Paris’de Sınır Tanımayan Gazeteciler Birliği’nce başlatılmış ve Birleşmiş Milletler’in 20 Aralık 1993’te aldığı kararla her yıl 3 Mayıs tarihinde kutlanan Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde Türkiye karnesi pek de iç açıcı değil. Veriler birçok coğrafyada basın özgürlüğünü kısıtlayan gelişmelerin devam ettiğini ortaya koyarken, Türkiye’nin basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülkeden 157. sırada olması dikkat çekiyor. Ülkelerin basın özgürlüğünü inceleyen Freedom House, 2014 raporunda hazırladığı raporda Türkiye’yi “kısmen özgür ülkeler” kategorisinden “özgür olmayan ülkeler” kategorisine düşürmüştü.
2019’a geldiğimizde ise uluslararası basın kurumları Türkiye’yi ‘Tutuklu gazeteciler’ olarak tanımlamaya başladı. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF)’nin verilerine göre dünyada 157. sırada olan Türkiye, Avrupa’da ise ‘Özgür olmayan tek ülke’ olarak raporlara işledi. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından medyaya ciddi anlamda baskıların arttığını vurgulayan RSF, gazete ve dergilerin kapatıldığını, Türkiye’nin en büyük basın kurumlarının (Doğan Holding) iktidara yakın kaynaklara aktarıldığını belirtti. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın hazırladığı raporta göre ise 142 gazeteci ve medya çalışan cezaevlerinde bulunuyor. Bunların arasında Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan gibi Türkiye’nin önemli gazetecileri de yer alırken, Özgür Gündem, Azadiya Welat, Özgürlükçü Demokrasi gibi Kürt basınına yönelik kapatma kararları dikkat çeken bir diğer nokta.
HABER MERKEZİ