28 yıldır odasında asılı duran fotoğrafla oğlu Hiznî’ye duyduğu 35 yıllık özlemini gidermeye çalışan 97 yaşındaki Rewşen Karaviş’in tek isteği, çocuğunun cenazesinin verilmesi
Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Zorova köyünde yaşayan 97 yaşındaki Rewşen Karaviş’in evinin duvarından hiç indirmediği 28 yıllık bir fotoğraf asılı. Yıldır gözünün önünde asılı olan bu fotoğraf Rewşen Ana’nın oğlu Hiznî Karaviş’e (Egît Mazlum) ait. Hiznî Karaviş’in 20 yaşında çektiği bu fotoğraf, 28 yılda Rewşen Ana için bir çerçeve olmaktan çıkarak, sarıldığı oğluna dönüşür.
94 yaşamını yitirir
Koçer olan Rewşen Ana’nın 10 çocuğundan en küçüğü olan Hiznî, 1987 yılında özgürlük mücadelesindeki yerini alır. Bir yıl sonra yaşadığı köye dönen Hiznî, birkaç ay sonra PKK’ye katılmak için yola çıkmaya hazırlanır. Rewşen Ana, oğlunun hasretine dayanamayacağını düşünerek ona “gitme” der. Hiznî, “Gidenlerden daha iyi değilim” diyerek PKK’ye katılır. 1994 yılında çıkan bir çatışmada yaşamını yitirir.
Tek isteği bir mezar
Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Zeynep Durgut’a konuşan Rewşen Ana, oğlunun PKK’ye katılmadan önce Hatay’a işçi olarak gittiğini ve bu fotoğrafı orada çektiğini söylüyor. Yaşamını yitirdiği haberini aldıktan sonra fotoğrafı çerçeveletip duvarına astığını dile getiren Rewşen Ana, ona duyduğu özlemi böyle gidermeye çalıştığını anlatıyor. İlerleyen yaşı ve çektiği acılar nedeniyle artık koltuk değnekleri ile ayakta durabilen Rewşen Ana’nın, tek isteği, oğlu Hiznî’nin bir mezarının olduğunu görüp, mezarını ziyaret etmek.
Gitmeden bir kaç gün önce çekmişti
“Çok cesurdu ve haksızlığa boyun eğmezdi” diye anlattığı oğlunun fotoğrafının ölünceye kadar duvarda asılı duracağını belirten Rewşen Ana, “Eşim vefat ettikten sonra evin bütün yükü omuzlarımda kaldı. Zor şartlarda çocuklarımı büyüttüm. Bazen yiyecek yemeğimiz bile olmuyordu. 10 tane çocuğum vardı ve en küçük olan Hiznî idi. Dağa gitmeden birkaç gün önce bu fotoğrafı çekti. 28 yıl önce bu fotoğrafı çerçeveletip odamın duvarına astım. O günden beri fotoğrafa bakıp ağlıyorum. Ben ölene kadar o fotoğraf orada asılı kalacak” diyor.
28 yıldır oğlumun cenazesini bekliyorum
35 yıllık özlemini dile getiren Rewşen Ana, son istediğini şu sözlerle anlatıyor: “Gitti ve bir daha görmedim. Onların içinde büyüdü ve onların içinde yaşamayı öğrendi. 1994 yılında öldüğüne dair bilgiler geldi. Yaşanan bir çatışmada yaşamını yitirdiğini ve yaşamını yitirdikten sonra cenazesinin ateşe verildiğini söylediler. Allah bunu yapanların yanına bırakmasın. 28 yıldır oğlumun cenazesini bekliyorum. En küçük oğlum olduğu için hep merak ettim onu. Yıllar sonra da ne zaman kapı çalsa ‘O geldi’ derdim. Ben 97 yaşındayım ve cenazesini bulacağıma dair bir umudum kalmadı. Ama yine de ölmeden önce ona ait bir mezarın olmasını ve mezarına gitmeyi çok isterim.”
HABER MERKEZİ