Pirsûs’ta katledilen “33 Düş Yolcusu” için düzenlenen anmaya polis saldırısı ve gözaltıları protesto eden Suruç Aileleri İnisiyatifi, İHD İstanbul Şubesi’nde açıklama yaptı
Suruç Aileleri İnisiyatifi, 2015 yılında Riha’nın (Urfa) Pirsûs (Suruç) ilçesinde IŞİD’in canlı bomba saldırısında 33 kişinin katledilmesini protesto etmek ve yaşamını yitirenleri anmak için 20 Kasım’da İstanbul Kadıköy’de düzenledikleri eyleme polisin saldırması ve gözaltı işlemine dair İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.
“Suruç için adalet mücadelemiz yasaklanamaz” pankartının açıldığı açıklamaya, inisiyatifte yer alan aileler katılırken, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Eşbaşkanı Ferhat Encu, HDP Marmara PM Eş Sözcüsü Cengiz Topaş, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) MYK üyesi Sinem Çelebi ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eşbaşkanı Özlem Gümüştaş destek verdi.
Açıklamada ilk olarak söz alan Suruç Aileleri İnisiyatifi’nden Emrah Topaloğlu, 33 düş yolcusu için yapmak istedikleri hemen hemen bütün açıklamaların polisler tarafından engellendiğini belirtti. Topaloğlu, her türlü baskı ve engellemelere rağmen dün olduğu gibi bugün de eylemlerine devam edeceklerini aktardı.
‘Dava tek bir kişi yargılanarak yürütülemez’
Suruç Davası avukatlarından Doğukan Taştan, devletin yapılan açıklamalara, anmalara, etkinliklere kanunsuzca müdahale ederek kendi kanunlarını çiğnediğini vurguladı.
Devletin sıkıştıkça sokaklarda adalet talep edenlere saldırdığını belirten Taştan, “Suruç Davası’nı sahiplenelim. Suruç Davası ülkedeki birçok katliamın önünü açabilecek niteliktedir. Bu direniş devam edecek. Bu dava bir tek kişi yargılanarak yürütülemez. Bütün failler yargılanmalı. Devlet rahat rahat Suruç katliamını işleyen kişilerin devlet hastanelerinde tedavi olmalarını sözde gözden kaçırabiliyor. Ama Suruç aileleri açıklama yapmak istediği zaman buna yüzlerce polisiyle müdahale etmesini çok iyi biliyor” ifadelerini kullandı.
İşkence ile gözaltı
Anma etkinliğinde gözaltına alınanlardan SGDF MYK üyesi Sinem Çelebi de, eylem esnasında polis ablukasında işkence gördüklerini aktardı. Çelebi eylemde yaşananları şöyle aktardı: “Gülerek işkence ettiklerini yüzlerinden okuduk. Polis ablukasında arkadaşlarımız gözaltı araçlarına bindirilerek işkencelere maruz bırakıldı. Ellerinin, kollarının şişmesine rağmen, kimilerinin kaburgasının kırılmasına rağmen kelepçeler sökülmedi. Bu keyfi işkencenin ne anlama geldiğini biliyoruz. 33’leri katledenler, 33’leri anmak isteyen yoldaşlarına işkence ettiler. Suruç için adalet mücadelesini yürütmeye devam edeceğiz.”
Saldırıda hayatını kaybeden Cemil Yıldız’ın eşi Sultan Yıldız da engellemelere tepki göstererek, “Asla bu davadan vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Hayalleri hayalimiz olmaya devam ediyor’
Her mücadelenin bir soruşturma, saldırı meselesine dönüştüğünü söyleyen HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Ferhat Encu, “Biz 10 binlerce polisinizden, tankınızdan, topunuzdan korkmuyoruz. Bugün 33 düş yolcusunun uğrunda can verdiği Kobanê’ye savaş açarak, saldırarak kendi iktidarlarınızı, kendi kirli politikalarınızın üzerini örtemezsiniz” dedi.
İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri de “Adalet arayışının olduğu her yerde karşımıza çıkan bu saldırılardan devletin vazgeçmesi gerektiğinin altını kaç kere çizdik sayamıyorum. Biz bu ülkede barış istiyoruz. Bu açıdan Suruç’ta katledilen 33 düş yolcusunun hayali bizim hayalimiz olmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: MA