31 yıldır cezaevinde tutulan ağır hasta tutsak İsmail Hakkı Tursun’un tahliyesi ‘iyi halli’ olmadığı gerekçesiyle üçüncü kez eretelendi
Amed’te 30 Aralık 1992 tarihinde tutuklandıktan sonra müebbet hapis cezası verilen İsmail Hakkı Tursun (59), infazını tamamlamasına rağmen tahliye edilmiyor.
Urfa 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan Tursun’un infazı, Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’nun ‘iyi halli’ olmadığı yönünde hazırladığı rapor gerekçesiyle üçüncü kez ertelendi.
İlk 8 Aralık 2022 tarihinde toplanan İdare ve Gözlem Kurulu, infazını 9 Aralık 2022 tarihinde tamamlayan Tursun için ‘pişman olmadığı’ gerekçesiyle 6 ay 5 gün; 7 Haziran’da ise aynı gerekçeyle 6 ay 5 gün tahliyeyi erteledi. Son olarak 13 Aralık tarihinde toplanan kurul, infazı 9 ay 5 gün erteledi.
İnfaz ertelemeye, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve Olağanüstü Hal (OHAL) sonrası artan hak ihlallerine karşı başlatılan açlık grevi eylemi, Efrîn’e dönük saldırılar, tecrit ve tek tip elbiseye karşı 2018’de yapılan açlık grevi, cezaevlerindeki uygulamaların son bulması için yapılan başvurular, koğuş değişikliği esnasında slogan atılması ve cezaevi disiplin kurulu tarafından verilen ‘disiplin cezaları’ gerekçe yapıldı.
Kararda, Tursun’un 31 yıldır cezaevinde tutsak olduğu belirtilerek, ‘Hiç pişman olmadığını beyan etmiştir’ denildi. Gerekçede, Tursun’un işlediği suçlardan ‘pişmanlık duymaması’ nedeniyle ‘iyi halli’ olmadığı kanaatine varıldı. Kurul bir sonraki değerlendirme tarihini 25 Eylül 2024 olarak belirledi.
İsmail Hakkı Tursun kimdir?
30 Aralık 1992 tarihinde ‘Örgüte yardım etme’ gerekçesi ile tutuklanan Tursun’a ‘Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma’ iddiasıyla müebbet hapis cezası verildi. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) ağır hasta tutsaklar listesinde yer alan Tursun’un, hipertansiyon, tansiyondan kaynaklı haftada 2-3 kez burun kanaması ve bel fıtığı gibi hastalıkları mevcut.
Riha (Urfa) Barosu, İHD ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nin (ÖHD), Riha cezaevlerinde tutulan hasta tutsaklara dair 11 Ağustos 2023 tarihinde ortak hazırladığı raporda, Tursun hastalıklarına dair şunlara yer vermişti:
“Hipertansiyon Hastalığım var. Günde 1 defa revire gidiyorum tansiyonuma baksınlar diye. Hiper tansiyondan kaynaklı haftada 2-3 defa burnum kanıyor, kusma vs. oluyor. Bel fıtığım da var. Hipertansiyon için düzenli revire gidiyorum. Hastane doktoru da çizelge veriyor. O çizelgeye göre revirde tedavim uygulandıktan sonra hastaneye sevk ediliyorum. Hipertansiyon için hastane tarafından verilen çizelgeye uygun her gün revire gidiyorum. Sonrasında hastaneye sevk yapılıyor. Ancak sevkler çok geç yapılıyor. Tedavimiz rutine uygun ilerlemiyor. Hastane sevkim gerekiyor, sevk yazısına rağmen geç yapılıyor. Benim gibi hasta olan çoğu kişi sorun yaşıyor. Acil durumlarda revir doktoruna erişebiliyorum. Revire ya da hastaneye sevklerde sorun yaşıyoruz. Çok geç yapılıyor. Hastaneye gidiş gelişlerde zaman zaman kötü muamele yaşıyoruz. Ağız içi arama, kelepçeli muayene, keyfi arama yapılıyor.”
Raporda ayrıca Tursun ile ilgili Riha Tabip Odası’nın şu görüşlerine de yer verildi:
“Hipertansiyon: Hastanın tedavi şemasının Kardiyoloji ve Dahiliye uzmanı tarafından yapılması, düzenli tansiyon takiplerinin cezaevinde yapılarak normotansiyon seviyelerine çekilmesini sağlama ve kişiye uygun tuzsuz yemek ihtiyacının sağlanması ve hastanın yürüyüş ya da düzenli spor yapma imkanın sağlanmalı. Burun Kanaması: Hastanın KBB Uzmanı tarafından değerlendirilerek kanamaya sebep olan kılcal damarların cerrahi tedavi ihtiyacı değerlendirilmesi sağlanmalı. Lomber Disk Hernisi (Bel Fıtığı): Hastanın Bel Fıtığı açısından Beyin Cerrahı tarafında değerlendirilerek operasyon gerekliliği açısından değerlendirilmesi, operasyon gerekliliği yoksa fizik tedavi uzmanınca değerlendirilerek gerekli meditasyon sağlanmalı.”
Kaynak: MA