Bu umut vaat eden bir gelişmedir. Gerek 8 Mart gerek 21 Mart’ta alanlarda muhatabın açık ve net bir şekilde Sayın Öcalan olduğunu ortaya konuldu. AKP-MHP iktidarına düşen, bu çağrılara kulak vermektir. Çünkü bu artık üstü görülemez bir gerçektir. Ya Kürt halkıyla onurlu ve eşit haklar temelinde bir barışa gerçekleştireceksiniz ya da kendi sonunuzu getireceksiniz” diye belirtti.
Fidanlar dikilecek
8 ve 21 Mart ruhuyla 4 Nisan’ı karşıladıklarını vurgulayan Baran, 4 Nisan’ı sadece Öcalan’ın doğum günü olarak görmediklerini ifade etti. Baran, “Bu tarih aynı zamanda Kürt halkının yeniden doğuşu anlamına gelir. Kürt halkı Sayın Öcalan’ın başlatmış olduğu haklı mücadelenin sayesinde küllerinden doğan bir halktır. Kimliğini, kültürünü geri kazanmıştır. Özgürlük umudu yeniden yeşermiştir. 1-10 Nisan tarihleri arasında dünyanın her yerinde insanları fidan dikmeye davet ediyoruz. Özellikle fidan dikme; çünkü bu mücadele zeminini ve özünü doğadan alır. Bu yüzden doğaya sahip çıkarız. Kürtlerin küllerinden yeniden doğuşunun simgesi olarak, fidanları toprakla buluşturmalıyız” çağrısı yaptı.
Amara’ya doğru yürüyüş
Geçmiş yıllarda yaşanan engel ve provokasyonları hatırlatan Baran, şunları söyledi: “Kimse halkın meşru taleplerinin karşısında duramaz. Onurlu bir barışın gerçekleşebilmesi için insanlar yeri geldiğinde savaşmak zorunda kalmıştır. Kürt halkının 40 yıl boyunca bunun bedelini ödediğini düşünüyoruz. Artık onurlu bir barışın zamanın geldiğine inanıyoruz. Bu onurlu barışı, ancak muhatabı olan kişinin gerçekleştireceğini de biliyoruz. Halkımız Amara’ya doğru yürümeli. Bunu birbirimizden beklemeyeceğiz. Newroz ve 8 Mart ruhuyla, içselleştirerek, sahiplenerek Amara’ya doğru yürüyüş olmalı. Herkes kendini bu sürecin öncüsü olarak belirlemeli. Çünkü Kürt halkı özgürlük mücadelesinin öncüsüdür.”
Öcalan’ın bırakılması gerekiyor
Barışın ancak Öcalan’la mümkün olabileceğini ve bunun için de Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasının şart olduğunu altını çizen Baran, şöyle devam etti: “Kürt halkı Newroz ve 8 Mart’ta alanlarda Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü istedi. Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü bütün toplumun özgürlüğü anlamına gelir. Kürt halkının 40 yıldır ödemiş olduğu bedellerin karşılığı anlamına gelir. Bu çağrı ve taleplerle herkes bulunduğu noktada hareket ettiği zaman Sayın Öcalan’ın özgürlüğü çokta uzak bir tarihte olmayacaktır. Amasız ve fakatsız Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması lazım. Hükümetin de Kürt halkının haklı taleplerine cevap vererek, barışın tesisi için Öcalan’ı bırakması gerekiyor.”
‘Önderliğimizi çok özledik’
Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri de PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın doğum gününe hazırlanıyor. İstanbul Barış Anneleri İnisiyatifi’nden Feleknaz Karabaş, 4 Nisan kutlamalarıyla ilgili şunları söyledi: “Önderliğimizin doğum gününü kutlamak için günler önce Amara’ya doğru yola çıkıyorduk. Yüreğimizde büyük bir heyecan vardı. Sanki cennete gidecekmişiz gibi bir duyguya kapılırdık. Kutlama çok iyi geçiyordu. O kadar heyecanlanıyorduk ki onlarca kilometre yürüyerek, gidiyorduk. Birkaç yıldır oraya gitmek yasak olduğu için gidemiyoruz. Önderliğimiz çok özledik. Önderliğimizin özgürlüğünü istiyoruz.”
‘Halkımız Amara’ya akmalı’
Öcalan’a yönelik aile ve avukat yasağına değinen Karabaş, “Önderlikle aile ve avukatları görüşemiyor. Önderlikten bahsedilmesin ve unutulsun istiyorlar. Bütün yasakların sebebi budur. Tüm korku, acı ve sorunlara rağmen Önderliğimiz her zaman kalbimizdedir. Hepimiz Öndeliğimizin yanındayız. Önderliği unutamayacağımızı herkes bilsin. Düşman sevinmesin, önderliğimizi unutmayacağız. Milyonlarca insan Öcalan için Newroz alanlarında toplandı. Halkımız önderlik için Newroz alanlarındaydı. Milyonlarca kişi Amara’ya gitmeli ve aynı mesajı 4 Nisan’da da vermesi gerekiyor” diye ifade etti.
‘Kadınlar, Önderlik ile özgürleşti’
Barış annelerinden Çiçek Çakır, 4 Nisan’da Öcalan’ın doğum gününü kutlamak için 8 yıl üst üste Amara’ya gittiğini belirtti. Çakır, “4 Nisan bizim için Ortadoğu’nun aydınlanması demektir” dedi. 4 Nisan tüm dünyada kadınlar için özel bir gün olduğunu anlatan Çakır, “Önderliğin doğum gününün çocuklardan gençlere ve yaşlılara kadar herkes için büyük bir anlamı var. Kürt halkı bugüne kadar zulme karşı direniyor. Kadınlar, kendilerini Önderlikle tanıdı. Önderlik, kadınlara saygı duydu ve kadınlar var dedi. Kadınlar, Önderlik ile özgürleşti” diye belirtti.
Halklar, alanlardan selam gönderdi
Öcalan’ın doğum gününü her yıl heyecanla beklediklerini söyleyen Çakır, şöyle devam etti: “Hiçbir kutlamada, bayramda Kürt ulusal kıyafeti giymem. Ama Önderliğin doğum günü için Kürt ulusal kıyafetleri giymek için günlerce arayış içinde olurum. Türk medyası görmemiş olabilir ama Kürt halkı mesajını 8 Mart ve Newroz’da verdi. Halklar, alanlardan Önderliğe selam gönderdi. Artık tecridin bitmesini istiyoruz. Önderlik Kürt halkının kimliğidir ve yüz yıl geçse de onun yanında olacağız.”
Özgürlüğün yolu açıldı
Bu yılın Öcalan’ın özgürleştiği yıl olacağını söyleyen Çakır, “Önderliğimiz artık özgür olsun. Önderlikten önce Ortadoğu’nun bütün mazlum halkları karanlıktaydı. Ama 4 Nisan’da aydınlığa çıktılar. Önderliğin, doğum gününden gelen ışık tüm dünyayı aydınlatıyor. Mazlum halklar Önder Apo sayesinde yolları aydınlandı, açıldı ve özgürleşti. Halk, Önde Apo’nun paradigması ile özgürleşti ve onlara özgürlüğün yolu açıldı. Önderliğin tutuklanmasıyla her şeyin biteceğini söylüyorlardı. Ancak tutuklanmasıyla birlikte direniş ortaya çıktı” dedi.
Kaynak:MA