Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi tarafından Sur ilçesinde yaşanan çatışmalı sürecin çocuk haklarına etkilerini değerlendirmek amacıyla hazırlanan alan araştırması raporu, basın toplantısı ile açıklandı. Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen yaptığı konuşmasında, başkanları Tahir Elçi’nin öldürülmesinin ardından tarihi Sur ilçesinin 6 mahallesinde ilan edilen sokağa çıkma yasaklarının halen sürdüğünü belirterek, söz konusu mahallelere halen giremediklerini söyledi. Diyarbakır Barosu stajyer avukatları ve psikologlar tarafından ilçedeki mahallelerde ve çatışmalar sonrasında göç etmek zorunda bırakılan ailelerin yaşadıkları mahallelerde yüz yüze görüşmeler yoluyla gerçekleşen alan araştırmasının sonuçlarını, Prof. Dr. Melek Göregenli yaptığı sunum ile paylaştı. Göregenli, yaptıkları alan araştırması sonuç raporunda yer alan belli başlı maddeleri şöyle paylaştı:
“Çocukların yüzde 40’a yakını okula gitmemekle, eğitim ortamının dışında bulunmaktadır; ayrıca yüzde 6’sı ise yeni okul ortamında yaşanan sorunlar nedeniyle eğitim ortamının dışında kalmıştır. Diğer nedenler de eklendiğinde çocukların önemli bir bölümünün eğitim hakkından yararlanmadığı görülmektedir.
Çocukların yüzde 15’inde özel bir sağlık ve eğitim ortamında bulunmasını gerektiren özel gelişimsel özellikler bulunmaktadır. Yüzde 20’sinde yine özel sağlık ve eğitim ortamları gerektiren fiziksel engellilik durumu vardır.
Katılımcılarımız, çocuklarının Sur’dan ayrılma süreci ve sonrasında ortaya çıkan sağlık sorunlarını değerlendirmişler, tümüne yakını çocuklarının fiziksel ve psikolojik sorunları olduğunu yüzde 68’i ise çocuklarının psikolojik sorunları olduğunu belirtmiştir.”
Yüzde 50 çatışmalı ortamda bulunmuş
“Araştırmanın ikinci grup katılımcılarını Sur’da yaşanan çatışmalı süreç sırasında 16-17 yaşlarında olan gençler oluşturmaktadır. Araştırmamıza katılan gençlerden sadece yüzde 5’e yakını, çatışma ortamında bulunmadığını belirtmiştir, daha küçük bir grubu ise çatışmalardan haberdar olduğunu ama doğrudan tanık olmadığını ifade etmiştir. Gençlerin yüzde 50’si çok sık olarak çatışmalı ortamda bulunduğunu belirtmiştir.
Gençlerin yüzde 10’a yakını şiddet içeren ve ölümle sonuçlanan saldırılara doğrudan tanık olmuştur, yüzde 21.4’ü ise bir yakınının beklenmedik ölümüyle karşılaşmıştır. Bu kayıpların ne kadarının Sur’daki çatışmalı süreç sırasında yaşandığına ilişkin bilgi bulunmamaktadır.
Gençlerin yüzde 50’ye yakınının yaşadığı ev saldırıya uğramış ya da yıkılmıştır. Bu deneyimi yaşamayan gençlerin oranı yüzde 38’tir. Gençlerin yüzde 22’ye yakını ise çocukluk dönemlerinde bu deneyimi birden çok kez yaşadıklarını ifade etmişlerdir.
Gençlerin evlerinin saldırıya uğraması ya da yıkılmasına benzer sonuçlar, okullar konusunda da görülmektedir. Gençlerin okullarının yıkılması ya da saldırıya uğraması birden fazla kez yaklaşık yüzde 10 oranında yaşanmış ve gençlerin en az yüzde 40’ı bu deneyime doğrudan ya da dolaylı olarak bir şekilde tanıklık etmiştir.”
DİYARBAKIR