İnsan hakları savunucuları, hasta tutsak Hanife Aslan, Mehmet Emin Çam ve Mehmet Parlak’ın sağlık sorunlarına dikkat çekerek, derhal tahliye edilmeleri çağrısında bulundu
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek amacıyla 2 haftada bir yaptığı oturma eylemini Konak Eski Sümerbank önünde gerçekleştirdi. Çok sayıda kişinin katıldığı eylemde, “Hasta mahpuslar ölüyor, susma, suça ortak olma” pankartı açıldı. Eylemin 296’ncı haftasında konuşan İHD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Zilan Gümüş, hasta tutsak Van T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Hanife Arslan’ın durumuna dikkat çekti.
Gümüş, Arslan’ın 6 yıl 3 aylık cezasının onanması üzerine 2021 yılında tutuklandığını hatırlatarak, sağlık sorunlarını anlattı. Gümüş, “Hanife Arslan’ın ciddi hastalıkları var, tansiyondan uyuyamıyor, kuru ekmeği ıslatıp açlığını bastırıyor, duvarlara tutunarak görüşe çıkıyor” dedi.
Gümüş, Arslan ailesi ile yaptıkları son görüşmede Arslan’ın boynunda ve dirseğinde fıtık oluştuğunu, sağlık sorunlarının aynı düzeyde ilerlediğini aktardıklarını söyledi.
Gümüş, Arslan hakkındaki hukuki süreci de şöyle anlattı: “Hanife Arslan’ın avukatı Jiyan Özkaplan, 2023 yılında cezasının infazının ertelenmesi için başvuruda bulundu ancak Van Bölge ve Araştırma Hastanesi’nin “cezaevinde kalabilir” raporu üzerine 12 Ocak 2024’de infaz hakimliği başvuruyu reddetti. Özkaplan, 26 Ocak 2024’te Aslan’ın Adli Tıp Kurumu’na (ATK) sevk edilmesi için başvuru yaptı. Bunun üzerine yeniden Van Bölge ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilerek muayene edilen Arslan hakkında 30 Ocak’ta hastane tarafından yine ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verildi. Özkaplan, Arslan’ın ATK’ye sevk edilmesi için nisan ayında altıncı kez başvuru yaptı.”
Gümüş, Hanife Arslan, sağlık ve yaşam hakkının korunabilmesi için tahliyesini istedi.
İstanbul
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hafta düzenledikleri “F Oturması” eyleminin 652’ncisini Beyoğlu’nda bulunan dernek binası önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, Beşiri T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan 72 yaşındaki hasta tutsak Mehmet Emin Çam’ın durumuna dikkat çekildi. Açıklamaya, çok sayıda hak savunucusu destek verdi.
Eylemde ilk olarak, cezaevinde ölüm orucu eylemi devam ederken 19 Aralık Katliamı’nı yaşayan, Wernicke Korsakoff hastası Muharrem Kurşun söz aldı. Eylül ayının cezaevleri açısında “katliam ayı” olduğunu belirten Kurşun, “Eylül 1995’te Buca’da üç kişi, 24 Eylül 96’da Diyarbakır’da 10 kişi, 26 Eylül Ulucanlar’da 10 kişi katledildi. Bu ölümleri, vahşice katliamları unutmamak gerekiyor. Ölümler biçim değiştirse de bugün devam ediyor, onlara engel olmak çabasına girmek gerekiyor” diye belirtti.
Bu uygulamalara son verin
Daha sonra basın açıklamasına geçildi. Açıklamayı okuyan İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu üyesi Mukaddes Şamiloğlu, tahliye edilmesine saatler kala 13 Eylül’de, cezaevinde kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren 71 yaşındaki Abdülmelik Okyay’ı hatırlatarak, “Hapishaneleri ölüm evine çeviren bu uygulamaların son bulması için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Ailesinin, Mehmet Emin Çam’ın 14 Mart 2022’de hastalıkları sebebiyle tedavisi devam ederken tutuklandığı bilgisi verdiğini belirten Şamiloğlu, Çam’ın kızının dernek komisyonuna ilettiği mesajı şöyle aktardı: “ ‘Tüm yaşananlardan ve bize yaşatılanlardan çok yorulduk. Bu hasta insanlar ancak ölünce oradan çıkabiliyor, bu haksızlık. Hasta ve yaşlı mahpus Mehmet Emin Çam ve bütün yaşlı, engelli ve hasta mahpusların serbest bırakılarak sağlık ve yaşam haklarının korunması için yetkilileri göreve, kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz.’”
Ankara
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, her hafta düzenli olarak hasta tutsakların durumuna dikkat çektikleri eylemlerinin 524’üncü haftasında Sakarya Caddesi üzerinde eylem yaptı.
İnisiyatif üyeleri adına söz alan İHD Şube Eş Başkanı Avukat Ömer Faruk Yazmacı, Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutsak Mehmet Parlak’ın durumuna işaret etti.
Parlak’ın böbrek nakli olduğu, ayrıca bağırsak sorunu yaşadığı bilgisini paylaşan Yazmacı, durumun gün geçtikçe kötüye gittiğini kaydetti. Parlak’a dair daha önce hazırlanan hastane ve ATK raporlarına da dikkat çeken Yazmacı, doktorların enfeksiyon riskinin sürekli olduğu bunun yanı sıra birçok hastalığının olduğu yönünde görüşe yer verdiğini ancak buna rağmen tahliyesinin önünün açılmadığını anımsattı.
Parlak’ın hastalıkları nedeniyle 22 kilo kaybettiği ve 40 kiloya düştüğü uyarısında bulunan Yazmacı, “Uygulanan tedaviler sonrası bağırsak sorunu son buldu lakin 16 aylık süreçte böbreğinin yüzde 70 ini kaybetti. Geciken doğru tedavi sonucunda sağlıklı olan ve tek olan böbreğinde büyük hasar oluşmasına neden olmuştur” dedi.
Tahliye edilmeli
Yazmacı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son bir yıldır sürekli olarak doktor kontrolünde hayatını devam ettirmeye çalışıyor. Mehmet Parlak’ın kalan tek böbreği de büyük ölçüde işlevini kaybetmiştir. Yaşam hakkının korunması ve sağlıklı koşullarda tedavisinin yapılabilmesi için acilen infazının ertelenmesi gerekmektedir.”
Eylemin ardından polis Çevirmen ve Yazmacı’nın yanına gelerek, önümüzdeki hafta eyleme izin vermeyeceklerini söyledi. Polis, “Basın açıklamasının yeri, sınırları belirlenmiştir. Her yer de yapamazsınız. Haftaya burayı zorlarsanız tedbirimizi ona göre alacağız. Şimdi gidin, tamam mı. Bilginiz olsun” diye tehditlerde bulundu.
Kaynak: MA